Deniz, kum, güneş üçlüsünün dışında, tabiat ve kültürel değerlere ilgi duyanlar için mağaralar, küçük göller, şelaleler ve yaylalarıyla apayrı bir güzellik sunan Bingöl, çözüm süreciyle oluşan olumlu havayla birlikte yerli ve yabancı turistlerin keşfini bekliyor.
Bingöl'ün yüz ölçümünün yarısı meşe ormanlarıyla kaplı. Yüzen adaları, kaplıcası, tarihi mağarası, Çır, Göynük ve Çatak şelalesi görülmeye değer yerler arasında. Soğuk su kaynakları, yüksek yaylalar, doğal ortamda organik üretilen balı, zengin bitki örtüsünden doğal olarak beslenen hayvanların etinden yapılan kavurmasıyla damağınızı tatlandıracak lezzetleriyle Bingöl'ün tüm güzellikleri misafirlerine sunulmaya hazır.
Kayalara oyulmuş 3 katlı mağara
Merkeze bağlı Kuşburnu köyünde doğayla iç içe olan 3 katlı Zağ Mağarası, Murat Nehri'ne nazır manzarasıyla görenleri adeta büyülüyor.
Badem, incir, yabani armut ve meşe ağaçlarıyla çevrili olan mağaranın ne zamandan kaldığının bilinmediğini belirten Kuşburnu Köyü Muhtarı Vahap Görgülü, bugüne kadar hiçbir arkeolojik çalışmanın yapılmadığı mağaranın, yakın Hristiyanlık dönemine ait olduğu yönünde görüşlerin bulunduğunu ifade etti.
Mağaranın turizme kazandırılması için yapılan girişimler sonucu Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından mağaranın "Korunması gereken taşınmaz kültür varlığı" olarak 2008 yılında tescil edildiğini hatırlatan Görgülü, böylesi tarihi mirasa sahip olmaktan mutluluk duyduklarını kaydetti.
Mağaranın insan eliyle kayalara oyulduğunu belirten Görgülü, şöyle dedi:
"Genel görünüm olarak mağara üç katlıdır. Birinci katı zeminle sıfır, ikinci katı normal merdivenlerle çıkılıyor. Üç katlı, 78 odadan oluşan mağaramız gerçekten doğa harikası bir yer. Mağaramıza bu çözüm süreci ile birlikte insanların gelip burasını görmesini tavsiye ediyoruz. Gerçekten güzel bir yer, doğa harikası bir yer. Bingöl merkeze 40 kilometre uzaklıktaki mağaramızı herkesin görmesini tavsiye ediyoruz."
İl özel idaresi tarafından mağaranın 50 metre yakınına kadar araç yolu yapıldığını kaydeden Görgülü, "İnsanlar gelip burada piknik yapabilir, gününü burada yeşilliklerle iç içe olan tarihi yerde pikniklerini yapıp tekrar merkeze dönebilirler. Gerçekten büyük bir mağara herkesin görmesini tavsiye ediyoruz" dedi.
Üzerinde ağaç bulunan tek yüzen ada
Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyü Göl mezrasındaki Turnalar Gölü'nde bulunan yüzen adaların yurt içi ve yurt dışından ilgiyi görmesi için Solhan Kaymakamlığı Köylere Hizmet Birliği tarafından hazırlanan ve Fırat Kalkınma Ajansı'nca finanse edilen "Turizmin Anahtarı Yüzen Ada Projesi ile adanın çevresi yeniden düzenleniyor.
Proje koordinatörü Aydın Coşkun, dünyada yüzen ada örnekleri bulunduğunu belirterek, "Amerika'da bu konuda çalışmalar mevcuttur. Meksika'da da yine yüzen adalar var bu adalar su yosunlarının bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Fakat Bingöl Solhan'da bulunan yüzen adamız tamamıyla doğal olup dünyada üzerinde ağaç bulunan tek yüzen adadır. Dünyadaki örneklerinden bizim yüzen adamızı ayıran en önemli özellik üzerinde ağaç bulunmasıdır. Bu anlamda dünya da tek örnektir" şeklinde konuştu.
Yüzen adaya davet
Yüzen adaları görmek için Malatya'dan geldiğini ifade eden Murat Yaman, insanların gelip adayı görmelerinin ayrı, kendi anlatımlarının ayrı olacağını bu yüzden de herkesi yüzen adaları görmeye davet ettiğini belirterek, şöyle dedi:
"Şimdi burası doğal bir güzellik tamamen kapalı bir göl üzerinde topraktan kopan adacıklar var küçük adacıklar var bu adalar suyun üzerinde yüzüyor. Altında herhangi bir bağlantı falan yok tamamen dışa kapalı bir yer. Tamamen yeşillik içinde değişik bir tür balık yetişiyor çevre halkı gayet iyi, gayet misafirperver. Gördüğünüz gibi bir doğal güzelliği var. Biz Malatya dan geldik, Allah nasip ederse haziranda tekrar geleceğiz. Herkesi buraya davet ediyorum."
