Bu kararı verdiğimde bebek ölmek üzereydi, anneye sezaryenin artık hiçbir yan etkisi olamazdı, bunu aileye de anlattım. Onları ikna etmek için çok uğraştım. Ailenin üzüntü ile bu kararı verdiğini düşündüm. Zor durumdalardı. Hukukçulara da danıştım, bu konuda net bir karar yoktu. Bebeğin doğma hakkı vardı ancak anneye operasyon kararı ailesi tarafından verilebiliyordu. Bu durumda inisiyatifimi kullandım, çünkü anneye "Bebeğiniz iyi merak etmeyin" diye söz vermiştim.
İNGİLTERE' DE YAPAMAZDIM
İngiltere' de uzun yıllar çalıştım, orda olsa bir doktor bu durumda sezaryen yapma hakkına sahip değildir. Ancak Türkiye'de bu konuda bir açıklık var ben de bebeğin doğma hakkının burada önemli olduğunu düşündüm. Bebeğin durumu giderek iyiye gidiyor. Babası da ziyaretine gitmiş. Umarım acılar bastırılınca her şey düzelir. Babasının da bebeğini kucağına aldığında kararının değişeceğini umuyorum. Değişmezse bu bebeğe devlet sahip çıkar."