Ben geçen hafta yanlış söylemişim. "Böyle oynarsa Manchester silindir gibi ezer" dedim. "Böyle oynarsa Fenerbahçe 6-0'ı da unutturur" dedim. Affedersiniz Karabüklüler... 'Böyle oynarsa Karabük, Galatasaray'ı perişan eder' demem lazımmış!
Böyle oynadığı zaman Galatasaray kupada, kim düştü bilmiyorum, onu yenemez.
Balıkesir ki Balıkesir de iyi durumda!..
Hayır, iyi olmasının bir önemi yok. Galatasaray'ın kendi kendisini mağlup ederek çıkıyor sahaya çünkü...
Galatasaray'ın topa sahip olduğu 38 dakikanın lütfen bir analizini yapın. Eğer bu 38 dakikanın 3 dakikası Karabük yarı alanının 20 metre civarında oynadıysa ben bir daha ağzıma 'futbol' lafı almam. 38 dakikanın 30 dakikası santra çizgisinin Galatasaray yarı sahasında ve santra çizginin üzerindeki yan paslar ve geri paslarla oynanıyor. Artık hiçbir takım geri zekalı gibi böyle oynayan Galatasaray'ı bastırmıyor.
'Sen oyna orada kardeşim, vakti geçir. Ben zaten beraberliğe razıyım. Ben burada seni beklerim hem de yorulmadan beklerim. Sen kendi kendine koş!'
Selçuk, Cris, Dany, Hakan Balta, tekrar Selçuk, tekrar Dany, tekrar Eboue, tekrar Cris... Böyle oyalanıyorlar. Bu arada da rakip dinleniyor. Çok güzel. Utanmasalar bir de nargile ısmarlayacaklar!
'Galatasaray'a karşı kapalı savunma yapıyor' deniyor! Hangi kapalı savunma! Sen topu kendi alanında oynarsan, adamın durduk yerde, kendi kendini ortalığa atacak hali yok. O da bekliyor seni... Geldiği zaman sen hazır bir savunma buluyorsun.
Karabük niye hazır savunma bulmuyor? Karabük çünkü hızlı çıkıyor. Maç boyu bir kez 3 pasla çıktı Galatasaray o da gol oldu. Savunma Hamit'e verdi, Hamit ileriye attı, gol. 90 dakikada bir kere 3 pas yaptı!
Bir ara saydım; Galatasaray santrayı 17 pasta geçti! Sen 17 pasta santraya girdiysen, rakip senin üzerine niye gelsin, geri zekalı mı? Hem de küme düşme hattındaki Karabük deplasmanda oynuyor. Kendi sahasında, 'al kardeşim bal kardeşim ben yoruldum sen oyna' oyunu oynayan Galatasaray'ı niye rahatsız etsin?
90 dakika oynasalar, 90 dakika gitmez Karabük üzerine...
Bireysel olarak kötü, takım oyunu olarak daha da kötü Galatasaray'ı yenmek için analize lüzum yok.
Geçen hafta "Manchester maçı varken Karabük maçına motive etmek zordur" demiştiniz. Bu maçta ekstra bir patlama olur mu?
Fatih hocam, Karabük karşısında 11 kişi oynattı, 3 de adam değiştirdi 14. Bu 14 kişiyi Fatih Terim alsın kenara koysun geri kalan kadroyla ben Karabük'e karşı oynarım ve yenerim. Fatih'in oynattığı ilk 14'e elimi sürmeden, kalanlardan bir takım yaparım ve Karabük'ü yenerim. Öyle bir kadrosu var Galatasaray'ın. Senenin başında 'Rüya kadro' dedikleri kadro o...
Onları sahaya sürseler, adam Karabük maçını Manchester maçı gibi oynayacak. Kenara itilmişliğin, kakılmışlığın, unutulmuşluğun, yok olmuşluğun verdiği büyük hırs var. 'Fırsat bu fırsat ben kendimi göstereceğim. Hem Fatih Terim'e göstereceğim, hem tribünlere göstereceğim, hem televizyonlara göstereceğim, hem Hıncal Uluç'a göstereceğim.'
Selçuk da hangi hırs olacak! 'Ben Manchester maçında oynarsam Avrupa'daki fiyatım 30 milyon dolara çıkar' diyor kafasında... Manchester maçında oynaması lazım.
