"G.Saray'ın rakiplerinden farkı..."

Spor Toto Süper Lig'in ilk hafta maçında Galatasaray, sahasında ağırladığı Kasımpaşa'yı 2-1 yendi. İşte spor yazarlarının karşılaşmayla ilgili yorumları...

Levent Tüzemen: Rakip 'özgüven'
Galatasaraylı futbolcular şunu iyi bilmeli; Süper Lig'de 4-5 takımın dışında tüm rakipler Kasımpaşa'nın oyun felsefesiyle mücadele edecekler. Geriye yaslanıp kontratak pususuna yatacaklar. Topa hakim olmak, oyunun kontrolünü elinde tutmak, sürekli öne doğru oynayıp pozisyon bulmak Galatasaray'ın belki kalitesini gösteriyor. Ancak bu tür oyun zenginliği bazen oyuncularda aşırı özgüvene yol açıyor ve beraberinde dikkati de dağıtıyor. Kasımpaşa maçında Galatasaraylı oyuncuların rakibi, öncelikle yaşadıkları bu özgüvenin yol açtığı zaaftı. Kasımpaşa attığı golü ve ender kontratak pozisyonlarını rakibin top kayıplarından ve gereksiz faullerinden buldu.

Dany çok çabuk ama kendine aşırı güveninden dolayı savunmada kritik hatalar yaptı, İlhan'ın attığı kafa golünde doğru pozisyon almadı. Dany geriden gelip müthiş süratiyle rakibi yakalamakta başarılıydı ama Ujfalusi ile uyum sağlamakta zorlandı. Galatasaray kazanırken coşkulu oyun sergilemezken geçen yılki ritminden uzaktı. Bu doğaldır; çünkü ilk 11'deki 4 tane yeni oyuncunun yaşadığı uyum sorunu, oynama alışkanlığının dengeli olarak sahaya yansımasını engelledi.

Umut'un maç boyunca sergilediği inatçılığı ve gollerdeki takipçiliği Galatasaray'a üç puanı kazandırdı. Eboue ile Hakan Balta'nın defalarca yaptığı kanat bindirmelerindeki ısrarları olumluydu. İlk yarı Selçuk'la orta alanı kontrol eden Hamit etkisiz oyununu ikinci yarı sağ tarafa geçtikten sonra olumlu hale getirdi. Direkten dönen gollük vuruşu onun adına şanssızlıktı.

Fatih Hoca'nın skor 1-1 iken Melo-Sercan ikilisini son 15 dakikada oyuna alması, Galatasaray'ı önce toparladı sonra maçı döndürmesini sağladı. Gecenin yıldızı Emre Çolak'tı. Emre'nin güçlendiği çok net belli oluyor. Topu rakipten çalışı, dar alanda topu kullanışı, kafasını bir radar gibi kullanması mükemmeldi. Özellikle ikili mücadelelerde yıkılmadı. Ayağıdaki tüm topları bilerek, görerek pasa dönüştürdü. Abdullah Avcı'ya önerim: Bu Emre bu formuyla, bu aklıyla A Milli Takım'ı hak ediyor.

Ahmet Çakar: Fark tribünde
Yeni sezonda ilk haftayı geride bıraktık. Tablo özetle şu: Galatasaray rakiplerinin birkaç adım önünde... Zaten geçen sezonun şampiyonu idi. Hem de yeni kurulmuş bir kadroyla... Bu sezon o kadroya nokta takviyeler yapıldı. Bu transferlerin ne kadar önemli olduğu da her maçta biraz daha gözler önüne seriliyor.

Sahaya değil; kulübeye de değil, tribüne bakın. Baros, Burak, Necati; üçü de tribünde... Sahada Umut- Elmander... Oyuncu değişikliklerinde girenler de Sercan ve Amrabat.

Umut, yılın transferi... Belki de yılın golcüsü olacak. Fenerbahçe'den sonra Kasımpaşa'ya da iki gol attı. İkişer ikişer gidiyor. Sadece gol atmıyor. Galatasaray'ın oyunu rakip alana yıkmasında da etkili oluyor.

