Turan Buzgan, Sağlık Bakanlığında düzenlediği basın toplantısında, dünyada H1N1 grip pandemisi yaşandığını hatırlatarak kuzey yarım kürede hastalığın aktivitesinde kısmi artış gözlendiğini söyledi. Ülkede bu güne kadar 164'ü yerli olmak üzere 481 vaka tespit edildiğini belirten Buzgan, ortaya çıkışından bugüne alınan tedbirler dolayısıyla hastalığın ülkede diğer ülkelere kıyasla sınırlı kaldığına dikkati çekti.
Domuz gribi vakası 10'a çıktı
Bilkent University Preparatory School (BUPS) İlköğretim Okulundaki kesinleşen domuz gribi vaka sayısının 10'a çıktığı bildirildi.
AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Refik Saydam Hıfzıssıha Merkezi'nde yapılan tetkikler sonucunda numuneleri alınanlardan 5'inde daha A (H1N1) tespit edildi.
Bakanlık daha önce, söz konusu okulda 2'si veli, 3 öğrencinin domuz gribi virüsü taşıdığını açıklamıştı.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
SAĞLIK BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI BUZGAN: DOMUZ GRİBİ AŞISI 1 HAFTA İÇİNDE TÜRKİYE'YE GELECEK
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Bilkent University Preparatory School (BUPS) İlköğretim Okulundaki domuz gribi vakasıyla ilgili olarak, ''Bunu şu anda münferit, küçük odaklı bir salgın olarak değerlendirmek mümkün. Ama Ankara için bir salgın özelliği taşımıyor'' dedi.
Buzgan, Sağlık Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, domuz gribi salgınıyla ilgili açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. ''Son gelişmeleri Ankara'da bir salgın başlangıcı olarak nitelendirebilir miyiz?'' sorusu üzerine Buzgan, ''Bunu şu anda münferit, küçük odaklı bir salgın olarak değerlendirmek mümkün. Ama Ankara için bir salgın özelliği taşımıyor. Bütün temaslılara ulaşmış durumdayız. Gereken tetkikleri yapıyoruz, kontrol altında ve tedbir olarak okulda bir hafta süreyle tatil kararı alındı'' diye konuştu.
Tedbirleri ciddiye alarak yürütmek istediklerini, Pandemi Yürütme Kurulunun da bugün toplandığını bildiren Buzgan, konuyu değerlendirdiklerini, şu anda çok önemli bir risk bulunmadığını, sadece okul içinde görülen bir salgının söz konusu olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve diğer bakanlık yetkililerinin açıklamaları hatırlatılarak, ''Ülkede bir panik havası esmeye başladı. Bu veryansın durumunun nedeni ne?'' şeklindeki bir soruya karşılık da Buzgan, bütün dünyada bir salgının söz konusu olduğunu, yaz döneminde Türkiye'de ciddi tedbirler alındığı için büyük bir risk yaşanmadığını belirtti.
Pek çok ülkede şu anda salgın yaşandığını, Türkiye'nin ise korunma döneminde olduğu için tedbirlerin uygulanmasının önem taşıdığını ifade eden Buzgan, genelde hafif seyreden hastalığı risk grubundakilerin ağır geçirebileceğine dikkati çekti. Bu tür pandemilerde ilk başlarda hafif seyreden hastalığın giderek ağırlaşabildiğini anlatan Buzgan, kötü senaryolara göre hazırlık yaptıklarını, tedbirleri buna göre aldıklarını, vatandaşta sıkıntı yaratmıyorsa fazla tedbir almanın bir zararı olmadığını söyledi. Buzgan, domuz gribi aşısının 1 hafta içinde Türkiye'ye geleceğini ve belirlenen gruplara risk sıralamasına göre yapılmaya başlanacağını bildirdi.
Bir başka soru üzerine Buzgan, söz konusu okulda hastalık belirtisi olanlarla hastalarla teması bulunanların tümüne tetkik yapıldığını kaydetti. Antiviral ve aşı ihtiyacı ile ilgili bir soruya karşılık da Buzgan, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği Hastalık Koruma Merkezi ile akademisyenlerin risk gruplarını belirlediğini, ilk etapta bu risk gruplarının aşılanmasını hedeflediklerini bildirdi. Okul aşılamalarını eklediklerinde alınacak aşı sayısının arttığını belirten Buzgan, son aşamada 39 milyon kişiyi aşılayabilecek kapasiteye ulaştıklarını kaydetti.
