İspanya Birinci Futbol Ligi'nin (La Liga) son şampiyonu Atletico Madrid, iş dünyasının önde gelen isimlerinin pay sahibi olduğu kulüpler arasına girdi.
Atletico Madrid Kulübü hisselerinin yüzde 20'sini 45 milyon avro karşılığında satın alan Çin'in en büyük şirketlerinden Wanda'nın sahibi Wang Jianlin, futbol dünyasındaki büyük kulüpleri yöneten iş adamlarını akıllara getirdi.
İngiltere'de Chelsea, Arsenal, Manchester City, Manchester United, Fransa'da Monaco, Paris Saint-Germain, İtalya'da Inter gibi kulüplerin sahipleri arasında Rus oligarkları, Arap şeyhleri, ABD'li ve Asyalı zengin iş adamları bulunuyor.
Chelsea'de Rus Roman Abramovich, Arsenal'ın ortaklarından Özbek asıllı Rus Alisher Usmanov, ABD'li Stan Kroenke ve İranlı Farhad Moshiri, Monaco'nun büyük hissedarı Rus Dmitry Rybolovlev, Inter'in hisselerinin çoğunluğunu elinde bulunduran Endonezyalı Erick Thorir, Manchester City'nin sahibi Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) Şeyh Mansur bin Zayed El-Nahyan, Paris Saint-Germain'in (PSG) Katarlı Başkanı Nasser El-Khelaifi, futbol dünyasında söz sahibi iş adamları arasında yer alıyor.
Abramovich, Chelsea'yi ayağa kaldırdı
Chelsea, Abramovich'in kulübü satın almasının ardından İngiltere'de uzun yıllar sonra şampiyonluğa oynayan bir takım haline geldi.
Abramovich, Chelsea Kulübü'nü almak için 2003'te İngiliz iş adamı Ken Bates'e 140 milyon sterlin ödedi.
"Maviler", Abramovich'in görevi devralmasıyla, yapılan transferler sayesinde Avrupa futbolunda söz sahibi oldu ve 2005'te 50 yıl aradan sonra ligde şampiyonluk yaşadı.
Abramovich döneminde transfere yaklaşık 800 milyon sterlin harcayan Chelsea; Juan Sebastian Veron, Adrian Mutu, Hernan Crespo, Arjen Robben, Didier Drogba, Michael Essien, Andriy Shevchenko, Nicolas Anelka, Fernando Torres, Juan Mata, Oscar, Eden Hazard, Diego Costa gibi isimler için yüksek bonservis bedelleri ödedi.
Manchester City, Ada futbolunda söz sahibi oldu
BAE'nin kurucusu El Nahyan ailesinin üyelerinden Şeyh Mansur, 2008'de Manchester City'yi satın alarak kulübün atılım yapmasını sağladı.
Şeyh Mansur, Manchester City Kulübü için Tayland'ın eski başbakanlarından Thaksin Shinawatra'ya 200 milyon sterlin ödedi.
Kulübün el değiştirmesinin ardından yapılan transferler, Manchester City'ye sportif başarıların yolunu açtı. Yüksek bonservis bedelleri ödeyerek Samir Nasri, Edin Dzeko, David Silva, Jesus Navas, Sergio Agüero, Yaya Toure son olarak da Wilfried Bony gibi oyuncuları transfer eden Manchester City, yapılan atılım kapsamında 2011-2012 ve 2013-2014 sezonlarında ligde mutlu sona ulaşarak şampiyonluk sayısını 4'e çıkardı.
Monaco, Rybolovlev ile atılım yaptı
35 yıl aranın ardından ikinci lige düşen Monaco'nun hisselerinin üçte ikisini 2011'de satın alan Rybolovlev, başkanlığı döneminde kulübe sağladığı finansal destekle dikkati çekiyor.
Fransız temsilcisi, Rybolovlev döneminde 2011-2012 sezonunda tekrar birinci lige yükselirken, astronomik bonservis bedelleriyle kadrosuna kattığı Radamel Falcao, Joao Moutinho ve James Rodriguez gibi oyuncuların yüksek performansı sayesinde geçen sezonu ikinci sırada tamamlayarak uzun bir aranın ardından Şampiyonlar Ligi bileti aldı.
Monaco yönetimi, kulübün kısa sürede gösterdiği çıkışa rağmen finansal fair play ve Rybolovlev'in Rus Rublesi'nin değer kaybı nedeniyle ekonomik yönden zorlu bir sürece girmesi nedeniyle Falcao ve Rodriguez gibi önemli isimlerini takımdan gönderdi.
Katarlılar, PSG'yi tercih etti
Fransa'nın Paris Saint-Germain Kulübü, 2011'de Katar Yatırım Kurulu tarafından satın alındı.
Ülkenin uluslararası alanda yatırımlarını genişletmesi amacıyla hayata geçirilen Katar Yatırım Kurulu, kulübün hisselerinin tamamını, ABD'nin Colony Capital isimli şirketinden yaklaşık 100 milyon avro karşılığınde eline geçirdi.
Kurul bünyesinde oluşturulan Katar Spor Yatırımları'nın sahibi Nasser El-Khelaifi'nin başkanlığını üstlendiği PSG, yapılan yatırımlarla Fransa ve Avrupa futbolunda söz sahibi oldu.
Zlatan İbrahimovic, David Luiz, Javier Pastore, Thiago Silva, Ezequiel Lavezzi gibi futbolculara yüksek bonservis bedelleri ödeyen PSG, Fransa liginde hakimiyet kurarak Avrupa'da başarı kovalayan bir takım haline geldi.
Manchester United, ABD'li yatırımcılarla eski günlerine döndü
İngiltere'nin Manchester United Kulübü'nün hisselerinin tamamı, 1991-2005 yıllarında ABD'nin Glazer ailesi tarafından alındı.
Glazer Ailesi, Avrupa futbolunun en popüler kulüplerinden Manchester United'ın hisseleri için İngiliz ortaklara toplam 800 milyon sterlin ödedi. Aile daha sonra 2012'de kulübün hisselerinin küçük bir kısmını New York Menkul Kıymetler Borsası'nda elinden çıkardı.
Manchester United, kulübün el değiştirmesinin ardından yaptığı atılım sayesinde, 1990'lı ve 2000'li yıllardaki başarı grafiğiyle İngiltere'nin en fazla şampiyonluk yaşayan takımı (20) unvanını Liverpool'dan aldı.