Galatasaray'ı ligdeki diğer takımlardan ayıran birkaç önemli özelliği var. Tempoları yüksek. Önde basıyorlar, "Bu takım nasıl bu kadar çok koşuyor?" dedirtiyorlar. Ama unutmayın ki; önde basıp orada topu kazanınca savunmada kazanıp ileriye taşımakta harcayacakları enerjiden tasarruf ediyorlar. Önde kazandıkları her top coşkularını daha da artırıyor. Bu özelliklerinin dışında ayağa pas özellikleri de şampiyonluk yarışındaki diğer rakiplerinin ötesinde. Ancak enerjilerini akıllı tüketmiyorlar. Sahada zaman zaman aktif dinlenme yapmıyorlar. Zaten golü de bu yüzden yediler. Yorulmaya başladıkları anlarda bir duran toptan kalelerinde golü görüverdiler.

Futbolda yakaladın mı atacaksın. 1-0, hatta 2-0 bile tehlikeli skordur. Yiyeceğin bir gol her şeyi değiştirir. Futbolun bu sürpriz tarafı, Galatasaray'ın başına geldi. Üstüne son 15 dakikada yoğun baskı, Kasımpaşa'nın da "Aman 1 puanı kurtarayım" diye geriye yaslanmasıyla birleşti ve Galatasaray rakiplerinin puan kaybettiği ilk haftayı kadro kalite farkıyla firesiz kapattı.

Savaş Çorlu: Ligin paşası
Üç büyük takımın puan kaybetmesinden sonra tüm gözlerin çevrildiği ligin transfer şampiyonu iki takımın mücadelesi ilk haftanın en güzel maçı oldu.
Bir tarafta son şampiyon ve süper kupayı kazanmış Galatasaray, diğer tarafta ise ligin yeni ekibi ve kadrosunu ünlü yıldızlar ile güçlendiren Kasımpaşa vardı.

Maçtan önce bu karşılaşmanın favorisini kime sorarsanız G.Saray derlerdi öyle de oldu sürpiz olmadı. İlk onbirde oynaması beklenen Amrabat'ın yerine Aydın'la başlayan Terim, gelenekselleşmiş kadro sürpizlerine alışık olsak yine de beni şaşırttı.

Kasımpaşa'nın Erns, Sarmov, Djalma gibi yıldız oyuncuları ile orta sahada baskı kurarak başlaması Galatasaray'ın işini zorlaştırınca Terim, oyun içinde değişikliğe gitmek zorunda kaldı. 28 Dakikaya kadar gol gelmeyince ve oyuncularında stres yapması ile Terim libero başlayan Hamit'i sağa çekip Aydın'ı sola alarak rakibin direncini kırdı.

Oyundan düştü
Selçuk'un yanına da solda oynayan Emre'yi çekmesiyle Galatasaray orta sahada oyun üstünlüğünü geçirdi. Bu değişiklikten sonra bir maestro gibi takımı yönlendiren Emre ve Selçuk ikilisi ile başlayan atakla Umut'la aradığı golü bulunca tribünleri de kulübeyi de rahatlattı.
İkinci yarıya skoru korumak için temkinli başlayan başlayan G.Saray, Hamit'in direkten dönen topundan sonra oyundan düşünce, İlhan'ın beraberlik golü skora dengeyi getirdi.

Bu golün hemen ardından Hamit, Melo, Elmander, Sercan, değişikliği yapan İmparator'un hamlesi tıpkı ilk yarıda olduğu gibi bir kez daha işe yaradı.

TS, FB, ve BJK'ın puan kaybettiği haftada aynı senaryo yaşanacak derken ve gitti denilen 3 puan maçın adamı Umut'un attığı kritik golle Galatasaray'ı ilk haftada ligin paşası yaptı.

Hakan Dilek: Yine alkışlarla
Galatasaray taraftarının değişen ve oyunda kalan futbolcuları için desteği unutmadan ve şeref tribününe ekleyerek başlayalım.
Alkışlar Hamit'e çiçekler Umut Bulut'a tam boy destek de ufaklık Emre'ye.

