Yazın evlenmenin ayrı bir cazibesi olduğunu kabul edelim ama öbür taraftan da 'İki bayram arası evlenilmez' baskısını yabana atmayalım. Yaz zaten gelmek bilmedi, Şeker ile Kurban arası da vetoluysa, mutlu son kaldı mı taa ekim ayına! Haydaaa! Bu da yine yağmur riski demek... Düğün dernekten kazık yenebilir, bari balayında arıza çıkmasın. Nereye gidilecek? Nasıl karar verilecek? Pek çok kanaldan torba torba seçenek atılıyor üstünüze.
KARS BİLE DAHA ROMANTİK
Bu işin de modası var. Santorini'nin ilk çıkışı, yaklaşık 15 yıl önce adının önündeki 'Balayı adası' tamlamasıyla olmuştu. Hepimize de amma romantik gelmişti. Son yıllarda Amalfi'nin de böyle bir imajı var. Maddi imkan sorunu yaşamayanların yıllardır en çok tercih ettiği yer senedir Maldivler. Flörtöz metropollerden Paris ile Roma'nın yeri başkadır ama oralara ne zaman olsa gidilir hafta sonuna bir iki gün ekleyip, öyle düşünün. Halbuki bir Güney Amerika ya da Güney Afrika, belki arabayla turlanacak ABD... Uzunluğuyla da macerasıyla da daha balayına layık bir tecrübe mi sanki... Seyahat arama sitesi momondo (www.momondo.com.tr) bu yazın en iyi balayı destinasyonlarını belirlemiş. O korkunç TV programından yürüterek "Neye göre, kime göre?" diye sorabiliriz tabii ama kazanan beşibiryerde şöyle: "Peri masallarına layık: Paris", "Ada kaçamağı: Koh Samui", "Cebinizin dostu: Çeşme", "Adrenalin yüklü macera: Cape Town", "En egzotik deneyim: Hong Kong". Evlenip de balayına çıkacaksanız ya gençsiniz ya da ruhunuz genç. O zaman gelecek yıllarda gitmeye cesaret edemeyeceğiniz, vakit bulamayacağınız vs yerleri düşünmek lazım. Belki bir tren yolculuğu, belki bir karavan serüveni, kamp romantizmi, konfordan kısınca korkutmayan rakamlara getirebileceğiniz bir dünya turu... Sonra belki ikincisi, üçüncüsü de olur, bilemeyiz ama kimse boşanmak için evlenmiyor. Tek seferde kalıp tek yatakta kocayabilirsiniz. O zaman daha özel, biricik bir balayı gerekmez mi? Çeşme bir yere kaçmıyor, orada duruyor! Ve de kişiye göre, Kars bile ondan daha ilginç ve romantik olabiliyor!
