Kocaman mı? Terim mi?

ÖMER ÜRÜNDÜL: Bütün dünya derbilerinde ev sahibi takımlar daha şanslıdır. Futbol hep üç sonuçlu bir oyun olsa da evinde oynayan bir adım öndedir. Bu maçlarda özellikle deplasmanda genellikle kaybetmiş olan Galatasaray'ın bu sezonki durumu nedeniyle tabloyu daha farklı görüyorum. Çok önemli bir puan avantajına sahipler. Teknik direktörü ve takım uyumuyla daha güvenliler. Fenerbahçe'nin puan olarak çok geride olması, şike soruşturmasının yarattığı havayla prestij açısından bu maçı kazanma mecburiyeti Fenerbahçeli futbolcular üzerinde büyük baskı yaratır. Galatasaray, Fenerbahçe'yle oynama psikolojisini atıp 'Biz rahatız. Yenilsek de bizim için önemli değil' düşüncesiyle hazırlanırsa eski maçlara göre avantajlı olacaktır. Kadıköy, özellikle Galatasaray için çok büyük handikap. Fenerbahçe'nin derbi oynamayı bilen bir seyircisi var. Rakip futbolcuyu ve teknik direktörü ve de hakemi baskı altına alırken kendi oyuncularını motive de ediyorlar. Bu nedenle o sahada her rakip yokuş yukarı oynuyor. Galibiyet, Fenerbahçe için sadece duygusal değil, stratejik olarak da çok önemli. Geçen sezon 17'de 16'yı getiren faktörler tekrar devrede. Artık para var, oyunculara ödemeler yapılıyor ve son maçlar için çok yüksek primler de vaad edilecektir. Bu nedenle net favori Fenerbahçe'dir.
Ö.Ü.: Galatasaray yenilse de play-off'a en az 6 puan farkla girer. Fenerbahçe daha puan kaybeder.
AHMET ÇAKAR: Bana göre iki takım da son yıllardaki en rahat, en stressiz derbiyi oynayacak. Galatasaray yenilse de çok şey kaybetmeyecek. Playoff'a yine avantajlı girme şansı ellerinde. Fenerbahçe'nin şampiyonluğa tutunabilmesi için kazanmaktan başka şansı yok. Kaybetse bile en kötü ikinci olur ve bu sezon kimse Fenerbahçe'ye "Niye ikinci oldunuz?" diyemez. Şu ortamda Fenerbahçeli oyuncuların sahaya çıkması bile takdire şayan. "Olmak ya da olmamak maçı" gibi bir stres yaşanmaz; normal bir derbi stresi olur. 50 bin kişiye rağmen atmosfer Galatasaray için dezavantaj değil. Çünkü takım yeni kuruldu. En az 6-7 oyuncu Kadıköy'ün kendileri için o 'uğursuz' yapısını daha önce hissetmedi.
LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray'ın üzerinde bir stres olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu sene evinde oyuncu kayıpları yaşadığı maçlarda bile başta Fatih Terim olmak üzere takım tepkili olmadı. Fatih Hoca, stresin ve sinirliliğin fitilini hiç ateşlemedi. Bu sezon sakin, sabırlı, üstelik son derece de nazik bir Fatih Terim izliyoruz. Fenerbahçe taraftarı gerilimli bir ortam yaratıp Fatih Terim'i sinirlendirmeye çalışabilir. Ailelerine küfür ederek insanları durdurmaya çalışmak saygısızlıktır. Galatasaray kulübesinin arkasında emniyet güçleri ve özel güvenlik gerekli önlemleri alırsa sıkıntı kalmaz. Terim'in de ekibini bu baskılara karşı hazırladığını ve kafaca özel çalışma içinde olduğunu biliyorum.
METİN TEKİN: Fenerbahçe'nin iki avantajı var. Geçmişte Galatasaray'a olan üstünlüğü ve bu sezon Kadıköy'deki performansları. Galatasaray'ın neredeyse tamamen değişen kadrosu çok fazla baskı hissetmez. Hatta takımın uzun süredir Kadıköy'de kazanamıyor olması kendileri için itici güç de olabilir. Ama ne olursa olsun Kadıköy çok zor bir atmosfer. Bence oyunculardan çok, teknik adamın tecrübeli olması önemli. Fatih Terim böyle bir teknik adam. Bu deneyimin oyun akarken Galatasaray'a avantaj getireceğini düşünüyorum. Bu iki takım arasındaki maçlarda stres, kazanma hissi olmaması imkansız. Emekli olduk gittik 10 sene sonra veteran derbisi oynadık. Hala Galatasaray- Fenerbahçe maçları o hırsla oynanıyor.
L.T: Galatasaraylı futbolcular Kadıköy'e bir stres ve baskı içinde gidiyorlardı. Bu sezon Galatasaray yıldızlara dayalı bir takım değil. Fatih Terim'in Florya'da kaybolan arkadaşlığı yeniden inşa etmesi, sevgiyi saygıyı yaratması ve takımdaşlık ruhunu takıma aşılaması, sarı-kırmızılıları zirveye taşıdı. Bu artıları saha içinde de gözlemliyoruz. Ayrıca Kadıköy'ü çok az oyuncunun yaşamış olması nedeniyle Galatasaray stresli olmayacaktır. Derbiyi evinde oynayan takımlar avantajlıdır, katılıyorum. Ama bu kez Fenerbahçe'nin rakibi 9 puan öndeki, akıllı oynamayı öğrenmiş bir Galatasaray. Real Madrid Barcelona'yı neden yenemiyor. Çünkü Barcelona'yı dövmeye çalışıyor, yenmeye değil. Galatasaray geçmiş maçlarda bu düşünce içinde hareket etti ve sayısal olarak denk maç oynayamadı. Galatasaray'ın Fatih Terim'in yaratmış olduğu sakinliği koruyacağını düşünüyorum.
A.Ç.: Play-off olmasa, puan farkı sadece üç olsa, Fenerbahçe kazandığı an kafa kafaya gelecek olsalar ve üç maç kalmış olsaydı farklı bir tablo olurdu. Bir de yineliyorum; Fenerbahçe bu sene ikinci olursa hiçbir Fenerbahçeli takımı eleştiremez. Ama Galatasaray şampiyonluğu kaybederse Fenerbahçe'nin dilinden ne çekeceklerini tarih yazar.
Ö.Ü: Fenerbahçe maçı kaybederse ikincilik de tehlikeye girebilir. Bence ikinciliği garanti değil. Trabzonspor-Fenerbahçe maçı var. Unutulmasın ki, ikinci de Şampiyonlar Ligi'ne gidiyor.

