TEK YÜREK OLAMADIK
EURO 2008'de Türkiye'ye masal gibi bir turnuva yaşatan Fatih Terim ve öğrencilerine sahip çıkılmadı. 2008'den sonra Milli Takım, kulüp takımlarının üstünde tutulmadı ve Milli olgu benimsenmedi. Sinerjinin en güzel örneğini, 2008 öncesi İspanya vermiş ve üretilen pozitif enerji, Boğalar'a 44 yıl sonra Avrupa Şampiyonluğu getirmişti.
TERİM'İN HATALARI
Kuralar çekildiğinde İspanya ile liderlik savaşı vereceğimiz konuşuluyordu ancak Belçika ve Bosna'nın çıkış yakaladığı gerçeği karşımıza çıktı. Rakipleri tanımıyor, kendimizi
'dev aynası'nda görüyorduk.
Bu uzun süreçte teknik direktör Fatih Terim'in oyuncu tercihleri daima tartışma konusuydu. Çöküşün mimarı olarak görülen Terim, takımlarının ideal 11'lerinde forma şansı bulamayan oyuncuları, Milli Takım'da ilk 11'de oynatarak risk almayı tercih etti.
Son Belçika maçı, bu tablonun en taze örneğidir. 1996 ve 2000 yılları arasında Galatasaray'ı sistemle zaferlere taşıyan bu tecrübe, EURO 2008 sonrası Milli Takım'ın oyun kimliğini net olarak tarif edemedi.
Tabii ki sakatlıkları unutursak haksızlık etmiş oluruz fakat bir gerçek var: Milli Takım'da son dokuz maçta 33 farklı isim forma giydi. 2008'de oynayan Gökdeniz Karadeniz, Tümer Metin ve Emre Güngör bu defa hiç dakika alamadı.
İLİŞKİLER YETMEDİ
Medya ile bir türlü kurulamayan ilişkilerin yanısıra, rakip teknik adam ve hakemlerle girdiği diyaloglar, Terim'in kulübe yerine maçı tribünde izlemesine yol açtı.
FORVETLERİN ADI VARDI
Kanatların işlemediğini gösteren bu tabloya, forvetlerin bireysel beceriksizlikleri de eklenince EURO 2008'de 5 maçta 8 gol atan Milli Takım, Avrupa elemelerindeki dokuz maçta 11 golü aşamadı.
53'ü isabetli 139 şut ve sadece 11 gol... Belçika maçı kadrosundaki 5 forvetin, bu sezon tüm resmi maçlarda toplam 2 bin 769 dakikada attığı gol sayısının sadece 8 olması, bireysel sorunların kanıtıdır.
DEVLER DİBE VURDU
2008'de A Milli Takım'ın iskeletini oluşturan Fenerbahçe ile Galatasaray'ın milli oyuncuları, EURO 2008 sonrası dibe vurdular. Bu durum; Estonya, Belçika ve iki İspanya maçında beklenen sonuçların gelmemesinde büyük rol oynadı. Nihat Kahveci'nin,
"Hepimiz suçluyuz" sözleri, aslında gerçekleri anlatıyor. Faturanın kime kesilmesi gerektiği belki tartışılırdı; halen de tartışılır. Fakat tüm bu olaylar ve rakamlar, Milli Takım'da yaşanan
'zincirleme kaza'nın gerçekliğini çok net gösteriyor.
Kazanın bilançosu ise zaten ortada...