2006'da yılında bir arkadaşının önerisiyle ok atmaya başlayan 19 yaşındaki Sermet Çınar, 4 yıl içinde gençlerde zirveyi yakaladı.
Tabii ki başarıya giden bu yolda bir çok zorlukla karşılaştı. Fakat yılmadı. Avrupa Okçuluk Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Sermet Çınar kendi söylemiyle tam anlamıyla sahipsiz bir Çınar gibi... Çünkü Sakarya'da ne kulübü, ne de sponsoru var. İşçi babanın şampiyon oğlu idmana iki dolmuşla gidip geliyor.
Karnını ise kendi getirdiği yemeklerle doyurabiliyor. Başarı yolunda herşeyin devletten beklenilmemesini ifade eden Çınar,
"Federasyon yardımcı oluyor fakat yönetmelikleri aşamıyor. Kupa ile döndüğümüz zaman sadece plaket veriyorlar. Başarının karşılığı bu olmamalı. Bu gidişle Sakarya'da okçu kalmayacak" diyerek dert yandı. 2006'da ok atmaya başlayan Çınar,
"Biz orta halli bir aileyiz. Aç-susuz kalmıyorum ama günde iki dolmuş ile idmana gidiyorum. Bunlar üzücü. Sporcunun kafası rahat olduğunda başarı gelir" sözleriyle bir mesaj veriyor.
"DESTEK VERİLMELİ"
Devletin verdiği ödüller ile ayakta durduğunu belirten Çınar,
"Babam işçi. Annem ise ev hanımı. Artık aileme yük olmak istemiyorum. Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Bunun için bazı desteklerin olması gerekir. Biz her şeyi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve federasyondan bekliyoruz. Devletin verdiği ödül ile ayakta durmaya çalışıyorum. Bu da yeterli olmuyor" dedi.
DOLMUŞ İLE İDMANA!
Salon olmadığından ötürü 1999'da meydana gelen depremde evleri yıkılanlar için yapılan, daha sonra boşaltılan barakalarda ve okulun zemin katında idman yaparak bugünlere gelen Çınar, şimdi Sakaryaspor'un tesislerinde çalışıyor. Milli sporcu idmanlara ise günde iki defa dolmuş değiştirerek gidip geliyor.
"KULÜBÜMÜZ KAPATILDI"
"2007 yılında kulubümüz kapatıldı. Şu an ferdi olarak çalışıyorum. Kulüp bir anlamda sporcunun güvencesi. Sakarya gibi bir yerde okçuluğa sahip çıkılmaması üzüntü verici. Çok iyi sporcular var. Ancak geleceği göremiyorlar. Hep karanlık. Yarın bu sporcular da başka yerlere gidebilir. Bu nedenle Sakaryalılar destek olmalı. Çok iyi okçular var. Böyle bir sporcu potansiyeli kaybedilmemeli.
"HEDEFİM OLİMPİYATLAR"
Her sporcunun hedefi, mutlaka olimpiyat şampiyonluğudur. Benim de hedefim 2012 Londra Olimpiyatları'nda bu başarıya ulaşabilmek. Kürsüye çıkarak, Uluslararası Okçuluk Federasyonu Başkanı Uğur Erdener'in boynuma madalya takmasını çok istiyorum. Bu bana ayrı bir mutluluk verir. Çünkü Erdener'in Türk ve dünya okçuluğuna çok büyük hizmetleri dokunmuştur.