DOMUZ GRİBİ AŞISININ GÜVENİLİRLİĞİ
Domuz gribi aşısının kanserojen etkisi ile ilgili iddiaların hatırlatılması ve ''Aşının ne kadar güvenilir olduğunun'' sorulması üzerine de Buzgan, şöyle konuştu:
''Aşının kanser yapıcı özelliği gibi bir şey söz konusu değil. Her biyolojik materyalde olduğu gibi ilaçlarda, aşılarda bazı yan etkiler söz konusu olabilir. Ama bu yan etkiler tolere edilebilirse, mesela aşı yerinde, ağrı ve kızarıklığa yol açarsa tolere edilebilir yan etkilerdir. Ama yan etkiler çok ağır ve insan hayatını tehdit ediciyse bu ayrı bir şeydir. Zaten böyle bir aşının kullanılmaması gerekir. Bu aşının kullanılmaması gereken 3 alan var. Birincisi, ilk 6 aya kadarki çocuklara aşının yapılmaması gerekiyor. Çünkü elimizde yeterli bilimsel veri yok. İkincisi, gebeliğinin ilk 3 ayında olanların aşı olmaması gerekiyor. Çünkü o konuda da yeterli verimiz yok. Üçüncüsü, kişinin yumurta alerjisi varsa, yumurtaya ekim yapılarak üretilen bir aşı olduğu için uygulanmaması gerekiyor.''
Bağışıklık sistemi aşı bile yapılamayacak kadar baskılananların bir uzman hekimin önerisi doğrultusunda aşılanmaması gerektiğini kaydeden Buzgan, ''Onun dışında, aşının yapılmamasını gerektiren bir durum yok. Ama aşı uygulaması sırasında aktif bir takip sistemiyle yan etkiler veya başka şeyler ortaya çıkar mı bakmak gerekiyor. Bütün aşılarda bu yan etki takip sistemimiz var'' dedi.
Türkiye'de yılda milyonlarca aşı yapıldığını, grip aşıları uygulandığını, H1N1 aşısının da bir grip aşısı olduğunu anlatan Buzgan, ''Daha önceden kullanılmayan bir aşı olması güvenliğini azaltmıyor. Ama sonuçta daha dikkatli olmayı gerektiriyor. Bu açıdan da daha dikkatli olmak durumundayız'' ifadesini kullandı. Türkiye'den önce aşıya başlayan ülkelerin verilerinin kendileri için aydınlatıcı olacağına dikkati çeken Buzgan, ''Ama aşılar gelişigüzel geliştirilen şeyler değil. Sonuçta aşı, ilaç hüviyeti kazanan şeylerin belirli aşamalardan geçmesi gerekiyor'' dedi.
Buzgan, söz konusu aşının ABD, Avustralya ve Çin'de yaygın olarak kullanılmaya başlandığını, Almanya'da ay sonuna kadar yaygın olarak kullanılacağının deklare edildiğini, Türkiye'de de ay sonuna kadar geldiği takdirde yaygın olarak kullanmayı planladıklarını belirterek, sağlık personeli, hamileler, çocuklar ve kronik hastalığı olanlara, hastalığın seyrine göre de bazı illerle okullara öncelik verebileceklerini söyledi.
Dünyada yaygın olarak yumurtaya ekim yapılan aşıların kullanıldığını, burundan uygulanan aşıların geliştirme aşamasında olduğunu ifade eden Buzgan, Türkiye'ye de yumurtaya ekim yapılan domuz gribi aşıların geleceğini belirtti.
Buzgan, aşı ellerine ulaşır ulaşmaz hacı adaylarına öncelik vereceklerini, ama ilk grup için yetişmemesi halinde bu kişileri Suudi Arabistan'da aşılayacaklarını bildirdi. Domuz gribi vakası görülen okulun dezenfekte edilmesiyle ilgili bir soru üzerine ise Buzgan, ''Bu tür bir hastalıkta herhangi dezenfeksiyon, sterilizasyon çalışmasına gerek yok. Yani nereden çıktı, nasıl oldu onu da araştırıyoruz. Genel hijyen tedbirleri yeterlidir'' dedi. Buzgan, bir başka soru üzerine, sadece hasta kişilerle teması olup belirti görülenlerin test yaptırması gerektiğini kaydetti.
''BİR-İKİ DE AİLEDE VAR''
Bir gazetecinin, tam sayının kaç olduğunu sorması üzerine Önal, ''Sayı 5-6 civarında. Henüz daha sonuçları alınmamış üç de şüpheli var. Biz onları da her ihtimale karşı pozitif olarak değerlendiriyoruz. Domuz gribi tespit edilenlerin sağlık durumları iyi, bildiğimiz grip durumunda'' yanıtını verdi. Önal, ''Şüphelilerin hepsi okuldan mı, yoksa öğrencilerin ailelerinde de tespit yapıldı mı?'' şeklindeki bir soru üzerine de ''Bir-iki de ailede var'' dedi.
