Turkuvaz rengi deniz... Ve belki de dünyanın en güzel gün batımlarından biri... Bir de uyumayan, 24 saat yaşayan bir ada... Üstelik dünya müzik piyasasına yön veren, en önemli DJ'lerin her gün ayrı bir plajda performans gösterdiği bir tatil yeri Ibiza. Akdeniz'deki İspanya yönetimindeki Balear Adaları'nın en büyüğü olmasa da en çok tercih edileni... Elbette bu ünvanı elde etmesinde birden çok neden var. Ibiza adı Arapça Yabisah kelimesinden geliyor. Zira Ortaçağ'da Ibiza önemli bir sure Müslümanların yönetiminde kalmış. Katalancadaki adı ise Elvissa... İlk defa gidiyor ve nerede konaklayacağınızı bilmiyorsanız şehir merkezi ve aynı zamanda en popüler bölgesi olan Ibiza Town'u tercih edin derim. Ulaşım her yere yürüme mesafesinde, en azından dünyaca ünlü DJ'lerin performans gösterdiği ve jetset'in uğrak yeri olan plajlara, restoranlara ve kulüplere... Ibiza demek deniz, güneş, müzik, eğlence ve Akdeniz mutfağının en güzel örnekleri demek... Bu arada muhteşem yemeklere birazdan değineceğiz ama önce plajları aşındıralım. Hangi plajda yüksek ses müzik var, hangisi romantik, hangisinde jet-set cirit atıyor bir bakalım. Las Salines mega yatların çoğunlukta olduğu lüks bir plaj. 'Hipster' olarak nitelendirebileceğimiz tayfa genelde bu plajı tercih ediyor. Gün boyu dünyaca ünlü DJ'lerde burada ard arda sahne alıyor. Bora Bora sadece Ibiza'nın değil belki de dünyanın en ünlü plajlarından biri. Yalnız şimdiden uyarayım burası plajdan çok daha fazlasını sunuyor. Elektronik müzik gün boyu yüksek sesle çalıyor. Elbette star olarak nitelendirebileceğimiz DJ'ler her gün burada kalabalığı coşturuyor. Yazının başında dünyanın en iyi gün batımlarından biri burada demiştik. İşte onu seyre dalmak için bir alternatif: Cala Conta Plajı. Burada kayalıklar üzerinde güneşin batışını seyredebilirsiniz. Nispeten daha izole bir alanda plaj keyfi sunuyor. Elbette müzik ve eğlence plaj keyfine eşlik ediyor. Ama serin deniz suyu ve manzarasıyla diğerlerinden kesinlikle ayrılıyor.
KAFA DİNLEMEK İÇİN
"Yok ben artık biraz da kafa dinleyeyim" diyenlerdenseniz o halde buyurun Cala Xuclar Plaıjı'na... Küçük bir balıkçı kasabasında bulunan bu plajda daha uygun fiyata karnınızı doyurabilirsiniz. Burası aynı zamanda dalış meraklılarının da adresi. Ayrıca spordan ödün vermeyen ve plajda trekking yapmak isteyenler için de ideal.
İSTİKAMET: CAF&EACUTE ; DELMAR
Ibiza'ya gelip de Formentera Adası'nı görmeden gitmek olmaz. Yaklaşık 30 dakika uzaklıktaki bu ufak adaya yarım saatte bir feribotlar kalkıyor. Adanın en meşhur yeri ise Cafe Del Mar. Bu meşhur kafenin terasında eşsiz bir manzara var. Fonda ise chill out müzikler. Burada hem kulağınızın pasını atabilir hem de ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Her an dünyaca ünlü bir yıldıza rastlarsanız da şaşırmayın. Yan masanızda George Clooney kafasında şapkası kahvesini yudumluyor olabilir. O yüzden sadece manzaraya değil yan masalara da bir göz gezdirin derim. Üstelik Ibiza'daki birçok mekanın aksine burası buram buram romantizm kokuyor. Ayrıca sırf yemek yemek için bile Cafe Del Mar'a gitmeye değer. Tapaslar, zeytinyağlılar ya da deniz mahsulleri... Menüdeki herşey lezzetli.
GÜNDÜZ SOKAKLAR SAKİN
Ibiza 24 saat uyumuyor dedik ama gündüz şehir merkezinde sokaklar genelde sakin oluyor. Merkezde görülmesi gereken yerlerden biri D'alt Villa. Burası 'old town' yani eski şehir merkezi. Birçok hediyelik eşya dükkanına da burada rastlayabilirsiniz. Ayrıca 16. ve 17. yüzyılda inşaa edilmiş barok kilise Church of Santo Domingo ve 14. Yüzyılda inşaa edilmiş katedral Puget Museum da bu bölgede.
NE YEMELİ?
Ibiza ve etrafında gastronomik alanda oldukça iddialı restoranlar var. Bunlardan biri Bambuddha... İçeri adım attığınız andan itibaren kendinizi İspanya'da değil de Bali'de hissediyorsunuz. Dekorasyonda bambular ağırlıkta. Burada Asya mutfağından leziz yemekler tatma imkanınız da var. Lezzetli ve farklı tapaslar tatmak içinse istikamet Mar A vila olmalı. Kahvaltıdan akşam yemeğine kadar günün her saati açık ve dolu oluyor. Burada sadece lokal lezzetler yok, farklı mutfaklardan yemekler de var. Klasik ve nispeten ağır bir yemek ziyafeti içinse menüsünü pek değiştirmeyen ve tarihi bir atmosferde servis yapan Sa Capella'yı tercih edebilirsiniz.