Bir adamı sevebilirsin, inanabilirsin, biraz düzeltsene... 'Ayağında bu kadar top tutarsan, topu bu kadar geciktirirsen, rakip savunmaya bu kadar toparlanma imkanı verirsen, bütün Galatasaray hücuma kalkmışken, santrada topu kaptırıp, kontratak yememize, gol yememize sebep olursan seni vururum' desene!..
Bu çocuk iki senedir Fatih Terim'in takımında aynı hataları yaparak oynuyor. Aynı hataları yapa yapa oynayabileceğini bildiği için de zerre kadar düzelme gayretine girmiyor. Hoca da düzeltmiyor.
"Eboue'den bek olmaz" diye bas bas bağırdım. Bu meydanı hep okuyorum ben Fatih hocama... Kabul etsin, beraber seyredelim. Bir de jüri toplayalım, 'kim haklı' karar versinler. Top atıyorlar sol açığın önüne, Eboue'nin 5 metre gerisinden fırlıyor İlhan, 2 metre önünden topu yakalıyor. Böyle bek olur mu? Galatasaray'ın böyle beki olur mu ki onu 'hücum beki' diye oynatıyorsun. 'Hücuma çıkacak adam' diye oynatıyorsun. Hücuma çıkacak adamın hızla geriye dönecek gücü olmalı. Eboue ileri çıktı mı, rakibin sol açığa attığı her top gol pozisyonu... Çünkü orada bek yok.
Bırak dönmeyi, Eboue oradayken, İlhan, 5 metre gerisindeyken, rahatlıkla Eboue'nin arkasına topu atıyorlar. Çünkü adam fırtına gibi, Eboue'yi geçiyor ve topu bomboş alıyor. Ne ofsayt ne bir şey... Eboue'nin önünde durmasına lüzum yok. Topu boş alması için... Çünkü Eboue boş. Orada aslında bir adam yok. İnatla ve ısrarla Eboue'yi bek oynatıyor.
Dany gibi Cris gibi iki tane, sıfır altı on beş stoperin varken üstelik... Galatasaray'ın yediği gollere bakın; ayıptır.
Fatih hocam inat ediyor; 'Eboue'den bek yaratacağım' diye... 1- Yavaş adam... 2- Kırılgan adam... Hemen yere düşüyor! Biri dokunsa kendini yere atıyor. Ben böyle bir şey görmedim.
Bu çoğu futbolcu da var. Ne yazık ki son dönemde kendi atmalarda artış var.
Eboue'de inanılır gibi değil. Kendini yere atmak, korkaklığın ifadesi... Korkak adamdan bek olur mu? Bek adam tekmeyi yiyecek, yumruğu yiyecek, dirseği yiyecek, tokadı yiyecek, her şeyi yiyecek ama düşmeyecek. Çünkü hakem görmezse gol...Sen Galatasaray'ın kaderini hakeme nasıl bırakırsın! Hayır, 'küt' diye kendini yere bırakıyor. Fiske vurulsa kendini yere bırakıyor. Fiske!..
Fatih Terim, 'Cehenneme kadar yolun var' demiyor. 'Ben takımda savaşçı adam istiyorum. Kendini yere atan adam istemiyorum' demiyor. Burak düzelmişti; baktım, yine aynı... Yine kendini yerlere atmaya başlamış.
Bir gazetede, "Farkı Muslera önledi" diye yazmış! Onu yazan arkadaşımla da maçı seyredeyim. Üzerine gelen bir top dışında Muslera'nın kurtarışı var mı? Üstüne geleni de yesin artık! O topları kurtarmak için Muslera'ya olmaya gerek yok. Ben de kurtarırım. 73 yaşındaki Hıncal Uluç... Üstüme gelen topu kurtarırım. Bir şey yapmama lüzum yok. Direk vazifesi görürüm orada top bana çarpar, bir yere gider.
Muslera'nın yediği gollere bak. 'Galatasaray gibi bir takımın kalecisi üstüne gelmeyen bir topu yer' diye bir kural olur mu? Bir de kurtaracaksın. Muslera kötü kaleci...
Galatasaray'ın iki kalecisini ziyan ettiler; Aykut ve Ufuk'u... Bu kötü kaleci yüzünden... Maç falan kurtardığı yok. Kendini kurtarmaktan aciz Muslera... Topa çıkmayı bilmiyor. Hangi topa çıkılır, ne yapılır, bilmiyor. Yan toplara, duran toplara çıkmayı hiç bilmiyor. Nobre'den yediği golü gördük. Öyle aptalca gol yenir mi?
Galatasaray'ın güç bela berabere kaldığı Mersin'i, Bursa darmadağın etti. Muslera kaleci değil, Eboue bek değil, Cris, Dany stoper değil.
Solda, Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyilerinden biriydi Hakan Balta... Sakatlık falan, çocuk kendine gelmeye uğraşıyor, onu da Galatasaray'ın seyircisi bitirmeye uğraşıyor. Galatasaray'ın seyircisinin bir özelliği var; Galatasaray kaptanlarına düşman... Arda'yı bitirdiler şimdi Hakan Balta'yı bitirecekler.
İnsanda vefa hissi olur. 10. dakikadan itibaren Hakan'ı yuhalamaya başladılar. Yuh o seyircinin kendisine.