Okuldaki ilaçlama çalışmalarıyla ilgili soruyu yanıtlarken de Önal, ''Hijyen tedbirleri yapılıyor. Okul yönetimi de kendine göre tedbirler alıyor. Okul yönetimi, bunların müşterek yürütülmesini istedi. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ile sabah bir toplantı yapıldı, alınacak tedbirler konuşuldu. Her olağanüstü durumda olduğu gibi telaşa kapılmadan tedbirli olmakta yarar var'' diye konuştu.
Önal, havaalanında bulunan termal kameralardan hastalığın neden tespit edilmediğine de açıklık getirerek, ''Çünkü, ateş reaksiyonu ortaya çıktıktan sonra termal kameralar tespit yapabiliyor. Demek ki bu hastalık, kişiye yurt dışından gelirken henüz ateş safhasında değilmiş. Kameradan geçerken böyle bir bulguya rastlanılmamış'' dedi.
Bir gazetecinin, ''Sayın Bakan daha önceki açıklamalarında bir okulda 2 kişide domuz gribi çıkarsa o okul ve yakınındakilerin kapatılacağını belirtmiştir. Böyle bir durum söz konusu mu?'' sorusuna Önal, ''Hayır, şu anda ona gerek duymadık. Öyle bir konu yok ama bu bugünkü tedbirimiz, ileride ne göstereceğini zaman gösterecek'' dedi.
ANKARA VALİSİ ÖNAL: TATİL EDİLEN OKULDAN BAŞKA BİR OKULDA TATİL SÖZ KONUSU DEĞİL
Ankara Valisi Kemal Önal, domuz gribi vakası nedeniyle bir hafta süreyle tatil edilen Bilkent'teki BUPS İlköğretim Okulu dışındaki herhangi bir okulda tatilin söz konusu olmadığını bildirdi.
Vali Önal, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ve okul yönetiminden oluşan bir ekibin, okulda öğrenim gören 500 öğrencinin evlerine giderek, sağlık kontrollerinde bulunacağını söyledi. Kontrole yönelik çalışmaların bu sabahtan itibaren başlatıldığını belirten Önal, okulda çocukları eğitim gören velilerin paniğe kapılmaması gerektiğini ifade etti.
BELEDİYE EKİBİ DEZENFEKSİYON YAPACAK
Öte yandan, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı ilaçlama ekibi, dezenfeksiyon işlemi için domuz gribi vakası görülen okula geldi. İlaçlama ekibi yetkilisi Mehmet Dane, sınıflar ve tuvaletlerde dezenfekte işlemi yapacaklarını açıkladı. Ankara Valiliği İl Tarım Müdürlüğü Gıda Kontrol ve Denetim ekibine ait bir aracın da okula geldiği görüldü.
BAZI OKUL YÖNETİMLERİNDEN VELİLERE MESAJ
Bu arada, Ankara'daki bazı ilköğretim okullarının yönetimleri, velilerin cep telefonlarına mesaj göndererek, domuz gribi belirtilerine ilişkin bilgilendirme yaptı. Mesajda ''Yüksek ateş, öksürük, halsizlik, kusma, ishal belirtileri gösteren öğrencilerin tanı ve tedavileri yapılmadan okula gönderilmemeleri önemli rica olunur'' denildi.
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI ATALAR: HER ŞEY SAĞLIK BAKANLIĞININ KONTROLÜNDE
Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Atalar, domuz gribi vakası görülen Bilkent'teki BUPS İlköğretim Okulunda, durumun Sağlık Bakanlığının kontrolünde olduğunu bildirdi.
Atalar, domuz gribi vakası görülmesi nedeniyle okulun 1 hafta süreyle tatil edildiğini anımsattı. Okulda 4 öğrencide domuz gribi vakasına rastlandığını kaydeden Atalar, öğrencilerin hastanede olmadığını belirtti. Virüs tespit edilen öğrencilerin sağlık durumlarında ciddiyetin söz konusu olmadığını aktaran Atalar, okuldaki diğer öğrencilerın durumuyla ilgili araştırmanın da yapıldığını ifade etti. Atalar, şu anda okulda her şeyin Sağlık Bakanlığının kontrolünde yürütüldüğünü söyledi.
VELİLER OKULA GELEREK BİLGİ ALDI
Bu arada bazı öğrenci velileri de okula gelerek gelişmeler hakkında bilgi aldı. Hakan Apaydın isimli veli internette gördüğü haberler üzerine okula geldiğini ve okulun 1 hafta tatil edildiği bilgisini aldığını söyledi.
Öğrencilerin İskoçya'ya yaptığı geziye çocuğunun katılmadığını ifade eden Apaydın, çocuğunu hastaneye henüz götürmediğini de kaydetti. Hale Üstünel isimli veli de abartılacak bir durum olmadığını dile getirerek, kızını kontrole götürdüğünü ve bir sorunla karşılaşmadıklarını belirtti.
