Akbank Sanat yeniden alt katına kavuştu ve bunu
Suzan Sabancı'nın verdiği bir davetle kutladı. Tekrar sanata kazandırılan mekân için
Ali Akay bir sergi düzenlemiş.
Şöyle bir dolaştım da, bembeyaz uzun duvarlarda TeknoSA'dan tek bir ize rastlayamadım.
Sergide
Leyla Gediz'in
Şarkı başlıklı resimleriyle,
Ayşe Erkmen'in film rejisörü oğlunun oynadığı filmin uyumunu çok sevdim. Üst kattaki sergiye de bakamamıştım.
Lütfi Özden ismini işte burada keşfettim.
Burhan Doğançay'ı hatırlattı bana. Mekânın güvenlik sorumlusu
Şenol Bey'in keyfine diyecek yoktu! Büyük sanat dostu Şenol Bey, Akbank Sanat Merkezi'nin en nadide insanlarından.
Partideki minik yiyecekler birer lezzet küpüydü.
Özellikle o minnacık 'cheese cake'ler... Hele Kulturazzi'nin buzlu viskisine bunları meze etmesine gurme-mimar yazar
Ali Esat'ın bakışı...
Leyla Alaton'un Art Nouveau küpe ve yüzükleri,
Güllü Aybar'ın rugan somon rengi topuklu pabuçları,
Leyla Gediz'in fönlü saçları, Ömer Uluç'un güneş gözlükleri, partinin diğer incelikli ayrıntıları arasındaydı. Partinin 'catering'inden sorumlusu, Carlo Bernardini'ydi... Sağolsun oradan bir dostumun doğum günü partisine geçeceğimi öğrenince yine küçük bir paket yapıverdi.
Ellerimde Akbank sanat partisinden küçük pastalar, doğum günü partisine hepimizi çağıran Şükran Moral'ın kapısını çaldım! Rabia Çapa, Didem Çapa, Mahmut Nüvit gibi yakın dostlarının dışında, Kulturazzi de yine oradaydı! Çukurcuma'da yeni satın aldığı apartman dairesini sade mi sade döşemişti Moral. Elbette en güzel yerleştirmesini de kendisi için yapmıştı! Yatak odasına eşlik eden Galata Kuleli manzarayı tam yatağının karşısından görmek için bir aynadan faydalanmış ve kule manzarasını apartmanının yan dış cephesine astığı ayna sayesinde şak diye ikiye katlamıştı!