FENER STOCH'A KALMIŞ
Gürcan Bilgiç: Galatasaray'ın bir parmak şıklatmasıyla oyunu çevirebilecek Alex'i yok
Ahmet Çakar: Fenerbahçe bu sezon ikinci olsa bile kimse bu şartlarda takımı eleştiremez
Metin Tekin: Oyunculardan çok, teknik adamın deneyimi önemli. Fatih Terim büyük avantaj
Levent Tüzemen: Galatasaray savunma ile Fenerbahçe'yi durduramaz. En iyi savunma hücumdur
Ömer Üründül: Melo ve Selçuk'tan hangisi, ne zaman öne çıkar belirsiz. Önlem almak çok zor

Ö.Ü.:Pres yapan iki ön liberosu Melo ve Selçuk ile, dörtlü defansı ve Muslera'yla G.Saray Türkiye'de zor pozisyon verir.
G.B.: Taktikleri ve bu yılki karakterleri de o zaten. Basayım, gidip çok pozisyon bulayım değil, mücadele eden, taktik disiplini üst seviyede bir takım.
A.Ç.: Panik yapmayan.
Ö.Ü.: Galatasaray son yıllarda kalecinden çok çekmişti. Bu sezon kalecisi kritik hamlelerle maçın seyrini değiştiriyor. Yıllardır Galatasaray'da kaleci faktörü yoktu. Bir tane bile kurtarsa çok önemli.
A.Ç.: Mesela Sivas'ta Muslera vasat oynasaydı, Galatasaray kazanamazdı.
Ö.Ü.: Galatasaray'ın hücumdaki en önemli artısı iki ön liberosu. Bu sistemde ön liberoların bir tanesi kesici olarak kalır, diğeri biraz daha öne aktif oynar. Kesici olan garantili paslarla topu kullanır.
L.T.: Galatasaray'da iki ön libero da hem oynuyor hem oynatıyor.
Ö.Ü.: Yardımlaşmalı giriyorlar. Fenerbahçe'nin rakibi "Cristian veya Selçuk gelmez ama Emre gelebilir" diye düşünüyor. Ama Galatasaray'da iki ön liberoya tedbir alamıyorsun. Ne zaman, hangisinin geleceği belli değil. Mesela Gençlerbirliği'ne attığı şans golü olsa da Melo'nun oraya gelmesi önemli. Golü bu getiriyor.
L.T.: Galatasaray'da kadro ile anlayış da değişti. Terim, Euro-2008'deki iki stoperi Gökhan ve Servet'i topla çıkamıyorlar diye kesip Ujfalusi ve Semih'i koydu. Hakan Balta ve Sabri çok kötüydü. Bu sene hem Eboue hem Hakan Balta top kullanıyor. Hakan az çıkan, kontrollü oynayan ve doğru oynamaya çalışan bir adam oldu. Eboue, hücum beki olarak çok öne çıkıyor.
Ö.Ü.: Fenerbahçe'de Cristian ve Emre oynadığı zaman Cristian gelemiyor. Emre, Melo ve Selçuk gibi topsuz depar kulvarına sarkmıyor. Topla geliyor. Kontrolü daha kolay. Galatasaray'ın iki ön liberosu, sürpriz koşularla, rakibi şaşırtarak hücuma geliyor. Fenerbahçe hücumda Stoch'un driplinglerine kalmış. Mehmet Topuz sadece hırsıyla gidip geliyor. Gökhan fırsat bulursa geliyor. Ön liberoların katkısı çok az. Alex'in zaten devamlılığı yok, uzak kalıyor forvete. Stoch çalımlayıp açacak, ancak öyle. Galatasaray'ın fazla silahı var.

