Dokuz yıl önce İstanbul Beylikdüzü'ndeki McDonald's'da müşterilere mendil satmasına kızan personel tarafından derin dondurucuya kapatıldığında henüz on yaşındaydı Leyla... Tüm Türkiye onu bu olayla tanıdı, bir anda sokaktaki mendilci çocukların sembolü haline geldi. Ama o artık üniversiteli genç bir kız. Halıcıoğlu'nda ölesiye dövülen mendilci B.K.'nin dramı da akıllara hemen onu getirdi. Küçük Leyla'nın hikâyesi Türkiye'yi ayağa kaldırdı o günlerde. O anı, tanıklarından Hasan Tuncer yaşadıklarını mahkemede şöyle anlatmıştı: "İçeri girince 'Burada küçük bir kız çocuğu varmış' diye sordum. Orada bekleyen 3 kişi telaşlandı ve 'Burada kimse yok' dedi. Bunun üzerine soğutucu olan bölümün kapısını açtığımda, mağdurenin buharlı ve soğuk olan yerde titrediğini ve yarı baygın vaziyette olduğunu gördüm. Kendisini hemen oradan çıkardım."
HÂLÂ KARAR ÇIKMADI
Leyla'yı dondurucuya kapatan restoran müdürü İnan Ünal ve çalışan Vedat Besli hakkında, "hürriyeti tahdit" suçlamasıyla dava açıldı. Ünal 1 yıl 10 ay hapis, Besli ise 864 lira para cezasına çarptırıldı. Temyizdi, itirazdı derken dava dosyası mahkemeler arasında gitti geldi. Dosya son olarak 2008'de Yargıtay'a gönderildi. Olayın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hâlâ bir karar çıkmadı. İki saat boyunca derin dondurcuya kapatılan Leyla Alkış olayın ardından büyük bir travma yaşadı. Travma öylesine büyüktü ki küçük kız Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 2 ay yoğun bir tedavi gördü. 1.5 yıllık psikolojik destek de cabası... Neyse ki onun bu halini görenlerden biri de Beykent Eğitim Kurumları mütevelli heyeti başkanı Adem Çelik idi. Çelik'in talimatı ile Leyla'ya hemen burs bağlandı. 'Mendilci kız' aldığı bursla önce liseyi bitirdi. ÖSS'de başarılı olunca Beykent Üniversitesi Turizm ve Seyahat İşletmeleri Bölümü'ne girmeyi başardı.
HAYALİ, AKADEMİSYENLİK
Leyla Alkış'ı bulup konuşmak da öyle kolay olmadı. Birincisi 'mendilci kız' olarak anılmak istemiyor. İkincisi artık ileriye bakıyor. Güç bela ikna ederek konuştuğumuz genç kız, "Bazı yanlışlar oldu. Ama mendilci kız artık geçmişte kaldı. Şimdi önümde yepyeni bir hayat var" diyor. Şimdi son sınıfta Leyla... Tek amacı da bir an evvel okulu bitirip hayata atılmak. Sonrasında da akademisyen olmak ve başka 'Leyla'ları eğitmek istiyor. "Sokaklarda görmediğimiz, bilmediğimiz o kadar çok Leyla var ki..." diyor ve ekliyor genç kız: "Ben şanslıydım. Böylesine güzel bir okulda eğitim imkânını yakaladım. Ama ya diğer Leylalar, Bedrettinler?.. Siz asıl onları kurtarın."
BABA: GEREKİRSE AİHM'YE GİDECEĞİZ
Leyla'nın babası Ziya Alkış geçmişte eleştiri oklarının hedefi oldu. "Yok 'marketi var', yok 'yatları katları var' dediler. Hani nerede? 2 yıldır işsiz geziyorum. Evimin kirasını büyük kızım ödüyor" diye isyan eden baba, 9 yıla rağmen davanın sonuçlanmamasından dertli: "Dosya şimdi Yargıtay'da. Karşımızda ABD şirketi var diye mi bu kadar uzun sürdü? Eğer Türkiye'de sonuç alamazsak bu davayı AİHM'ye götüreceğiz."
