2 SORU 2 CEVAP
Hıncal Uluç
Fatih hoca şampiyonluktan hemen önce, "Wenger 22 yıldır görevde, ben 4'üncü kez görevdeyim" diye bir serzenişte bulunmuştu. Bu bizim futbol kültürümüzün bir sorunu mu, yoksa hocanın da hataları var mı? Nasıl bakıyorsunuz bu demece?
Fatih hocanın Kopenhag'da Arsenal'i yenip UEFA Kupası'nı aldığı zaman, sadece 1 ay sonra Monaco'da Süper Kupa'yı oynamasına izin vermediler. Fatih hoca ayrılmadı. Ayrılmak zorunda bırakıldı. Türkiye'de başarısızların gönderilmesine alıştık biz ama 4 sene üst üste takımı şampiyon yapan, 4 sene üst üste Şampiyonlar Ligi'nde başarılar yaşayıp sonunda UEFA Kupası zaferi yaşayan bir teknik adamın ve bir başkanın, Faruk Süren dahil, temizlenmesi örneğini Türk spor tarihinde bulamazsın ama ne yazık ki Galatasaray'ı o günden beri yöneten bir derin Galatasaray var. Kongre de o derin Galatasaray'ın emrinde. Zaten o yüzden ben Galatasaray kongre üyeliğinden istifa ettim, "Aranızda yer almak bana gurur vermiyor" diye gerekçe yazarak. Derin Galatasaray ne derse kongre 'eyvallah' diyor. Fatih hocanın söylediğinden benim anladığım bu.
Bu kadro ile Şampiyonlar Ligi zor!
Metin Tekin'in çok beğendiğim bir sözü var, "Şampiyon kadro ile şampiyon olan kadro farklıdır" der. Sizce bu kadro şampiyon kadro mu, şampiyon olan kadro mu? Gelecek sezon da favori olarak görebilir miyiz?
Bu kadro gelecek yılın kadrosu olamaz. Bu kadroda olmaması gereken adamlar var bir defa… Ben Fatih Terim'i biliyorum. Fatih Terim, Türkiye maçlarından çok Avrupa'ya bakan bir adam. Şampiyonlar Ligi'ne bakıyor. Bu kadro Şampiyonlar Ligi'ne ön eleme oynamadan gireceği için talihli ama bu kadroyla Şampiyonlar Ligi'nde iş yapmak çok zor. Torba falan önemli değil, Fatih hocanın gözü yukarıda olduğu için rakibini yenmek zorunda olduğunu düşünür. Real Madrid'le, Barça'yla oynayacaksan önce oynamakta fayda var. Şimdi iyi bir kadro kurmak için önünde bir engel var. Dursun Özbek'in Galatasaray'ın başına açtığı felaket yüzünden Galatasaray, senelerdir kuruşu kuruşuna Finansal Fair-Play denetiminde ve son denetlemede Başkan Mustafa Cengiz'e söylenen şu: "Sattığın kadar alırsın arkadaş." Satsa para edecek kim var? Garry Rodrigues… Başka? Bizim gazetenin sayfasında Dursun Özbek (kongre üyelerine pazartesi akşamı verdiği iftarda), "Uçaklar inecek" demiş, o konuyu konuşan gazeteci arkadaş, "Başkanım, uçaklar boş mu inecek? İçine koyacağın adamı almana UEFA izin vermeyecek ki" diyememiş. Böyle haber olmaz. Bu tek taraflı, Dursun Özbek'e gaz verme haberidir benim gözümde. Keşke karşımda senin yerine haberi yazan arkadaşlarımız olsaydı da onlar sorsaydı… Dursun Özbek'in cebinden oyuncu alıp hediye etme hakkı dahi yok. UEFA dedi ki, "Sattığın kadar alırsın." Hadi bakalım Dursun Özbek uçakları indirsin göreyim. Böyle bir yalan olabilir mi? Bir spor yazarı bu yalanı yutar mı?