Mustafa Denizli 19 Ekim'de Ankara'da 3-1'lik G.Birliği galibiyetiyle iyi bir başlangıç yapsa da ilerleyen haftalarda inişli çıkışlı bir grafik sergiledi.
"Sezon ortasında takım almam. Çünkü benim takımım olmaz" prensibini Beşiktaş aşkına terk eden Mustafa Denizli kadroda arayışa girdi.
Sürekli yaptığı değişiklikler bu döneme damgasını vurdu. Sivok ve Zapotocny'den orta saha, Tello'dan sağ kanat, Ali Tandoğan ve Ekrem'den ön libero, Tello'dan forvet, Ekrem'den sol kanat gibi denemeler yaptı.
Bu tercihler takımın kimyasını bozarken 11. haftadaki 0-0 biten Bursa maçı Denizli'ye yönelik eleştirilerin başladığı tarihti. Çaresiz Denizli'nin kararlarını izleyen yöneticiler Ümraniye'ye gitmeyi kesmişti ancak Yıldırım Demirören'e eleştirilerini dile getirmeye başlamışlardı. 13. haftada alınan F.Bahçe yenilgisi yönetimi kara kara düşündürmeye başladı. Yönetim toplantıları ateşlenmişti, "
Hoca Bobo'yu kupada nöbetçi kullanıyor. Bu adam kullanılmaz mı? Cisse'yi küstürdü. Orta saha yok. Bu kadar oynama olur mu? Biz Zapotocny ve Sivok'u defansa almadık mı?" sözleri eksik olmuyor ancak Mustafa Denizli'nin
'nazik" yüzü karşısında konuşmamayı tercih ediyorlardı. 14. haftada Ankaraspor ve 21 Aralık'taki 4-2'lik G.Saray yenilgisi Beşiktaş'ta tarihi dönüm noktası oldu.
LCD EKRANDAN HAKEM İSYANI
Başkan Yıldırım Demirören G.Saray yenilgisi sonrası Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan'a küfür edecek, yöneticiler sahaya inip hakem Cüneyt Çakır'ın üzerine yürüyecek kadar kontrolden çıkmıştı. O geceki hezimet ve Beşiktaş'ın 6. sıraya gerilemesiyle birlikte sinirler de gerilmiş ve yönetim çaresiz bir şekilde çıkış yolunu hakem hatalarına yüklenmekte bulmuştu. LCD iki televizyondan "
Hakem hatalarının doğru tespit edildiği" ancak komik denilebilecek, yetersiz bir sunum yapıldı.
Beşiktaş yönetimi suçluyu bulmuştu: Hakemler. Bu yönetimin son çıkışı ve konuşması oldu. Toplantı sabahı Başkan Yıldırım Demirören'in evinde saat 10.30'da tarihi bir toplantı vardı. Başkan bütün yöneticileri şok eden bir talepte bulundu: "
Olağanüstü kongre kararı alacağım ve yönetimi değiştireceğim. Hepiniz imzalayın. Bugün toplantı bitimi açıklayabilirim."
Bu şu anlama geliyordu; olağanüstü kongreye gitme yetkisi bulunan başkan bu imzaları yönetimden alarak kendisinin devam etmek istediği ama yönetimi değiştireceği anlamını taşıyordu.
KONGREYE VETO
Ancak Demirören, hakemlerle ilgili yaptığı toplantı bittiğinde kendisini salonda dinleyen yöneticilerin şaşkın bakışları arasında kararı açıklamadı.
Çünkü iki önemli görüşme yapmıştı. Birincisi baba Erdoğan Demirören'di.
Olağanüstü kongreye karşı çıkmış, bu kararı duygusal bir hamle olarak değerlendirmişti. İkincisi Mustafa Denizli'ydi. G.Saray yenilgisi sonrası başkanın villasında biraraya gelmiş ve "
Herşey bitmedi. Bana inan. Bu ligde çok şey değişir. Sezon sonu gülen taraf biz oluruz. Biz bu günleri atlatırız. Bu bize birşey kazandırmaz" demişti. Başkan Demirören o gün yönetiminden aldığı imzaları doğrulayacak, ancak yürürlüğe koymayacaktı.