Manchester maçında oynaması için de iki şey lazım: 1- Sakatlanmaması lazım. 2- Yorgun olmaması lazım.
O zaman Selçuk'tan ne hayır gelir? Kafası bu olan Selçuk'la, sene başından beri yüzüne bakılmayan Ceyhun'u alıyorum. Ön libero ya ikisi de... Ceyhun'u kadroya koysan nasıl bir hırsla oynar? Salı günü Manchester maçı var, umurunda mı Ceyhun'un! Nasıl olsa o maçta kadroya bile girmeyecek. Ama 'fırsat bu fırsat' diye ölümüne oynayacak. Peki ölesiye oynayan Ceyhun mu daha iyidir yoksa veresiye oynayan Selçuk mu?
Bu mantığı ben yürütüyorum da Fatih Terim yürütmüyor mu, yürütemiyor mu? Yürütür, daniskasını yürütür. Bana göre daniskasını yürütmese zaten ben orada olurdum, o burada olurdu. Dünyanın en ünlü teknik direktörlerinden biri ben olurdum. Haftada bir Fotomaç'a futbol konuşacağıma...
Ama bu sene Fatih hocamın ne yazık ki hiç aklımın, sırrımın ermediği bir mağlubiyeti var kendisine... Kendi kendisine yeniliyor, takıntıları var.
Hatırlayacaksın üç hafta evvel bununla ilgili bir laf ettim; "Fatih hocamın hiç kimseye hiçbir şey ispat etmeye ihtiyacı yok. Ne bana, ne başkasına, ne Galatasaray yönetimine. Hiç kimseye."
Fatih Terim dünyanın kabul ettiği bir adam artık... "Ferguson gibi, Wenger gibi takımın başında kalmak istiyorum" demiş. Tabii... Evvel hafta onu da söylemedim mi? "Bugün ben başkan olsam yine Fatih Terim'i getiririm." Çünkü böyle batırdığı gibi kurtaracak adam da o... Ama bunun için 'Galiba hata bende'yi, 'galiba'yı atıp 'Hata bende'ye çevirmesi lazım ve maçlara öyle bakması lazım. 'Ben nerede hata yaptım' diye...
Böyle baktığı andan itibaren bir tespih tanesi gibi bütün hatalarını arka arkaya dizer. Onları dizdiği anda da doğru yolu bulur. Bulduğu anda da Galatasaray'ı gene Avrupa'nın en iyi takımı yapar. Hiç şüphem yok. Ama takıntılardan vazgeçsin.
'Ben Eboue'nin nasıl bir bek olduğunu Hıncal'a ispatlayacağım.' Hayır hocam ispatlamana lüzum yok. Nasıl bek olmadığını 20 maçtır görüyoruz. İlhan karşısında yıldız oluyor. Artık neyi ispatlayacaksın. Karabükspor küme düşme hattında! Hoca değiştirmiş bir takım. Anla ne halde olduğunu...
Beğenmediğimiz, yuhalanan, kendi taraftarının neredeyse sırt çevirdiği, 580 milyon lira borç içindeki, 'battı' denen Beşiktaş, ligin tepesinde averajla ikinci sıradaki Antalya'ya 5 atarken, Galatasaray küme düşme hattındaki Karabük'e niye yeniliyor? Çünkü en önemli adamımız Eboue... İlhan gibi Türkiye'de kimsenin tanımadığı bir kanat oyuncusunun, 5 metre ilerisindeyken 2 metre gerisinde kalıyor. Bu bekle oynamaya devam ediyor Galatasaray!
Dany ile Cris gibi stoperlikten habersiz, iki dengesiz, iki güvensiz, durmadan çalım yiyen, yer kaybeden, kademe hatası yapan bir savunmayla ne oynayacaksın!
Olmasa yüreğim yanmaz. Gökhan ve Semih gibi adamlar elindeyken Dany ve Cris ile sahaya çıkıp yabancı kontenjanının ikisini öldürdün mü sen takımı öldürürsün.
Bundan sonra Manchester maçı ne olur, mucize olur mu? Futbol... Futbol öyle bir spor ki olmayacak şey yok. 'Futbolda olmaz olmaz' diye bir şey yok.
Bir de Fatih Terim'in kafasına ve bilgisine benim öylesine inancım var ki; mucize yaratabilecek bir hava da var onda. Ama bütün bunlar 'Hata bendeydi' demesiyle mümkün ancak...