Son dakika...Süper Lig'de 13. hafta heyecanı yaşandı. Lider Trabzonspor'un gerisinde kalan ezeli rakipler Galatasaray ile Fenerbahçe, NEF Stadı'nda karşı karşıya geldi. Mutlak 3 puan için sahaya çıkan iki takımın müsabakasında kazanan taraf Fenerbahçe oldu. Sarı-kırmızılı ekip Kerem Aktürkoğlu'nun golüyle 1-0 öne geçerken, Mesut Özil ve Crespo'nun skorları 3 puanı sarı-laciverlilere getirdi. Karşılaşmanın hakemi Halil Umut Meler tartışılan kararlara imza attı.
Sabah Gazetesi'nin usta yazarları; Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Gürcan Bilgiç ve Levent Tüzemen derbiyi yorumladı. İşte detaylar...
ERMAN TOROĞLU: AYNI POZİSYONLARA AYRI DÜDÜKLER ÇALDI
Türkiye'nin en büyük derbisi diyorlar ama oynanan futbol küçük. Tribünlerde merdivenler dolu, tribünlerden sahaya her şey yağıyor. Sahada bir hakem var, VAR'da bir hakem var. Şimdi bu maç o kadar çok konuşmaya gebe ki iki taraf da birbirini suçlayacak. Burada itmeyi veriyorsan orada da vereceksin ya da ikisine de vermeyeceksin.
Teknik adamlara ne demeli? İkisi de birer sarı sonra biri kırmızı gördü. Fatih hoca değişikliklerde geç kaldı. Morutan ve Feghouli 45 dakika yoktu, ısrar niye anlamak mümkün değil. Sahada fazla sinirlendiğin zaman maçı okuyamazsın. Herkes hakeme odaklanmış durumda. Herkes hakeme odaklanınca şansı olan taraf deplasman ekibidir. Ev sahibi seyircisine güvenerek daha agresif oynar.
Deplasmandaki takım daha sakin kalır. Fenerbahçe takımı ve teknik direktörü buradan 1 puanla ayrılmaya razıydı ama futbol böyle bir şey. Öyle veya böyle maçı Fenerbahçe kazandı. Maçın hakkı bence beraberlikti. Fenerbahçeli futbolcular sinirlerine daha fazla hakimdi, öyle olunca Galatasaraylılar daha gergindi. Sarı-kırmızılılar kazandığı topların kaçını rakibe verdi bakmak lazım.
Dünkü maç şunu gösterdi; Mesut kaptanlığındaki bazı oyuncuların ve dışarıdan bazılarının Ali Koç'a baskısıyla Vitor Pereira inadından vazgeçti. Yani bu maçı Pereira'nın inadını kıran futbolcular kazandı. Pereira oyuncularıyla inatlaşıyordu ama inadı futbolcuları kırdı.
İptal edilen gol pozisyonunda Diagne rakibini itiyor, aslında hakem de görüyor, VAR olaya el koyuyor. İyi tamam da şimdi G.Saraylılar diyecek ki yediğimiz golden önce İrfan Can, Kerem'i itiyor. Pozisyonlar benzer mi, benzerliği var. Türkiye'de VAR sistemini bir türlü oturtamadık, sahada futbol oynayamayan, 3 metreye top atamayan futbolcular hakemlerin üstüne yürüyüp baskı yapmaya çalışıyor. Dün Meler, istikrarlı maç yönetmedi. Aynı pozisyonlarda ayrı düdükler çaldı; zaten yangın da onun yüzünden çıktı. Şimdi seyredin bu hafta ne olacak.
AHMET ÇAKAR: DÜPEDÜZ TETİKÇİLİKTİR!
Atamayana attılar... Dünkü maçın özeti bu. İkinci yarı G.Saray, Fenerbahçe'yi sahadan sildi. En az 3 net gol pozisyonu var, Berke ve Koreli Kim devleşti, Galatasaray'ın golü "Ha geldi ha geliyor' derken maçın bitimine dakikalar kala Crespo ile Fenerbahçe golü buldu, lige tutundu, belki de Vitor Pereira ile Ali Koç'un kellesini kurtardı ve Galatasaray'ı çok ama çok derin bir uçuruma sürükledi.
İlk yarı atılan mükemmel iki kontratak golü var. Bu golün sahipleri virtüözler. Kerem, Allah onu Türk futboluna bağışlasın, müthiş bir kontratak başlattı, verdi-aldı ve penaltı vuruşu gibi bir vuruşla golü yaptı. Fenerbahçe'nin attığı gol daha da muhteşemdi. İrfan Can'ın topu alışı, derhal Mesut'un kaçtığını görüp ona atması, Mesut'un saliselerle ofsayttan kurtuluşu ve F.Bahçe'nin beraberlik golü.
Hakem herkese iyi yönetti gibi gelebilir ama kafasında bin bir türlü tilki dolaşıyor. Onu ancak eski bir hakem anlayabilir. İlk yarıda Marcao'yu atamadı. Yine ilk yarıda Berkan'ın eline çarpan top bence penaltı değil zira top çok yakın mesafeden geliyor ve kol doğal konumunda. İkinci yarı Tisserand'ı attığı pozisyonda penaltı bile yok. Hem faul veriyor hem Tisserand'ı atıyor.