KOCAMAN DOKUNAMIYOR
G.B: Galatasaray, ekstra motivasyonlu bir taraftar ve futbolcu grubuyla karşılaşacak. Aykut Kocaman'ın ilk maçtan daha doğru kararlar vermesini bekliyoruz. Elinde ekstra olarak Sow var. Daha formda bir Gökhan Gönül ve Stoch var. Oyuncu grubu içinde lider karakterli, sorumluluk alan, baskılı ortamda beklentileri kimin karşılayabileceği de çok önemli. Derbi yaşama tecrübesine, nasıl kazanılacağını tecrübe ederek öğrenme durumuna bakınca Fenerbahçe çok önde. Galatasaray'ın bir parmak şıklatmasıyla oyunu çevirecek Alex'i yok.
Ö.Ü.: Galatasaray takım olmuş. Bir teknik adam disiplini var. Fatih Terim, başarılarıyla kurduğu otoriteyle takımda istediğini oynatıyor. Aykut Kocaman bunu yapamıyor, dokunamıyor. Rahat değil. Caner Beşiktaş derbisinde hayatının oyununu oynarken bir de gol atmış, çıkarıyor ve Stoch'u alıyor. Sağdan Mehmet'i çıkarayım da Stoch'u sağa çekeyim demiyor. Terim, Riera kötü, çıkarıyor; Melo gol atmış, çıkarıyor. Hagi'yi de zamanında çıkarıyordu.

TERİM'DEN HÜCUM DEĞİL, İTALYAN FUTBOLU GÖRÜYORUZ
G.B: Ligin şu andaki lokomotifi Galatasaray. Bunun dışında puan kaybedeceği maç yok gibi. Fenerbahçe'nin futbolcu grubu daha iyi takım olduklarına inanırsa ligin balans ayarını verirler.
M.T: Kaybetmemek Galatasaray'ın avantajıdır ama bence sahaya kazanmak mantığıyla çıkacaklar. Galatasaray'ın oyun yapısı kaybetmeme anlayışında değil. Beraberlik elbette yarar ama o mantıkta olacaklarını düşünmüyorum.
G.B: Metin Tekin, siz Fatih Terim'le de çalıştınız. Terim maç öncesi "Berabere bitsin" dense kabul eder mi, etmez mi?
M.T: Maçın akışı da önemli burada. Bu soruyu Fatih Terim'e maçtan önce sorduğunuzda hayır diyecektir. L.T: Galatasaray asla savunma yaparak maçı bitirmeye çalışan bir takım değil.
G.B.: Tam tersi öyle bir takım.
L.T: Bunu bir defa denedi Beşiktaş maçında. Maç tesadüfi bir golle 2-2'ye geldi. Hemen çift santrfora dönüp oyunu değiştirdi. Fatih Terim bu hatayı yapmaz. Savunma yaparak Fenerbahçe'yi durduramazlar, en iyi savunma hücumdur.
A.Ç.: Bu görüşe kesinlikle karşıyım. Galatasaray, Fatih Terim'le daha önce olmadığı şekliyle İtalyan futbolu oynuyor.
Ö.Ü.: Kazanmaya oynamak ne demek, beraberliğe oynamak ne demek. Ben gömülü bir alan savunmasıyla oynarım, oyunu geride kabul ederim ama gole gidecek dört atak yapıp maç kazanırım. Bu benim planım, stratejim olabilir. Böyle bakmak lazım.
A.Ç.: Fatih Terim'in 2000'li yıllardaki oyun planıyla bugünkü oyun planı arasında siyahla beyaz kadar fark var. Bakın bakalım bu sezon maçların kaç tanesinde önde basarak oynamış.
G.B.: Melo'yu 90 dakika boyunca kaç dakika orta saha, kaç dakika üçüncü stoper olarak görüyorsunuz. Fatih Terim riski minimumda tutan bir oyun oynatıyor.

