ÇANAKKALE'DE başlayan 21'inci dönem Troya kazıları başkan yardımcısı, arkeolog Rüstem Aslan, Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin'in önümüzdeki ay başı Türkiye'ye ziyaretinin arifesinde, Rusya'da bulunduğu bilinen Troya Hazineleri'nin iadesiyle ilgili konuştu.
1871'DE KAÇIRILMIŞTI
Aslan, Rus yetkililer hâlâ Alman arkeolog Heinrich Schliemann'ın kaçırdığı parçaları Türkiye'ye iade etmese de, özellikle geçen günlerde hizmete giren Atina Yeni Akropol Müzesi'nin açılışıyla (Elgin Mermerleri açısından) gündeme gelen 'tarihi eserlerin sahipliği' meselesinin Troya Hazineleri için de gündeme gelebileceğini söyledi. Aslan, SABAH'a konunun tarihsel sürecini ve bundan sonra ne yapılabileceğini şöyle anlattı: "Schliemann 1871'de bulduğu Priamos Hazinesi'ni yasal olmayan yollardan Türkiye dışına çıkartmıştı. Konuyu uluslarası hukukla çözmek isteyen Osmanlı İmparatorluğu, Schliemann'ı mahkemeye vermişti. 1874'te Paris'te görülen dava sonrasında Schliemann 10 bin frank para cezasına çarptırılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu bu para cezasını son anda kabul ederek büyük bir hata yaptı. Schliemann da bunun üzerine cezanın beş misli olan 50 bin frankı ödedi. Ancak daha sonraki Schliemann kazıları sırasında çıkan diğer buluntularla birlikte, bazı hazine buluntuları da, yine yasal olmayan yollardan Türkiye dışına çıkarıldı. Ölümünden sonra Berlin'de sergilenen eserler ise (hazine buluntuları ve çanak çömlek gibi diğer buluntular) II. Dünya Savaşı sonrasında, savaş ganimeti olarak Rusya'ya götürüldü.
'DÜĞÜM NOKTASI'
Bunların küçük bir kısmı Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde. Bu eserlerin tümü ise halen Puşkin ve St. Petersburg Müzesi depolarında. Uluslarası hukuk açısından, eserlerin hukuki olarak geri dönmesi sanki politik bir sorun gibi gözükmekte. Ancak planlanan Troya Müzesi'nin açılması, uluslarası alanda 'etik bir baskı' oluşturarak geri dönmesini sağlayabilir. Planlanan Troya Müzesi bu sorunun çözülmesinde en önemli düğüm noktasıdır."