Futbola 7 yaşında semt kulübünde başladığını belirten John, 3 yıl sonra Ajax'tan teklif aldığını ve genç takımda oynadığını açıklarken şöyle dedi:
"15 yaşındayken Sparta Rotterdam'a geçtim. 2 sezon sonra da Rotterdam beni A takım ile antrenmanlara çıkarmaya başladı. 5 sene Sparta Rotterdam'da oynadıktan sonra Twente'ye geçtim. Ardından Danimarka'nın FC Nordsjaelland takımı beni 1 senelik kiralık olarak istedi. 1 sene sonra tekrar Hollanda'ya döndüm. FC Nordsjaelland n beni tekrar istediler. 3,5 sene orada geçirdikten sonra Bursaspor'a geldim."
"MACERA ARIYORDUM"
Türkiye'ye gelirken Galatasaray'ın İspanya'nın Betis'e kiraladığı Ryan Donk ile görüştüğünü, Bursaspor ile ilgili bilgi aldığını vurgulayan John, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Orada hayat nasıl, gideceğim takım nasıl, diye sordum. Burayla ilgili hep olumlu şeyler söyledi. Ben de aynı zamanda internetten araştırmıştım. Maçları izledim. Birçok takım uzun top oynamak istiyor ama Bursaspor'da takımın hücumu geriden olgunlaştırmaya çalıştığı, taktiksel şeyler denemeye çalışan bir takım olduğunu gördüm. Benim de böyle paslı oynayan, taktiksel oynayan takımlar daha çok hoşuma gider. Tesis de gayet iyi. Kendi odalarımız var. Burada birçok insan size futbolu en iyi odaklanmanız için yardım etmeye çalışıyor. İlk geldiğimde tesis dışarıdan müthiş gözüküyordu. Antrenmanlarda da çok yüksek bir seviye var futbol açısından. Yeni zorluklar ve macera arıyordum. Bunu da Bursaspor'da bulduğumu söyleyebilirim."
"Her zaman hızımı kullanmak isterim" diyen John, açıklamasına şöyle devam etti:
"Çünkü bu en büyük silahlarımdan biridir. Kanatta oynadığım için hızlı bir oyuncu olmak benim için çok önemli. Bu takım benim için iyi bir takım. Çünkü orta yaptığım zaman içeride bir çok takım arkadaşım oluyor. Yaptığım ortaları savaşarak gole çevirmeye çalışıyorlar. Orta sahada bir çok oyuncumuz bir ceza sahasından diğerine mücadele ediyor. Bu benim için çok önemli. Ben de en güzel ortaları onların iyi pozisyonla buluşması için yapmak isterim. Aynı zamanda kendim de eğer bir fırsat varsa gol atmaya çalışırım. Onun dışında hızımın en önemli silahım olduğunu söyleyebilirim."
"PABLO MÜTHİŞ OYUNCU"
Beraber oynadığı Batalla'dan övgüyle bahseden John, Arjantinli oyuncu hakkında şunları söyledi:
"Müthiş bir oyuncu ve 10 numara. Soyunma odasında yan yana oturuyoruz ve futbolla ilgili sıkça konuşuyoruz. Oyun oynarken gözleri sürekli açık, diğer takım arkadaşlarını görüyor. Koşular yapan arkadaşlarıyla topu buluşturabiliyor. Yaratıcı bir oyuncu olduğu için benim için çok önemli onunla bağlantı kurabilmek. Zaten kendisi takımın beyni gibi. Orta sahada gerçek bir 10 numara gibi oynuyor ve gol atıyor. Asistler yapıyor. Bu yüzden de onunla iyi bir ilişkiye sahip olmaya çalışıyorum."
"TÜRKİYE KALİTELİ BİR LİG"
Türkiye'de her takımda iyi oyuncular olduğunu, fiziksel bir lig olduğu kadar kaliliteli bir lig olduğunu vurgulayan John, son olarak şöyle konuştu:
"Çünkü çok fazla kaliteli oyuncular var. Danimarka ile kıyasladığımda orada futbol daha çok defansa dönük. Burada herkes bir şeyler oynamaya çalışıyor. Bu da benim hoşuma giden şey. Bir kanat oyuncusu olarak daha çok hareket alanı istersiniz, daha çok üretmek istersiniz. Danimarka'da da buna daha az şans veriyorlardı. Çünkü çok fazla defansla oynuyorlardı. Aradaki farklar bunlardı."
