San Francısco'nun dikkat çekici iklimini anlatmak için Mark Twain'e ait olduğu iddia edilen bir söz söylenir: "Hayatımın en soğuk kışını San Francisco'nun yazında yaşadım" Yanlış bilinse de sıkça söylenen bu söz aslında tam da gerçeği yansıtmaz. Aslında kentte tipik bir Akdeniz iklimi vardır. Ancak yine de sabahları sisin Golden Gate Köprüsü'nün üstüne boylu boyunca uzanması eşsiz bir manzara yaratır. Üstelik bu görüntü pek çok güzel fotoğrafa benzersiz bir cömertlikle her sabah yeni bir tablo sunar. Tramvaylar, inişli çıkışlı sokaklar, Avrupa tarzı evler ve özel tasarım yangın merdivenleriyle kent gözünüze bayram ettirir.
SİLİKONDAN ELMAYA
Stanford Üniversitesi ile büyüyen bilişim teknolojisi şirketleri, dünyanın en büyük şirketlerinin doğum yerinin burası olmasını sağlamış. Neredeyse tüm bilişim şirketleri yıllık toplantılarını bu şehirde yapıyor. Bu yüzden bilişim gazetecileri yılda birkaç kez bu güzel şehri ziyaret etme şansı yakalıyor. Silikon Vadisi şirketleri önce cihazlarla ilgilenirken şimdi ileri mühendislik ürünleri ve internet teknolojisine yatırım yaptı. Son 50 yıldır Silikon Vadisi yatırımları ile hızla büyüyen şehir, 2000'de yaşanan krizden önemli dersler aldı. Artan sermaye miktarı, şehrin çevresini değiştirdi. Bugün teknoloji şirketleri kampüsler kurarken, insan kaynağı dışında sahip olduğu meyve bahçeleri ile yarışıyor. Dünyanın en değerli şirketi Apple, yeni kampüsünde yüzlerce elma meyve ağacı sözü vererek yeni evine kavuşuyor. Geçmişte Silikon Vadisi olarak bilinen bölge, bugün meyve, özellikle de kayısı ağaçlarıyla ünlü.
TARİHTE KÖTÜ ANILAR
Dünyanın her yanından gelen girişimcileri ile Silikon Vadisi'nin 200 yıllık bir hikayesi olmasına rağmen, 1906 yılında yılında meydana gelen deprem ve yangın en önemli değişimi yaratmış. Yangın merdivenleri, tuğla duvarlar, yüksek tavanlı Avrupa mimarisinin egemen olması hep bu olaydan kaynaklanmış. San Francisco, Amerika kıtasının Büyük Okyanus'a açılan kapısı gibi. Bu yüzden büyük Çin mahallesi oldukça zengin. New York'tan sonra yaşanabilen ender şehir merkezlerinden birine sahip. Ve tanıdığım en açık fikirli, hoşgörülü, öğrenmeye ve keşfetmeye açık insanların buluştuğu coğrafya. Bu yüzden ABD'de pek çok yeni fikir kendisine kuluçka yeri olarak San Francisco'yu seçiyor.
SOKAK YEMEKLERİ FESTİVALİ
San Francisco'da her dönemde takip edilecek çok ilginç festival ve gösteriler var. Benim gittiğim dönemde limanda sokak yemekleri festivali vardı. Her etnik kökenden insan sokak festivaline katılmıştı. Çocuklarıyla yeni kokular ve tatlar keşfetmeye açık insanlar festivalin keyfini çıkarıyordu.
TEKNOLOJİ DEĞİL İNSAN
Silikon Vadisi olarak bilinen bölgede teknoloji şirketleri yüksek teknoloji ürünleri dışında üretim yapılmıyor. Yani teknoloji yatırımında odak ürünler değil, insan. Bu yüzden her düzenleme insan odaklı yapılıyor. Hayatta tanıdığım en açık fikirli insanların buluştuğu bölgede insana yatırım da şirketlerin temel hedefi.
TRENLE NAPA VADİSİ
Şöhreti Silikon Vadisi'ni geride bırakmaya başlayan Napa, dünyaca ünlü şarap bağlarını barındırıyor. Film yıldızlarından teknoloji devleri patronlarına kadar pek çok ünlü ismin vadide bağı bulunuyor. Ayrıca yine vadide bulabileceğiniz Michelin yıldızlı restoranlar oldukça güzel. Daha mütevazı bir yer ararsanız Mustard's Grill güzel yol üstü restoranlardan biri. Öğlen yemeği servisi saat 14.30'da bitiyor. Napa Vadisi için en güzel tercihlerden biri de Wine Train yani Şarap Treni. Bu trenle çevreyi keşfetmek çok keyifli.
ADALAR VE ALCATRAZ
San Francisco'nun en güzel manzaralı yerlerinin başında körfeze bakan özel daireler geliyor. Ancak eşsiz güzellikte bahçelere sahip evler adalarda yer alıyor. Liman (Pier) binasından kalkan düzenli feribotlar günlük ziyaretler için harika. Yine bu limanlardan Golden Gate ile Silver Gate arasında deniz keyfi yapmak mümkün. Bu adalar arasında en ünlüsü, en yakın olanlarından biri hapishanesi ile ünlü Alcatraz'dır. Treasure Adası müzik etkinliklerinin düzenlendiği bir ada. Yerba Buena, Belvedere ve Brooks gibi adalar körfeze dağılmış mücevherler gibi.