Antalya Kemer'de Akdeniz Anemisi (Talasemi) taşıyıcısı anne ve babanın kızı olan 10 yaşındaki Dilara Bayar'a, tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen 5 yaşındaki kardeşi Sinan'dan ilik nakli yapıldı. Dilara yeniden sağlığına kavuştu. Ali Bayar ve Semra Bayar'ın kızları Dilara'ya henüz 6 aylık iken Akdeniz Anemisi teşhisi konuldu. Doktorlar, Dilara'ya uygun ilik dokusunun, ancak yeni bir kardeşten alınabileceğini söylediler. Talasemi hastalığı taşıyıcı olan anne ve babaya normal yöntemle dünyaya gelebilecek yeni çocuklarının hastalığı taşıma riskinin yüzde 75 olduğu söylendi. Bayar çifti de yeni bir çocuk sahibi olmak, hem de kızlarına ilik sağlayabilecek yeni bir umut ışığı için tedavi gördükleri hastanin tüp bebek sorumlusu Dr. Sinan Kurşun ile görüştü. Dr. Kurşun aileye, ikisinin de talasemi taşıyıcısı olmaları nedeniyle yeni çocuk sahibi olmalarının riskli olduğunu belirterek, genetik tanı yapılarak tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabileceklerini söyledi. Ve anne Semra Bayar, 2007'de bir erkek bebek dünyaya getirdi. Aile bebeğe, doktorlarının ismi olan Sinan adını verdi.
'10 YIL ÇOK ACI ÇEKTİK AMA BİTTİ'
Minik Sinan doğar doğmaz, kardeşi Dilara'nın tedavisinde kullanılmak üzere kordon kanı alındı. Dilara'ya geçen nisan ayında da özel bir hastanede ilik nakli yapıldı. Bir ay steril bir odada kalan Dilara'nın, yapılan son tetkiklerde hastalığı yendiği ortaya çıkması, ailede yüzleri uzun süre sonra yeniden güldürdü. 10 yıldır her üç haftada bir kan nakli yapılan ve yeniden sağlığına yeniden kavuşan ilköğretim öğrencisi Dilara duygularını, "Bana önce annem ve babam ilk hayatı verdi. İkinci hayatı ise; kardeşim Sinan verdi. Artık biz çok mutlu, bir o kadarda huzurlu bir aile olduk. Ben kendimi bildim bileli acı çekiyoruz. Çocukluğumu hiç yaşayamadım. Yaşıtlarım parklarda oynarken ben hastane köşelerinde kan alıyordum" diye dile getirirken, ablasını çok sevdiğini belirten minik Sinan da, "Ablam bana sevgisini verdi, ben ona yaşam verdim. Ablam sağlığına kavuştuğu için çok mutlu oldum" diye konuştu. Bayar çifti ise mutluluklarını şu sözlerle ifade etti: "Dilara'nın hasta olduğunu öğrendiğimizde hayatımız kararmıştı. 10 yıl boyunca çok büyük acılar, büyük sıkıntılar çektik. Ancak çektiğimi