Danimarkalı Carl Johannes Garring ile eşi Zahide Zehra Garring'in, oğullarını trafik kazasında kaybettikten sonra kurdukları eğitim vakfı sayesinde okuyan binlerce gençten biri olan Arda Deniz Yalçınkaya'ya SABAH ulaştı... Türk Eğitim Vakfı'nın (TEV) ve Garring Vakfı bursuyla Danimarka Teknik Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan Yrd. Doç. Arda Deniz Yalçınkaya, "Garring ailesinin acı hikâyesi hep aklımda. Oğullarının ölümünden doğan eğitim meşalesi bizleri yetiştirdi" diyor.
BAŞARILI BİR BİLİM İNSANI OLDU
SABAH'ın önceki gün manşetine konu olan "binlerce ışıktan" biri olan, Akademik hayatını Boğaziçi Üniversitesi'nde sürdüren Yalçınkaya, TÜBİ- TAK'ın araştırma projesi olan, sağlık alanında kullanılacak mikroçipli aygıtlar üretmek için çalışıyor. Yalçınkaya şunları anlatıyor: "Mikroçipleri ürettiğimizde artık ameliyatlar kapalı ameliyata dönüşecek, vücutta kesik olmadan damardan girilerek mikroçiplerle hastalıklı bölge ameliyat edilmiş olacak. Bunları hazırlarken hep Garring ailesini düşünüyorum. Oğullarını kurtaramadılar ama bizler gibi milyonlarca insanın hayatlarını kurtaracak, bilimsel aratırmalara imza atan gençleri yetiştirdiler. Mekânları cennet olsun.
"
SON SINIFTAYKEN BAŞVURDU "
Keşke yaşasalardı. Kaybettikleri oğullarının yerine onların boynuna sarılıp, teşekkür edebilseydim" diyen Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi 34 yaşındak Arda Deniz Yalçınkaya, 1996'da İTÜ Elektronik ve Haberleşme Bölümü son sınıf öğrencisiyken TEV'e burs için başvurduğunu anlatarak, "Sonra da bursun acı hikâyesini öğrendim. Ülkeme dönüp başarılı çalışmalar yapmak ve bir an önce bursu bitirip gelmek için can attım" diyor.
'KIZIMIN İSMİ ZEHRA OLACAK'
2 yıllık yüksek lisans programını başarıyla bitirdikten sonra 3 yıl da Danimarka'da doktora eğitimi yapan Yrd. Doç. Arda Deniz Yalçınkaya, "Kendimi hep Garring'lerin (sağda) oğlu sanıyorum. Borcumu böyle ödüyorum. Öğrencilerimle TEV arasında, yeni bursiyerler kazandırmak için bağ kuruyorum" diye konuşuyor. Yalçınkaya, ileride kız babası olursa, adını Zahide Zehra koyacağını söyleyerek, "O da benim annem sayılır" diyor.