Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Hastanesi'deyim. Çok özel bir odada, çok özel bir izinle ve çok özel biriyle konuşuyorum Yanımda hastane başhekimi ve görevli hemşire de var. Sohbet ettiğim kişiye gelince, 35 yaşında, ticaret lisesi mezunu, 1 çocuk annesi bir kadın o. Adı Handan Yüksel. Ağır depresyon tedavisi için burada. Ama bu süreçte başına gelen hani düşmanın başına Allah vermesin denecek bir olay. Adana'da geçtiğimiz günlerde meydana gelen katliamı anımsayın. Hani eski bir astsubay, eski eşinin evine gidip saatler süren seri cinayetler sonucu ailesinin 8 ferdini öldürmüştü. İnsanın kanını donduran bu katliamı serin kanlılıkla gerçekleştiren adam daha sonra "geri kalan birkaç kişiyi daha temizlemek, sonra da intihar etmek" üzere evden çıkıp mektup yazarken yakalanmıştı.
'
ABİMİ BIRAKSINLAR'
Başın sağ olsun, Allah sabır versin sana kızım.
-Sağ ol Savaş Abi. Şimdi bana hemen söyle ağabeyimi çok yatırmazlar değil mi cezaevinde? Ne olur yatmasın çıkartsınlar, o çok iyi bir insandır.
Yargı verir o kararı. Belli ki seviyorsun ağabeyini.
-Sevmez miyim? Bana yıllardır o kol kanat geriyor. Babamın yapmadığını yaptı o bana.
Evde olsan belki sen de kurban olacaktın...
-Bana dokunmazdı asla. Bak çocuğum oradaymış. Onu bir şekilde evden çıkıp götürüp kendi evine bırakmış. Kıymamış evladıma. Aslında hepimizi seviyordu. Annemizi, babamızı, 2 erkek kardeşimizi, ablamız, yengeniz ve 2 yetim, sabi yeğenimizi yok etti. Nasıl yaptı nasıl kıydı aklım ermiyor.
Sebep nedir sence?
-Beni o büyüttü sayılır. Lise son sınıfta İzmir'e gitti. Askeri okula. Oradan astsubay oldu ve 6-7 yıl Diyarbakır Ana Jet Üssü'nde görev yaptı. İstihkâmcıydı. Sonra İzmir Körfez'e geldi 2 yıl da orada çalıştı ve istifa etti. Bir sürü ticarete girdi, babamlarla, kardeşlerimle ortaklık yaptı. Eşinin üzerine mallar yaptı. Sonra bozuk gitti her şeyi. Parasız kaldık. Zor günler geçirdik ve kavgalar başladı. Annem araba kullanırken birine çarptı. Babam yaralıyı kucağında hastaneye taşırken yaralı öldü. İkisini birden yakaladılar. Çok olaylar çıktı.
Sen evde miydin o süreçte?
-Ben ilk kocamlaydım o zaman. Bademcik ameliyatı geçirdim. Sonra sinirlerime vurdu. 1 yıl hacı hocaya götürdüler geçmedi. Sonunda bu hastaneye gelip şifa buldum. Ara sıra canım sıkıldığında buraya gelip 3-4 hafta kalıp gidiyordum. Görümcelerim kocamın aklını çeldi. 'Bu çok ilaç içiyor sana yaramaz' dediler boşadı beni. Oğlumla kaldım. Abim baktı hep. Babam bir komşunun kayınpederine nikahlamak istedi beni. Adam bankadan emekliydi. Maaşına tamahen verdiler beni zorla. Geçen 16 Mart'ta evlendik. 75 yaşındaydı. Dayanamadım adamın haline. Boşanmak için baş vurdum anne babam karşı çıktı. Abim aileden bir tek benimle temastaydı. Yardım etmek istedi. Zaten evlendirilmeme çok kızmıştı. Sen karışma dediler dellendi. Bardağı taşıran damla bu oldu. Nikâha da gelmedi. Boşanmamı engellediler diye canı çok sıkılmış. Gidip bu olayı yapmış. Ölümleri televizyondan duymayayım diye burada önlem almışlar. Acımı yaşamam yasımı tutmam gerektiği için alıştırarak söyleyip arzum üzerine ambulansla mazarlığa götürdüler. Doktorlara teşekkür ederim. Ticaret lisesi mezunuyum. Belediye Başkanı Aytaç Durak bana iş versin. Defter tutarım, mutemetlik, katiplik yaparım. Kimsem kalmadığı için perişan olmaktan kurtulurum Savaş Abi." Bu arada iddialara göre 'İntihar mektupları yazarken yakalanan katliam sanığının cezaevindeki arkadaşlarına. Aslında keleş silah bulabilseydim nikahı basıp hepsini orada bitirecektim' sözleri ettiği kulağıma geldi. Son derece sarsıldığım bir başka şeyde hala kapısı mühürlü olan katliam evine gittiğimde evin sahibesi hemşire Handan Yüksel adına su ve elektrik faturalarının gelip kapıya iliştirilmesiydi.
