Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Yavuz, termometrelerin 40 derece ve üzerini göstereceği günlerde özellikle 10.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamasını önerdi. Bu saatlerin UV ışınlarının en şiddetli geldiği zaman dilimi olduğunu ifade eden Yavuz, dışarıya çıkılacaksa ve güneşe maruz kalınacaksa mutlaka baş kısmının korunması gerektiğini bildirdi. İnce giyilmesini, terletmeyen ve açık renklilerin tercih edilmesini öneren Yavuz, şunları söyledi:
''Sıvı alımı çok önemli. Soda, bu dönemde içilebilecek en önemli içecek. Terlemeyle kaybedilen iyonların yerine konması açısından soda içilmesi gerekiyor. Yağlıdan uzak durmak, hafif yemek lazım. Çok kalorili yememek gerekiyor. En önemlisi de beyinde ısı merkezi var. O merkezin çalışması değişiyor. Sıcak havalarda daha yavaş çalışıyor. Aşırı sıcak, terlemeye ve sıvı kaybına neden olabilir. Isı merkezinin dengesinin bozulması durumunda terleme olmayabilir. Terleme engellenirse çok daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden ısı merkezi için güneş altında çok fazla kalmamak gerekiyor.''
Kalp de çok etkileniyor
Fakültenin Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir Ercan da kalp hastaları için sıcakta, güneş altında fazla kalınmasının büyük risk olduğunu bildirdi.
Aynı durumun yüksek tansiyon hastaları için de geçerli olduğunu vurgulayan Ercan, bu dönemde kalp ve tansiyon rahatsızlığı olanların, sıvı alımına dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.
Terlemeyle elektrolit kaybı fazla olacağı için sıvı gıda alımına özen gösterilmesini öneren Ercan, ''Zorunlu kalmadıkça kalp sağlığı için 12.00-15.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamasını öneriyoruz. Sıcakta en büyük handikap sıvı kaybıdır. Sıcakta ortaya çıkan sıvı kaybı, kandaki dengeleri bozduğu için kalbi olumsuz etkiliyor. Bu yüzden kalbin sağlıklı çalışması için sıvı alımı çok önemli'' diye konuştu.
