İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Rüzgar Çetin cezaevinden getirildi. Kazada hayatını kaybeden polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün eşi Özlem Alagöz ve taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu. Sinan Çetin oğlunun duruşmasına katılmazken, şehit polisin eşi Özlem Alagöz müşteki olarak oturduğu masada sürekli sanık Çetin'in gözlerine baktı. Özlem Alagöz şehit eşinin fotoğrafının bulunduğu çerçeveyi duruşma boyunca elinde tutarken, polis şapkasını da önüne koydu.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından sanık Çetin'in savunması alındı. Sesinin titrediği görülen Sanık Çetin "Herşeyden önce böylesine şanssız, acı ve üzüntülü bir kazanın içinde yer aldığım için üzgünüm" diyerek başladığı ifadesinde "Ben hergün aynı rüyayı görüyorum. Rüyamda İsmet bey ailesine kavuşuyor. Ama her sabah aynı acıyla uyanıyorum. Geçmişe geri dönmem mümkün değil. Şu an tek isteğim ailesinin beni affetmesi. Başka birşey elimden gelmiyor" dedi.
"İKİNCİ KADEHİ İÇMEDİM"
Olay günü ailesiyle yemeğe çıktığını hatırlatan Çetin, "Yemek sonrası arkadaşlarımın yanına geçtim. Onlara eşlik etmek için 1 kadeh içtim, ikinciye başladım bitiremedim. Erken saatte arkadaşların yanından ayrıldım. Ortaköy'e gelince sollamanın müsait olduğunu gördüm. Trafik normal seyrindeydi. Hızlı değildim. Ben en sağ şeritteydim. Ben orta şeride geçer geçmez bir kaza yaşandı. Kazadan sonra arabamın sol kapısı açılmadı. Yolcu tarafına geçip kapıyı açtım ve birinin yardımıyla çıktım. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ambulansın gelmesini bekledim. Yerler ıslaktı ama hava yağışlı değildi" diye konuştu.
"İNSANLARIN SEVDİKLERİNDEN AYRI KALMASINA SEBEBİYET VERDİĞİM İÇİN ÜZGÜNÜM"
Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyin sevdiklerinden ayrı kalmak olduğunu kaydeden Çetin, "Bunu da cezaevinde öğrendim. Bu olay nedeniyle insanların sevdiklerinden ayrı kalmasına sebebiyet verdiğim için üzgünüm" dedi. Mahkeme Başkanı sanık Çetin'e aracın nasıl kaydığını ve neden olay yerinde alkol testi yaptırmadığını sordu. Çetin, bunun nedenini bilmediğini, alkol testini ise bir an önce hastaneye gitmek için yaptırmadığını söyledi. Mahkeme başkanı bunun üzerine sanığa hastanede yaptırılan alkol testi sonucu 0,902 promil alkollü olduğunu hatırlattı. Sanık Çetin, "Bence yüksek. Yasal sınırın üzerine çıktığımı sanmıyorum. Alkolün tesiri altında değildim. Kaza esnasında da hızlı değildim" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUKLARIM HER GÜN BABALARINI SORUYOR"
Sanık Çetin'in ardından şehit polis memurunun eşi Özlem Alagöz'e söz verildi. Sözlerine "Şikayetçiyim" şeklinde başlayan Alagöz, ifadesini de sanığın gözlerinin içine bakarak verdi. Alagöz ifadesinde, "Davamın adaletli şekilde sonuçlanması ve örnek dava olması için peşini bırakmayacağım. Önce yüce Türk adaletine sonra da Allah'ın adaletine inanıyorum. Sanık sevdiklerinden ayrı kalmanın ne demek olduğunu öğrendiğini söyledi. Hayır öğrenemedi. Benim eşim toprağın altına girdi. 3 aydır büyük acılar yaşıyoruz. Çocuklarım her gün babalarını soruyor. Biz hergün ağlıyoruz. Aynı acıyı tekrar tekrar yaşıyoruz. Bizi ömür boyu sevdiklerimizden ayrı koydular" şeklinde konuştu.
