Sinema dünyasında eski defterler yeniden açıldı. Bir dönem sinema yazarları ile yönetmen Mustafa Altıoklar'ın arasını açan 1999 tarihli
Asansör filmi yine iki tarafı karşı karşıya getirdi. Filmin yönetmeni Altıoklar, BirGün gazetesinde 10 Ağustos'ta yayımlanan söyleşide "Bir romandan esinlenmiştim, romanı ciddi olarak değiştirdim. Filme konu olan bir başka Belçika filmi varmış, ondan haberim bile yoktu. Ben filmin post-prodüksiyonunu bitirirken haberim oldu, Cine 5 göstermiş. Filmi çekerken o filmi görmemiştim bile. Filmi montajdan sonra izledim. Romanı birebir sinemaya aktarmışlardı. Film Cine5'te yayınlanır yayınlanmaz bizim çok akıllı eleştirmenlerimiz şöyle bir başlık attı: 'Yavuz Hırsız'. Ve bu 8 sütuna manşetti. Kişiliğime hakaret var, yaptığım işe hakaret var, esere hakaret var. Kim olduğunu hatırlamıyorum, günahını almayayım ama Necati gibi kalmış aklımda," demesi üzerine, dün sinema yazarı Necati Sönmez'den de Altıoklar'a bir cevap geldi.
ELEŞTİRMENDEN YANIT VAR
Dünkü BirGün'de yayımlanan yazıda "Altıoklar doğru hatırlıyor, o yazıyı ben yazmıştım," diyen Necati Sönmez, yönetmene sert bir cevap verdi: "Sekiz sütuna manşet değildi, başlığı da tam öyle değildi, ama bunlar ayrıntı... Asıl şu konuda yanılıyor; söz konusu yazı
Asansör'ün Belçika yapımı filmle değil (filmi henüz görmemiştim), Henri-Frederic Blanc'ın çok beğendiğim romanıyla olağanüstü benzerliği üzerineydi. O zaman kitabı okumuş,
Asansör'ü de sonuna kadar izlemiş biri olarak, bugün yine hiç tereddütsüz savunacağım gibi, filmin kitaptan intihal olduğunu yazmıştım. Hoş, bu konuyu benden başka birçok yazar/ izleyici dile getirdi. Kitabı bilenler kitaptan, öteki uyarlamayı görenler ise filmden arak olduğunu yazıp çizdi. O zamanki yazılar internette mevcut değil, ama şimdi bile kitabın adıyla "asansör" kelimesini google'a girip arama yapınca, bu yönde pek çok kanaate rastlanabilir."
'
YENİ BİR KANIT DAHA
Lakin 10 yıllık bu tartışmada yeni olan bir şey var. Necati Sönmez tartırşmaya yeni bir kanıt sunuyor. "Kitabı okuyup filmi izlememiş olanlar, dilerse bütün bu dediklerimi yine de 'iddia' olarak kabul edebilir. Acaba 'ev sahibi', yani romanın yazarı bu konuda ne düşünüyor? Bunu merak edenler, lütfen internete girip şu linke tıklayıversin: http://theatrenamur. be/press/151648660886_press.doc Karşınıza Henri-Frederic Blanc'ın kendi yazdığı bibliyografisi çıkacak. (Üzerinde adres ve telefonları da yazıyor, meraklısı arayıp doğruluğunu teyit edebilir.) Yazarın tüm eserleri ve bu eserlerden yapılan uyarlamalar, vs ile birlikte listeleniyor.
"Combat de fauves au crepuscule" ün, yani dilimize Halil Gökhan tarafından çevrilen
Yırtıcıların Alacakaranlıkta Savaşı'nın altında da, kitaptan yapılan film, tiyatro, dans, vb. uyarlamalar arasında, gelin görün ki
Asansör'ün de adı geçiyor! Ama aynen şu şekilde:
Adaptation cinématographique pirate turque de Ozen Film (Asansör, de Mustafa Altioklar, 1999)" Türkçe meali:
"Özen Film tarafından Türk korsan sinema uyarlaması (Asansör, Mustafa Altıoklar, 1999)"
Tarihi tartışma
Asansör filmi vizyona girince eleştirmenler sert yazılar yazmıştı. Sinema yazarı Necati Sönmez Radikal gazetesinde 11 Aralık 1999'da 'Yavuz hırsızın alacakanlık savaşı' başlıklı yazısında "Telif hakkı başka bir filme ait olan bir sanat eserini böylesine pervasızca yağmalayabilmek, hekikaten medeni cesaret ister," yazmıştı. Sinema yazarı Tunca Arslan ise yine Radikal gazetesinde 30 Kasım 1999 tarihli 'Çok gaddar bir film!' başlıklı yazısında sinemaseverleri uyarmıştı: "Sevgili sinemasever okurlar, inanın beyazperde beyazperde olalı böyle zulüm görmedi..." Altıoklar bunun üzerine Nilgün Toptaş'a verdiği söyleşide "Çok net görüyorum ki beni kişisel olarak sevmedikledi için filmlerime bakış biçimleri ve yazılarını kaleme alış biçimleri bu duyguyla ortaya çıkıyor" karşılığını vermişti.