(...)
"Aşk Ateşi",çoğunluğu kadın olan beş ana karakterin hikayesine odaklanıyor. Sylvia (Charlize Theron), yıllar önce Meksika'da kızını doğurmakta bulur. Ancak Gina'nın kızı Mariana (Jennifer Lawrence), annesi ile annesinin sevgilisi Nick'i (Joaquim de Almeida) çölün ortasında bir karavanda yakalar. Ayrıca Mariana da Nick'in oğlu ile bir ilişkinin arifesindedir. Bu, birazcık pembe dizileri andıran hikayenin temeline baktığımızda Arriaga'daki tiyatro etkisini görmemiz mümkünken, "Aşk Ateşi"nin öyküsünün Innaritu filmlerinde olduğu gibi yine ABD-Meksika sınırındaki karakterlerin yaşamlarına uzandığına da tanık olabiliyoruz.
Arriaga, "Filmin ana teması kimlik meselesi idi. Daha çok ölümlerin kimlik arayışındaki etkisini incelemeye çalıştım. Böylece psikolojik bir zemin de hazırlamış oldum" diyerek ölüm kavramını Innaritu filmlerindeki kadar kilit bir konuma yerleştirdiğini doğruluyor. İkincil temasını ise Innaritu'nun üçlemesinde çok fazla öne çıktığını görmediğimiz 'aşka inanç' olarak açıklıyor. "Aşk, hem de karmaşık, yıkıcı, saplantılı, yok edici aşk. Aşkın bütün yönlerini keşfetmek istedim. Aşk ve ölüm, hayatın en önemli iki öğesidir. Benim karakterlerimin de kaderleri zaten ölüm ve aşk ile yön değiştiriyor."
(...)
Son olarak, bu ay izleyeceğimiz filmi "Aşk Ateşi"ni "kadınların filmi" diye niteleyen Arriaga, "Kadınlar her zaman daha derindir, çünkü onlardan psikolojik ve dramatik malzemeler çıkarabiliyorsunuz. Bilgeliklerine ve dirayetlerine hayranım" diyor. Anlaşılan o ki Arriaga bundan sonra da kadınların dünyasına odaklanmayı tercih eden bir sinemacı olacak.