En geriden gelip takımın bütün kanat akınlarında hırsıyla mücadele eden Hamit'e direkten dönen topu için, Umut'a kendisini futbolcu olarak görmeyenlere ve ikinci maçtan sonra gönderileceğini anlatanlara karşı yüzümüzü kara çıkarmadığı için, Emre'ye her maç futbolunu daha doyumsuz kıldığı için… Ligin en eski ve en yeni ekiplerinden Kasımpaşa için söylenecek şey ligin daha üst düzey bir kapışmaya sahne olacağı ve buna henüz hazır olmadıkları olabilir ancak.

Sadece defans ve İsaacson'dan söz etmek ve onların özel çabasını bir yere koymaktan başka şey yapmak çok da mümkün değil.

Eksik kadroyla
Galatasaray Burak Yılmaz, Felipe Melo, Nordin Ambrabat, Necati Ateş gibi silahlarından yoksun başladığı maçı olmayacak bir zamanda yediği golle tehlikeye soksa da kazanmayı bilmenin futbolda nasıl önemli olduğunu bir kere daha gösterdi.

Yani ligin başlangıç maçı için kazaya uğramak mümkün, her an ligin en yenisinden bir azizlik beklemek mümkün ama Galatasaray her zaman nasıl hazırlıklı ve özgüven dolu olduğunu oyunun her anında gösteriyor artık.

Bu her 'an'a iyi niyetleri ve çalışkanlıklarıyla damgasını vuran bütün Sarı-Kırmızılı futbolcuları kutlamak kutlamak gerekiyor.
Alkışlarla, çiçeklerle ve tam boy destekle…

Vedat İnceefe: Felsefesiyle kazandı!
Galatasaray fizik ve form olarak dün de gösterdi ki şampiyonluk adaylarından bir adım daha önde... Bunu net gördük.
Sürekli pozisyona giren, pres yapan, yorulmadan, sıkılmadan koşan bir takım izledik. Hatırlayın Galatasaray'ın Avrupa'da büyük başarılar yakaladığı sezonlarda da bu savaşçılığı ön plandaydı. Galatasaray artıları fazla olan bir takım.
Devamlı savaşmak... Büyük takımlarda sonucu değiştirecek oyuncular her zaman bulursunuz ama savaşan, koşan, mücadele eden oyuncu her zaman bulamayabilirsiniz. Dikkat edin, Galatasaray'ın en önemli yıldızları bile sahada adam kovalıyorlar.
Kaytarmıyorlar, şekilden şekile girmiyorlar, 'Ben 10 numarayım ama koşmam' demiyorlar. Bu çok önemli bir ayrıntı. G.Saray'da rakibe 'arıza çıkartan' oyuncu fazla.

BURAK'IN İŞİ ÇOK ZOR
Muslera dışında 10 oyuncuya bakın, hepsi rakibi hataya zorlayan oyuncular. Ve bu da futbolda size direkt puan kazandırıyor. Kasımpaşa maçında Galatasaray çok iyi oynamadı belki ama iyi mücadele etti. Futbol öyle bir oyun ki, iyi oynamadığınız zaman bile iyi mücadele ederseniz kazanırsınız. Yeter ki kazanma hevesiniz ve duygunuz kaybolmasın. Kasımpaşa'ya karşı Emre Çolak'ı çok beğendim. Futbolunu çok ilerilere taşımış. G.Saray'ın Kasımpaşa maçındaki görüntüsünden sonra şunu da söylemek lazım. Burak Yılmaz için ilk 11, rotasyonları saymazsak şu an zor gibi.
Umut Bulut, koşuyor ve atıyor.
Eskiden sadece koşardı, bozardı... Ama şimdi atıyor. Burak Yılmaz'ın işi şu anda çok zor.

* * *
MAÇIN EN İYİSİ
Umut Bulut iki golle 3 puanı getirdi belki ama ben Emre Çolak'ı beğendim.

