Şu sıralar dünyayı dolaşabilmek gibi bir seçeneğimiz yok maalesef. Umarım en kısa sürede Koronavirüse çözüm bulunur ve dünya eski düzenine kavuşur. Biz de serbestçe dünyayı keşfetmeye devam ederiz. Farklı ülkelere seyahate ara vermiş olsak da farklı ülke mutfaklarının yemeklerine ara vermek zorunda değiliz. Örneğin evde otururken günün ilk öğünü ve birçok beslenme uzmanına göre en önemli öğününü farklı bir ülke mutfağına göre hazırlayabiliriz. 'Kahvaltıda tatil' diyebiliriz buna. O halde vakit kaybetmeden hangi ülke, güne neler yiyerek başlıyor bir göz atalım... Bazıları biraz ağır gelebilir.... Örneğin havyar ile başlamak gibi. Geç kahvaltı ile de bu sorunu dengeleyebiliriz.
SABAH SABAH HAVYAR MI!
Madem bu kadar kahvaltıda havyardan bahsettik. O halde ilk olarak Rusya ile başlayalım. Özellikle brunch'larda Ruslar havyar ve balık çeşitlerini tüketmeyi çok seviyor. Çarlık döneminden kalan bir alışkanlık güne balık çeşitleri ve özellikle havyar ile başlamak. Wolga-schnitte ismini verdikleri lakerdalı esmer ekmeği de tüketmeyi seviyorlar. Aslında bu artık tüm dünyada popüler olan bir yiyecek. Rusya çay seven bir toplum. Sadece kahvaltıda değil, öğlen ve akşam yemeklerinde de çay tüketme alışkanlıkları var. Genelde iki çay
kaşığı şeker ve limon ile çaylarını içiyorlar. Ama son yıllarda kahve içenlerin sayısında büyük artış oldu. Genelde kahvelerini sütlü ve şekerli içiyorlar. Çoğunluk kahvaltı yapmadan evden çıkmıyor. Peynir ve kolbasa dedikleri sosisle hazırlanan kahvaltıları da epey yaygın. Yumurta, süzme peynir, un ve tuz-karabiberle hazırladıkları pişi tarzı yemekleri de sabah kahvaltılarının gözdeleri arasında.
KAHVALTIDA SARIMSAKLI KIZARMIŞ PİLAV
"Filipinler" deyince akla hemen tropikal meyveler geliyor değil mi.... Sanki güne meyveyle ya da sağlıklı şeylerle başlarlar. Oysa kahvaltının vazgeçilmez yemeklerinden biri sarımsaklı kızarmış pilav. Hatta kurutulmuş balık da yine kahvaltının gözdelerinden biri. Silog adını verdikleri, yanında yumurta ve yine kızarmış bir proteinle daha servis ettikleri bu kahvaltı Filipinler'in bir diğer vazgeçilmezi. Yuvarlak ekmekleri pandesal ise her fırında, pastanede satılan tipik bir Filipin ekmeği. Kahvaltının başka bir baş tacı, anlayacağınız... Champorado ise bizim sütlacın çikolatalı versiyonunu andırıyor. Ama yanında tuzlu bir şeylerle servis ediliyor. Zaten Filipinliler tatlı ile tuzluyu karıştırmayı çok seviyor. Lapa da kahvaltının favorileri arasında. Üzerine konan yumurta ve taze soğanla servis edilen lapa yemeklerinin adı ise arroz caldo.
PEYNİR YERİNE SOYA
Gelelim birçok beslenme uzmanına göre dünyanın en sağlıklı kahvaltısına... Elbette Japonya'dayız... Güne çorba içerek, soya sütünden elde edilen tofu yiyerek başlıyorlar. Kısacası hem protein, mineral bakımından zengin besleniyorlar hem de yağ ve kalori olarak düşük... Sabah kahvaltıların hamur işi olmaması da sağlıklı bir mutfak olduğunu işaret ediyor. Haşlanmış pilavla uskumru ve somon kahvaltı menülerinden biri. Bu arada kahvaltıda en çok yeşil çay ve yasemin çayı içiyorlar. Ama balık ve pilav kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi. Onigiri adını verdikleri deniz yosununa sarılı pirinçli sandviçleri de popüler. Tatlı ekmek çeşitleri tüketmek de kültürlerinin bir parçası olmuş... Gyudon dedikleri pirinç üstü soğan, kıyma ve yumurta ile servis edilen yemekleri de kahvaltıda kimi kesimlerin sevdikleri arasında.
SOSİS VE FASÜLYE BİR ARADA
"İngiltere sofrası" denince şüphesiz beş çayı, ve sabah kahvaltısı ilk akla gelenler. İngilizler akşam yemeğinden vazgeçer ama sabah kahvaltısından asla... Acaba formlarını buna mı borçlular dersiniz. Üstelik yedikleri tüm o yağlı yiyeceklere rağmen... Yağlı ama hepsi birbirinden lezzetli tabii... Zaten brunch geleneği de 19. Yüzyılda İngiltere'de gelişti ve tüm dünyaya yayıldı. Kısacası kahvaltı ve brunch denince ilk akla gelen yerlerden. Hatta happy hour konusunda da liderler ama o artık başka bir yazıya kalsın. Kahvaltının ana unsurlarından biri sarısı ve beyazı karışmayan yağda yumurta. Yanında da bir çeşit pastırma. Baharatlı sosisleri de kahvaltı tabağının olmazsa olmazı. Bir diğer önemli unsur ise fasulye... İşte size tipik bir İngiliz kahvaltısı. Tercihen bu tabağa sote mantar da ekleyebilirsiniz. Kızarmış ekmekle servis edilen bu kahvaltının tamamlayıcısı ise genelde çay olur. Tercihen sütlü ya da kremalı çay.
İSPANYOLLARIN PATATESLİ OMLETİ
'İspanyol omleti' yazarken bile iştahım kabarıyor. Nedense ben patatesi ve soğanı omlete çok yakıştırıyorum. Ama İspanyolların ilk kahvaltısı patatesli bu omlet değil. Güne iki kahvaltı ile başlıyorlar. Hoş beslenme tarzları ve saatleri dünyanın geri kalanından biraz farklı. İlk kahvaltılarında reçel-ekmek yiyip çay ya da kahve tüketiyorlar. İkinci kahvaltı ise esas olan... Sosyal hayat ön planda olduğu için bir kısım iş yerine yakın bir kafede bunu tüketiyor. Kimi ise evinde hazırlıyor. İşte bu zaman İspanyol omleti zamanı. Kızarmış ekmek arası tereyağı, peynir ve salamlı tostları (tostado) da epey ünlü. Bunu genelde domates ve zeytinyağı ile yiyorlar. Kış aylarında ve soğuk günlerde tıpkı Fransızlar gibi sıcak çikolata içmeyi de seviyorlar. Tatlı ekmek olarak geçen ensaimadas kahvaltıda yedikleri yiyecekler arasında. Tarifi 1700'li yıllara dayanıyor. Üstüne ya da içine reçel konarak da tüketiliyor. Churros denen kızarmış tatlısını İspanyol ya da Meksika tatlısı olarak da biliyoruz. İspanya'da yapılışı bizim halka tatlısını andıran ve üstü şeker, bal ya da çikolata sosuyla servis edilen bu tatlı kahvaltıda da çokça tüketiliyor. Torrijas ise bayat ekmeklerden yapılan üzerine tarçın ya da bal konularak servis edilen bir başka tatlıları. Bu da kahvaltıda sıkça yapılıyor.