Kazada yaralanan polis memuru Emre Tetik'in avukatı ise müvekkilinin Tokat'ta tedavisinin sürdüğünü belirterek, ifadesinin talimatla alınmasını talep etti.
TANIK EMNİYET İFADESİNİ YALANLADI "İMZA BANA AİT DEĞİL" DEDİ
Duruşmada daha sonra tanıkların dinlenmesine geçildi. Ticari taksi şoförü Semih Ramazan Çelik, olay gecesi Ortaköy Çırağan caddesinde en sağ şeritte seyir halinde olduğunu söyledi. Çelik, önünde kamyon veya otobüs gibi bir aracın olduğunu belirterek "Rüzgar bey benim arkamdaydı. Bana sellektör yaptı. Önüm dolu olduğu için kendisine yol veremedim. Sonra o orta şeride geçti ve kaza yaşandı" dedi. Çelik'in anlatımı üzerine mahkeme başkanı, tanığın emniyet ifadesini okudu. Mahkeme başkanı tanığa, "'Zik zak çizerek beni hızlıca solladı' demişsin. Burada öyle olmadığını söylüyorsun. Bu ifadenin altında imza var. Senin değil mi bu imza?" diye sordu. Tanık Çelik, "Hayır imza benim değil" yanıtını verdi. Mahkeme başkanı tanık Çelik'in imzasının bir örneğini aldı.
"MAKAS ATMAK NEDİR BİLMİYORUM"
Duruşmada dinlenen diğer tanık taksi şoförü Erdal Oğuz ise Çetin'in makas atarak geldiğini, ileride de kaza olduğunu gördüğünü söyledi. Mahkeme başkanı Çetin'e tanığın makas iddiasını sorunca Çetin, "Makas hareketinden kasıt nedir bilmiyorum" dedi. Mahkeme başkanı İstanbul' da yaşıyorsun makası bilmiyor musun, araçların sağdan soldan geçmesine deniyor" dedi. Bunun üzerine Çetin böyle bir şey yapmadığını söyledi.
"EMNİYET KEMERİ TAKILI OLSAYDI…."
Sanık Rüzgar Çetin'in avukatı Mehmet Uysal savunmasında şehit polis memurunun emniyet kemerinin takılı olmadığını söyleyerek, "Takılı olsaydı bu sonuç büyük ihtimalle gerçekleşmezdi. Müvekkil tanınmış bir insanın oğlu olduğu için kamuoyu baskısı malumdur. Adil yargılanmanın ortadan kaldırılmamasını istiyoruz. Adaletinize güveniyoruz" dedi.
"GÖRÜNTÜLER İNCELENECEK"
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, kaza anına ilişkin kamera görüntülerinin Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek sanığın olay anındaki hızının ve kusur durumuna ilişkin rapor hazırlanmasına karar verdi. Mahkeme sanık Rüzgar Çetin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
"PARA TEKLİF EDİLMEDİ"
Duruşmanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özlem Alagöz, "Rüzgar Çetin rüya görmüş, üzülmüş. Ben o rüyayı her gün yaşıyorum, ağlıyorum, üzülüyorum. Rüzgar orada yanlış şekilde vicdanlara dokunmaya çalıştı. Biz bu olayı yaşıyoruz" dedi. Alagöz, Çetin ailesinin kendilerine para teklif ettiğine ilişkin iddiaları da yalanladı.
KAZANIN ARDINDAN TUTUKLANMIŞTI
Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in işletmeci oğlu Rüzgar Çetin, Beşiktaş'ta lüks marka aracıyla, karşı yönden gelen polis aracıyla çarpışmış, araçtan fırlayan polis memuru İsmet Fatih Alagöz kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayda bir polis memuru da yaralanmıştı. Kaza esnasında alkollü olduğu öğrenilen Çetin, olayın ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Rüzgar Çetin'in İddianamede Çetin'in "Bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçlarından 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep ediliyor.