Fatsa'nın efsane belediye başkanı Fikri Sönmez'in 19 yaşındaki torunu Fikri Sönmez, ismini taşıdığı dedesinin sosyalist değil, halkçı bir lider olduğunu savundu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde okuyan Fikri Sönmez, okuldaki bazı sol grupların "Bir sorunun olursa her zaman yanındayız" diyerek kendisini koruma altına almak istediğini de anlattı. "Terzi Fikri"nin torunu, gördüğü ilgiyi, "Facebook'ta, yüzlerce mesaj alıyorum. Ders aralarında amfide oturduğumda etrafımı her gruptan arkadaşlar sarıyor. Bazen görevliler, 'Bunlar bir eylem hazırlığı mı yapıyor?' diyerek güvenlik bile gönderiyor. Arkadaşlar dedemi sadece kitaplardan tanıyor. Ama maalesef yanlış tanıtmışlar dedemi. Ben genç kuşağa babaannemden, babamdan ve diğer yakınlarımızdan dinlediğim Fikri Sönmez'i anlatıyorum. SABAH'ta dedemin hayatıyla ilgili haberleri okuyan arkadaşlar, '5 Mayıs'taki anma töreni için otobüs kaldıralım' diyor. Bu haberler babama biraz masraf çıkaracak" sözleriyle ifade etti.
'ÖNÜNÜ İLİKLEYEN VAR'
Fikri Sönmez, "Hem Fatsa'da hem de Türkiye'nin değişik bölgelerinde, dedemi tanıyanlar beni görünce önünü ilikleyip ayağa kalkıyor. Bundan büyük rahatsızlık duyuyorum" diye konuştu. Babası Naci Sönmez'in kendisine, "İsminden dolayı ileride sorun yaşarsın. Ama hepsine göğüs germelisin" dediğini aktaran Sönmez, şöyle devam etti: "İlkokuldayken müfettiş gelmişti. Soyadımdan dolayı beni tahtaya kaldırdı. En zayıf dersimin matematik olduğunu öğrenmiş. Hep matematik sorusu sordu. Ama soruların hepsine doğru yanıtlar verdim. Ondan sonra hep matematikte en iyi olmak için çalıştım." Fikri Sönmez, dedesiyle arasındaki benzerlikleri de şöyle anlattı: "Dedem spor kulübü başkanlığı yaptı. Koyu bir Beşiktaş taraftarıydı. Biz de dedemden dolayı hepimiz Beşiktaş'ı tutarız. Dedem içkiyi, özellikle de viskiyi çok severmiş. Hatta bir dönem Dev-Yol örgütü ona içkiyi yasaklamış. Ben de onun gibi içki içmeyi severim." Sönmez, dedesinin ismini taşıdığı için ilginç olaylar da yaşadığını söyledi ve bir anısını aktardı: "Bir gece, Taksim'de bir barda eğleniyoruz. Polis kimlik kontrolü yaptı. Ben de kimliğimi verdim. Memur, kimliğime bakıp havaya sıçradı. Koşarak amirlerinin yanına gitti. Tüm polisler toplanıp kimliği incelemeye, anonslar yapmaya başladı. Durumu fark ettiğimde, kafam biraz kıyaktı. 'Ben o korktuğunuz Fikri Sönmez'im. Yeniden dirildim' dedim. Durum anlaşılınca mekândan ayrıldılar."
'ARTIK DEĞİŞMELİYİZ'
Dedesinin şiddete karşı olduğunu vurgulayan Fikri Sönmez, "Örgüt ona silah teklifinde bulunmuş. O reddetmiş. Ben hayatım boyunca hiç cam kırmadım, kırmayı da düşünmedim. Otobüs yakmak, esnafa zarar vermek... Bunlar doğru şeyler değil. Halkın çocukları, halka zarar vermez" dedi. Özellikle 1 Mayıs'ta yaşanan olayları tasvip etmediğine dikkat çeken Fikri Sönmez, "Artık yeni şeyler söylemek lazım. 1978'den sonra ilk kez işçiler Taksim Meydanı'na çıkıyor. Ancak bazı örgütler hâlâ, '1 Mayıs'ta AKP'den hesap soracağız' diye afiş asıyor. Bu arkadaşlar sağlık reformuna sahip çıkmalı. Tacize uğrayan çocuklara sahip çıkmalı. Yoksulluğa sahip çıkmalı. Kafalarımızı değiştirmemiz lazım. Geçmişten bugüne onlarca faili meçhul cinayet olmuş. Daha dün Hrant Dink öldürüldü. Bunların üzerine gitsinler. Söylemlerini değiştirmeleri lazım. Eskiden 100 bin kişi toplardı Dev-Yol, şimdi bu söylemleriyle bin kişiyi ancak toplar" diye konuştu. Siyaset yaptığını, Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nde aktif rol aldığını söyleyen Fikri Sönmez, Dink Cinayeti davasının her duruşmasını izlediğini de vurguladı.