GÖBEKLER BELiRLEYECEK
M.T.: İki takımın kanatlarında benzerlik var. Gökhan Gönül, rakibin arkasına geçen, koşuyla oynayan bir bek. Aynısı Eboue... Solda Hakan ile Ziegler aynı tarz. Çok benzer savunma tiplemeleri... Önlerine geldiğimizde Stoch çok hücumcu bir oyuncu. Emre daha orta sahacı bir isim. Arada önemli bir fark var. Mehmet Topuz'un performansını şu ana kadar hiç beğenmiyorum. O bölgenin oyuncusu olduğuna inanmıyorum.
L.T.: Daum da o dönemde "Futbolu bilmiyor" demişti.
M.T.: Bence farkı göbekler belirleyecek. Bu anlamda Melo ve Selçuk 9'ar golle oynuyorlar ki, çok önemli. Galatasaray'ın göbekteki oyuncularıyla fark yaratacağını düşünüyorum. Onlara 9'ar golü yaptıran da Galatasaray'ın oyun anlayışı.
G.B.: Galatasaray'ın ön tarafının çok golcü olduğunu söylememiz mümkün değil. Sürekli baskı kuruyorlar. Takım halinde çok iyi duran top organizasyonu yapıyorlar.
L.T.: Bir zamanlar Fenerbahçe'nin en büyük silahıydı.
G.B.: Galatasaray birçok rakibini duran toplarla aştı. İlk gollerini duran toplarla attı. Ofansif gücü çok ceza alanı içerisinde değil. Rakibi yıpratıp hataya zorlyor. Bu maçta da duran toplar özellikle Galatasaray açısından çok önemli olacak. Aykut Kocaman da bunun önlemini alacaktır. Fenerbahçe'nin duran top organizasyonlarında eski netlik yok. Bir Lugano yaratamadı. Boy olarak kısaldılar. Etkili bir yerden kazanılacak bir frikik her şeyi değiştirebilir. Çok dengede giden ve bir ortada skorun değiştiği bir 90 dakika olabilir.
A.Ç.: Derbilerde, takım oyununda çok başarılı takımların başarısız olma ihtimali daha fazla. O ana kadar kötü oynayan, formsuz olan fakat iş bitirici oyuncuların iş yapma olasılığı daha çok. Mesela Alex bu maçta Selçuk İnan'dan daha etkili olur. G.Saray'da Muslera dışında bir tane bireysel yetenek gösterin. Belki Engin. Ama F.Bahçe'de ben size en as üç isim sayarım: Stoch, Alex, Emre, hatta Gökhan. Derbilerde bireysel yeteneklerin sonucu değiştirebileceklerine inanıyorum.

TERİM ALEX'İ OYNATMAZ
Ö.Ü.: Türkiye'ye gelen tüm yabancılar arasında (Quaresma ve Simao da dahil) lige etki edecek iki oyuncu var. Stoch ve Amrabat. Simao bana göre yüzde kırkla oynuyor.
L.T.: Galatasaray zirveye takım olarak geldi. Fenerbahçe evindeki maçları takım olarak değil, bireysel olarak kazandı.
Ö.Ü.: Alex Galatasaray'da olsa Fatih Terim'in Alex'i oynatacağını düşünmüyorum.
L.T.: Fenerbahçe maça yıldızların kazanabileceği maç olarak bakacak. Ama takım disiplini ve savunmasıyla rakiplerine az pozisyon veren Galatasaray önlemler de alacak. En fazla tedbir alınması gereken isim Stoch'tan ziyade Alex. Top kaybetmeyen, topu olumlu kullanan, dip koşularını yapıp çok gol atan bir adam. Fatih Terim de bu analizi yapacaktır. Galatasaray'ın takımdaşlığı ve takım savunması avantaj.

