1993'te şampiyon olduktan sonra Ermeni ordusunun bölgeyi işgal etmesiyle stadyumu yıkılan ve Bakü'ye taşınan Karabağ Futbol Kulübü,
trajik hikayesini 24 yıl sonra Avrupa sahalarında duyuruyor. İşgal döneminde Karabağ'da bir çocuk olan Gara Garayev'in de yer aldığı takım, ülkenin futbol efsanesi Gurban Gurbanov önderliğinde adını Şampiyonlar Ligi'ne yazdırırken bununla da yetinmedi, İspanyol devi Atletico Madrid'e kök söktürüp hem Azerbaycan'da hem de İspanya'da yenilmeyerek dikkatleri üzerine çekti. Teknik direktör Gurbanov'un 2008 yılında kulübe adım atmasıyla birlikte adım adım inşa edilen bu başarı, Azeri futbolu için de bir ilk.
Karabağ, Azerbaycan'da 0-0 berabere kaldığı Atletico'dan İspanya'da da 1 puan aldı. 40'ta Madera'nın harika kafa golüyle öne geçti: 0-1. Thomas, 56'da sert şutuyla skoru eşitledi: 1-1.
Karabağ taraftarı, İspanya'da takımlarını yalnız bırakmadı. Açtıkları, "Mecnun bilseydi Karabağ var, Leyla'yı sevmezdi" pankartıyla da takımlarına sevgilerini gösterdi.
ZAFERLE EŞDEĞER
Azerbaycan temsilcisi Karabağ'ın Atletico Madrid karşısında aldığı beraberlik ülke medyasında geniş yer buldu. Yeni Müsavat gazetesi, "Karabağ tarih yazıyor" derken, Qafqaz Info "Yenilmemek zaferle eşdeğer" ifadelerini kullandı. Karabağ'ın Azerbaycan'dan sonra İspanya'da da rakibine yenilmediğine vurgu yapılan haberlerde, "Tarih yazdı" yorumları yapıldı. Bazı internet siteleri Karabağ'ın gruptan çıkmasını sağlayacak farklı senaryolara yer verirken, kulüp başkanı Tahir Gozel'in, "Ölüm grubundayız. Üçüncülük şansımız devam ediyor. Belki ikinci de oluruz" sözleri ile bu haberler desteklendi.