Futbol hayatına Almanya'da başlayıp Türkiye'de Fenerbahçe ve Bursaspor gibi kulüplerin formasını terleten Erol Bulut, Abdullah Avcı'yla Başakşehir'in yükselişinde kilit isimlerden biriydi. Şimdilerde Evkur Yeni Malatyaspor'un teknik patronu olan 42 yaşındaki Bulut, SABAH'ın sorularına cevap verdi. İşte genç hocanın açıklamaları…
Yepyeni bir kariyere, Yeni Malatya ile başladınız... Nasıl bir ilk yarı geçti?
Futbolu bıraktıktan sonra 2012'de Kartalspor'da yardımcılığa başladım. Herkesten bir şeyler kapmak istedim. Kendi vizyonumu oluşturdum. Başakşehir'de antrenmanların bazı bölümlerinde takımı ben yönettim. Abdullah Avcı beni bu şekilde özgüvenli hale getirdi. Kendisine teşekkür ediyorum. Şimdi kendi takımım var ve bildiklerimi burada uyguluyorum.
LİGDE HEDEFİMİZ 8-12 ARASI
Malatyaspor'un sezon sonu hedefi nedir?
Elimizdeki mevcut kadroyla, 8 ile 12'ncilik arasında bir yer hedefimiz var. Tabii ki bu gelecek transferlere de bağlı. Şimdi üçüncü olurum, beşinci olurum deyip uçmamıza gerek yok. Doğruyu görmemiz lazım. 27 puanda olsak herkes Şampiyonlar Ligi'nden bahsederdi. Ama ben yine 8-12 diyecektim. Çünkü gerçek bu. Elimdeki malzemeyi biliyorum. Benim dışımda çok fazla kişi bu takımı devralmazdı diye düşünüyorum. Takıma verebileceklerimden geri atmadım, güzel bir ekip ruhu ortaya çıktı.
Cenk Tosun transferini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Helal olsun diyorum... Cenk'i Frankfurt'ta oynadığım dönemden beri tanıyorum. Çok çalışkan bir futbolcu, hep kendini geliştirmek istiyor. Babasını ailesini tanırım. Gaziantep'teki haliyle şu anki haline bakarsanız, zaten durum ortada. Bazı kardeşlerimiz gitti, profesyonelliğin 'P'sini gösteremedi. Ondan sonra Avrupa'da herkes "Türk futbolcusu amatör" diyor. Bunu dedirtmemek lazım. İnşallah başarılı olsun ki diğerler isimlere de kapı açılsın.
İleride Üç Büyük takımdan birisini çalıştırma hedefi var mı?
Eski bir futbolcu olarak, teknik direktörlüğe başladıysan böyle bir hedefin olması lazım. Eğer yoksa zaten başlama. Kesinlikle böyle bir hedefim var ama ilk amacım Yeni Malatyaspor'u bir yerlere getirmek. Sonrasında her hoca büyük takım hocası olmak ister.
EROL'UN MİLLİ TAKIM'A ÇAĞRILMASI GARİP!