Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Erzurum cezaevinde tutulduğu hücrenin demirlerine yatak çarşaflarıyla kendini asarak hayatına son veren B.Ç.'nin ailesinin şikayeti üzerine açılan davayı Türkiye aleyhinde sonuçlandırdı. Mahkeme, B.Ç.'nin daha önce cezaevinde iki defa ihtihar etmeye kalktığına dikkat çektiği kararında, "İhtiyaç duyduğu, ciddi psikolojik sorunları için acil yardımdı, disiplin cezaları veya kayıtsızlık değildi" dedi. AİHM, "yaşam hakkı"nın ihlal edildiğine, sorumluları belirlemek amacıyla etkin bir soruşturma yürütülmediği gerekçesiyle Türkiye'nin, B.Ç.'nin anne ve babasına manevi tazminat olarak 45 bin, mahkeme masrafları olarak da 4 bin euro ödemesine hükmetti. AİHM'nin Türkiye aleyhine verdiği ikinci karar ise cezaevinde hücrede tek başına tutulan eşcinsele "ayrımcılık" yapılmasıyla ilgili oldu. Adı "X" olarak verilen, eşcinselin, heteroseksüel tutuklular tarafından taciz edildiği şikayeti üzerine tek başına bir hücrede tecrit koşullarında tutulmasına ilişkin kararında Türkiye'yi "insan onuruna aykırı" diyerek manevi tazminat olarak 18 bin, mahkeme masrafları olarak da 4 bin euro ödemesine hükmetti. Sinema ve tiyatro sanatçısı Yasemin Alkaya, açık ev adresinin bir basın yayın organında yayımlanmasıyla ilgili Türk mahkemelerinden sonuç alamayınca 2006'da AİHM'ye başvurmuştu. AİHM Türkiye'yi, özel yaşama saygı ilkesine uymadığı için 7 bin 500 euro tazminata mahkûm etti.