Bu faul gol oluyor ama VAR davetiyle Diagne rakibini ittiği için gol iptal ediliyor. Doğrudur, Diagne'nin itmesi var amaaaa... Asıl şeytanlık bundan sonra başlıyor. Bitime saniyeler kala bir korner atışında Serdar Dursun, aynı Diagne'nin ittiği gibi Berkan'ı itiyor. Diagne'nin golünü iptal eden hakem ve VAR hakemi, Serdar Dursun'un bu hareketi için penaltı daveti yapmıyor. Bunun adı hakemlik falan değil düpedüz tetikçiliktir.
GÜRCAN BİLGİÇ: DİRİLİŞ F.BAHÇE
Tam anlamıyla bir "diriliş" izledik. Krizle, taraftar öfkesiyle boğuşurken, 50 bin taraftarı önünde Galatasaray takımını geri ite ite kazandı Fenerbahçe. "Yeniden" demek adına kurgulanmıştı sanki her şey. Pereira'nın sistemi değiştirip, 4-3-3 ile sahaya çıkması, oyuncu grubunun en iyi bildiği düzene dönmesiyle silahlar eşitlendi ilk olarak.
Müthiş bir baskı vardı üstlerinde. Seyircinin sahaya gök gürültüsü gibi inmesi, şoklar yaşattı, basit top kayıplarını ve Kerem'in golünü getirdi. Ancak sonrasında İrfan ve Mesut'un da katkısıyla beşlenen orta saha oyunun kontrolünü eline geçirdi ve rakibini seyircisi önünde "bekleyen" takım yaptı.
İrfan Can Kahveci- Mesut Özil ortaklığı ile en keyifli kontratak golünü attılar. Mesut kaptanlığın ve derbinin sorumlulukları ile cesurca yüzleşiyordu. İrfan Can'ın her topa kendini göstermesi, Sosa ve Mert Hakan'ın hep pas istasyonu olması, Fatih Hoca'nın elindeki saha avantajının da ipini çekti. Pereira, hem skor olarak hem de taktik olarak kazandı. 15 dakika 10 kişi oynarken bile kontrolü bırakmayan bir Fenerbahçe takımı vardı. "Diriliş" buydu aslında. Hamleler sonucu getirdi. Rossi pası verdi, Crespo golü attı. Uzatma dakikalarında bir anda kış soğuğunu Seyrantepe'ye getirdiler.
Tisserand'ın ikinci sarısı ne kadar yanlışsa, Mbaye Diagne'nin VAR tarafından tespit edilen gol öncesi faulü de o kadar doğru. Başkan Ali Koç döneminin ilk Galatasaray galibiyeti geldi, Fenerbahçe bu kriz döneminde kendini düzlüğe taşıyacak enerjiyi yakaladı.
LEVENT TÜZEMEN: ŞAŞIRTICI İPTAL!
Galatasaray tamamen dolu tribünlerin avantajıyla Fenerbahçe'ye karşı ilk ve son 20 dakikada üstün oynadı. Feghouli karşı karşıya golü atamadı, şutunda topu kaleci Berke'ye çarptırdı. Geçiş oyunlarında kazanılan topları hızlı hücuma başarıyla taşıyan Galatasaray Halil, Kerem, Morutan üçlüsüyle yaptığı pas resitali sonunda Kerem'in akıllı vuruşuyla öne geçti. Gol sonrası Fenerbahçe alanları daraltıp Galatasaray'ın pas yapma alışkanlığını bozdu.
İrfan Can'ın kullandığı akıllı toplara Mesut, doğru paslarla destek oldu. Mert Hakan ile Zajc'ın orta alanda ortaya koyduğu mücadele, Berkan ile Cicaldau'ya top kaybı ve pas hataları yaptırdı. İrfan Can'ın enfes pasında Mesut'un attığı gol, Galatasaray savunmasının büyük ayıbıydı. Mesut gibi bir oyuncu böyle boş bırakılır mı? Galatasaray emek harcayarak oya işler gibi gol attı ama aptalca gol yedi.
Oyuna iyi başlayan Morutan da Feghouli de Kerem'in golünden sonra oyundan düştüler. Fenerbahçe topa daha iyi hükmederek ikinci yarıya başladı. Galatasaray mücadele ediyor ama pas oyununda üstünlük kuramıyordu. Terim oyundan fizik olarak düşen Halil ile Morutan'ı çıkarmakta geç kaldı. Taylan orta alanı toparladı. Diagne fiziğiyle Fenerbahçe savunmasının rahatını bozdu. Aanholt- Kerem ikilisinin solda oluşturduğu pas diyaloğu Galatasaray'ı hücuma taşıdı. Cicaldau iki pozisyonda Berke'yi ve Kim'i geçemedi.
Fenerbahçe'li Kim ile kaleci Berke, Galatasaray'a gol izni vermedi. Diagne'nin kafayla attığı golün VAR'dan "Faul" olarak dönmesi şaşırtıcıydı. Galatasaray'ın kontrolsüz hücumu başına iş açtı. Pereira'nın Rossi hamlesi Fenerbahçe'ye galibiyeti getirdi. Derbiyi kazanmak Fenerbahçe'yi krizden çıkardı. Galatasaray eğer Marsilya'ya kaybederse kaosla tanışır.