* * *
MAÇIN EN KÖTÜSÜ
Kasımpaşa'nın golcüsü Uche'nin kalitesi belli ama dün çok top ezdi, harcadı.

İlker Yağcıoğlu: Galatasaray bıraktığı yerden
Sezonun ilk haftasının son maçında diğer şampiyonluk adaylarının maç kazanamadığı görünümde Galatasaray'ın ne yapacağı ve nasıl bir görüntü ortaya koyacağı merakla bekleniyordu. Sorunun cevabı çok net bir şekilde alındı. Galatasaray şu anda, ligin en hazır takımı.

EMRE ÇOLAK MÜTHİŞ OYNADI
Bıraktıkları yerden devam ediyorlar. Ve bu sezon yeni yıldızlar yaratacaklarmış gibi görünüyor. Öncelikle Emre Çolak, müthiş bir maç oynadı. Sol çizgide maça başlayıp, Hamit ile yer değiştirdikten sonra orta sahada maça damgasını vuran isim oldu. Böyle giderse, Hamit'i Burak'ı, Melo'yu Amrabat'ı izlemeye gelenler, bu isimlerin yerine genç Emre'nin muhteşem futbolunu seyredecekler. Bir diğer önemli isim de Umut Bulut olacakmış gibi görünüyor. Cezası nedeniyle kenardan maçı izleyen Burak Yılmaz'ı attığı gollerle strese sokan Umut Bulut, Galatasaray'ın en önemli kazançlarından biri olacaktır. Oyunun geneline bakacak olursak G.Saray'ı farklı kılan en önemli özellik, oyuncular büyük bir coşkuyla oynuyor. Yaptıkları işten keyif alıyorlar.

FATİH HOCADAN KRİTİK HAMLE
Sahaya baktığınız zaman da yerinde sabit duran bir tane Galatasaraylı göremiyorsunuz. Savunmada ya da ofansta hepsi sürekli oyunun içersindeler ya da hareket halindeler. Bu da Galatasaray'ı rakiplerinden farklı kılan en önemli özellik. Fatih hocanın hamlesi de önemli. İlk 25 dakikalık periyotta orta sahada Kasımpaşa'nın Selçuk'u çok iyi marke etmesi ve Hamit'in sıkışmasıyla kilitlenen oyunu Emre'yi o bölgeye kaydırarak çözdü.

* * *
G.SARAY'IN DİKKAT ETMESİ GEREKEN ÖNEMLİ KONULAR
Oyunu genelde istediği gibi götüren Galatasaray, özellikle rakip ceza alanı önünde, kaybettiği toplarda ilk hamlelerde topa almak zorunda. Sarı- Kırmızılılar bunu başaramazlarsa, rakip çok çabuk şekilde Galatasaray kalesinde pozisyonlar üretebilir.

DAHA UYANIK OLMALILAR
Bir diğer konu da özellikle rakibin kullandığı duran toplarda alan savunması yaptıkları için kalelerinde tehlike görebiliyorlar. İlhan Eker'in golünde olduğu gibi rakipler Galatasaraylı oyunculardan daha önce hareketlenip topa vurabiliyorlar. Bu da aşılması gereken bir sıkıntı. Son olarak, beraberlik golünden sonra kısa bir süre de olsa strese girip istediklerini fazla yapamayan bir takım vardı.

* * *
SELÇUK NEREDE?
1- Selçuk İnan'ı Galatasaray'a geldiği günden beri ilk kez bu kadar isteksiz ve etkisiz gördüm.
2- Fatih hocanın, gençlerde ısrar etmesi, Emre ve Aydın'ı ısrarla ilk 11'e koyması, G.Saray için sevindirici.
3- Galatasaray'ın o kadar geniş bir kadrosu var ki, Fatih Terim'in 18 kişilik kadroyu nasıl oluşturacak merak ediyorum. Bu hafta ilk 11'de gördüğümüzü bir sonraki hafta 18'de göremeyebiliriz. Bu da tatlı bir sıkıntı...