FENERBAHÇE KAZANIRSA... GALATASARAY KAZANIRSA...
A.Ç.: Fenerbahçe kazanırsa lige denge ve keyif gelir. Galatasaray kazanırsa lig biter. Kalan haftalar sadece formalite olur. Zaten Galatasaray yenilse bile yine avantajlı.
L.T.: Bitmez. Play-off olduğu sürece bitmez.
G.B.: Fenerbahçe kazanırsa yüzde 51 şampiyon olur.
Ö:Ü.: Play-off'ta her takım birbirini kırar; puan dengesi oluşur. 4 puan önde giren bile çok avantajlı olur.
G.B.: Geçen sene Belçika'da Anderlecht ligi play-off öncesinde dördüncü takımın 17-18 puan önünde bitirdi. Play-off'lar sonunda üçüncü oldu. Dördüncü takımsa ikinci oldu. Play-off'ta neyin ne olacağı belli olmaz.
M.T.: Bu maçtan hangi sonuç çıkarsa çıksın bence Galatasaray play-off'a avantajlı ya da çok avantajlı girecek.
G.B.: Türkiye'nin yüzde 70'i Fenerbahçe kazansın istiyor. Çünkü Fenerbahçe kazanırsa Trabzon potaya yaklaşacak. Rakipleriyle maçı var. Beşiktaş'ın avantajı artacak.
Ö.Ü.: Katılmıyorum. Trabzon Fenerbahçe'nin yenilmesini ister. İkincilik için iddialı olmak için.
G.B.: Ama Fenerbahçe'yle maçı var Trabzon'un.
L.T.: O yüzden ister işte.
A.Ç.: Trabzon'un birinci olamayacağı ortada. Ben de Ömer Üründül gibi düşünüyorum.
G.B.: Kadıköy'de Fenerbahçe kazanmak, Galatasaray kaybetmemek için oynayacak. Galatasaray'ın, 10 yıllık seriden bihaber ve baskı hissetmeyen yeni oyuncuları var. Ama 50 bin kişinin karşısına çıkmayı kaldıramayabilirler. Aynısı ilk maçta Fenerbahçe'ye oldu. Maç ilk yarı 5'e, 6'ya gidebilirdi. Yabancıları etkilemez diyebilirler. Ama o zaman Avrupa maçlarında hiç saha avantajın yok, gelenlerin hepsi yabancı! Ö.Ü.: Sen eğer üç ileriye dönük olmayan isimle (Cristian, Emre, Selçuk) orta saha yaparsan, önlerinde Alex'i santrfor oynatırsan, Stoch gibi bir ismi oynatmazsan 10 maç yap hepsinde de Fenerbahçe beş yer TT Arena'da.

BÜLENT YILDIRIM DOĞRU BİR TERCİH
A.Ç.: Maça Bülent Yıldırım'ın atanması doğru tercihtir. MHK'nin korkaklıkları olayı buraya getirdi. Cüneyt ve Fırat'la büyük maçları yönetmeye alıştılar. Şimdi bu alışkanlık play-off öncesi en önemli maçta hortladı. Perşembe gecesi Türkiye'den 3 bin kilometre uzakta çok ciddi bir Avrupa Kupası maçı yöneten Cüneyt'i değil, Bülent'i Cumartesi günkü derbiye vermek hata değildir.
L.T.: Cüneyt Çakır'ın Atletic Bilbao-Manchester United maçında kasığı çekse yerine kim geçecekti? Süleyman Abay. Üstelik, Bülent Yıldırım da o maçtaydı.
A.Ç.: Sadece milli maçlar ve Şampiyonlar Ligi maçlarında dördüncü hakemler de FIFA kokartlı olmalıdır. Cüneyt sakatlansa, Süleyman yönetecekti. Bülent de Bilbao'daydı ama maçı yönetmedi. Maç yönetmiş adam hem fiziken zorlanır hem de yüksek gerilimli maçlardan sonra adrenalin ve gerilimi atana kadar uyuyamaz. MHK, İspanya'ya Cüneyt'i kompanse edebilecek bir dördüncü hakem yollamalıydı. Cüneyt sakatlansa, Süleyman mı yönetecek? Türkiye'de maç yönetemiyor. Böyle bir olay gerçekleşse Türk hakemliğini orada gömerlerdi.
G.B.: Genç hakemlerimize güvenmeliyiz.
A.Ç: Süleyman Abay, genç hakem de değil, güvenilecek hakem de değil yetenek olarak.
Ö.Ü.: Bir sezonda Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş arasında 6 maç var. 6 da play-off'ta olunca 12 etti. Şimdi bu 12 derbiyi hep aynı hakemlerin yönetmesi mümkün mü? Bunların hakemler arasında dağıtılması lazım. Her derbiye Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus atanacak değil ya? Bülent Yıldırım, Türkiye'nin en iyi üç hakeminden biri. Bu maça atanması bence normal bir durum.