İŞTE HINCAL ULUÇ'UN YAZISINDAN ÖNEMLİ BAŞLIKLAR...
Türkiye'nin içine girdiği Seçim Gündemi'ni bile geriye iten bir spor olayı yaşadık, perşembe akşamı.. 20. Yüzyılın lafıdır, "Ne sağcıyız ne solcu/ Futbolcuyuz, futbolcu.." Şu anda ülkenin yarıdan fazlası futbol konuşuyor.. Ben de konuşacağım tabii.. Ama konuya hafiften girdim ki, zaten gergin ortamda yangına körükle gitmeyelim..
Şimdi çok soğukkanlı olma ve düşünme zamanı.. Özellikle de tahriklerden özenle, dikkatle kaçınmak lazım..
Suçlu kim?
Suçluların telaşı içinde olanlar ve de yakındaki kongreden Fener Başkanlığı yolunda pay çıkarma peşine düşenler, daha en küçük soruşturma bile yapılmamış, resmi ve yetkili kurumlardan tek kelime gelmemişken "Bu bir provokasyondur" dediler. Tahrik edenleri de gösterdiler.. Okurken, dinlerken acı acı güldüm..
Önce düşüneceksin. "Bin düşünüp bir konuşacaksın.." Atalarımız öyle demiş. "Acele işe şeytan karışır" da demiş.. Düşünelim o zaman..
"TEK UMUDUM SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZDA"
2000 yılından beri hiçbir stada adım atmayan bir sporsever olarak tek umudum futbolu, son güzel günlerinde İETT formasıyla oynayan Cumhurbaşkanımız'da..
Ne bu teşkilattan, ne sadece kendi hesapları için ortalığı durmadan geren kulüp yöneticilerinden, ne de mevcut 6222'yi bile uygulamayan Adalet Kurumundan bir beklentim yok..
Kimsenin de yok, Sayın Cumhurbaşkanım!.
Sporseverin umudu sizsiniz!. Üç yaşındaki kızını alıp o gece Saraçoğlu stadına giden annenin bebeği ile maç izleme özgürlüğü dahil!.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!