BİODPC Teşhis Sistemleri Şirketi'nin sahibi Bülent Pulak, TEV'in kapısından geçerek yurtdışında eğitim aldı. Kendi şirketini kurdu. Aynı zamanda TEV'in Yönetim Kurulu Üyesi olan Pulak, "TEV'e vicdani borcum var. Ömrüm yettiğince ödeyeceğim" diyor. Bülent Pulak, Gelibolu'da bir subay çocuğu olarak dünyaya geldi, Işık Lisesi'ni bitirdi. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni kazanan Pulak, daha okul yıllarında çalışma hayatına atıldı. Hilton Oteli'nin resepsiyonunda çalışmaya başladı. Bir yandan okul, bir yandan iş hayatı derken, kendi ayaklarının üzerinde durmayı başardı. TEV'le 1971'de, üniversiteyi bitirdiği sırada tanıştı. Arizona'da işletme mastırı için burs kazandı. Türkiye'ye döndüğünde, kendi işini kurma fikri vardı kafasında. Kardeşi ile birlikte, çeşitli hastalıkları teşhiste kullanılan testlerin Türkiye'de dağıtımını sağlayan BİOBAK adlı şirketi kurdu. Kısa sürede alanın öncü şirketleri arasına giren BİOBAK'la yolunu, 1996'da ayıran Pulak, BİODPC adlı şirketle aynı alanda çalışmaya, bu kez yalnız başına devem etti. Kanser, hepatit ve hormon testlerin dağıtımını sağladı. ABD'deki firmaların Türkiye temsilciğini yaparken, aynı zamanda Japonlar'la da çalıştı.
ABD'YE GİTMEK HAYALDİ
TEV'den burs alanların, ya alt ya da orta gelir grubundan gelenlerin çocukları olduğuna dikkat çeken Pulak, "Ben orta gelir grubundandım. 1970'lerde Amerika'ya gitmek hayaldi. Dağın arkasını görmek imkânsızdı. Bilgiyle eğitimin birleşmesi gerekiyordu. Amerika'dan büyük bin vicdani sorumlulukla döndüm. Çünkü TEV'e vicdani borcumuz vardı. Ömrüm yettiğince ödeyeceğim" diyor.
BAŞARININ SIRRI HEDEF
Kendi şirketini kurduktan sonra 64 kişiye iş olanağı sağlayan Pulak, aynı zamanda TEV'in 7 yönetim kurulu üyesinden biri. Gençlere her şeyin nedenini sorgulatmayı öğrettiğini belirten Pulak, "Başarının sırrı hedef belirlemek. Biz bunu yaşadık. Şimdi siz hedef belirleyin ve o yolda ilerleyin" diye konuşuyor. Kendisinin de burs verdiğini söyleyen Pulak, "TEV vasıtasıyla da burs veriyorum. Vakfa elimden geldiği ölçüde katkıda bulunuyorum. Çünkü bir bursun ne demek olduğunu geçtiğim bu yollarla tecrübe ettim" diyor. Vehbi Koç'la bir anısını da anlatan Pulak, şöyle devam ediyor: "1980'li yıllarda bursiyerlerle kampanya başlattık. O günün parasıyla 100 bin lira topladık. O çeki Vehbi Bey'e kendi elimle teslim ettim. O gençleri dinlemeyi çok severdi. Biz de onun gibi gençleri dinliyoruz."