Fahrettin Ergökşen (67) ve Mükerrem Ergökşen'in (63) 45 yıllık aşk hikayesi İstanbul'un tarihi semti Kasımpaşa Tonoz'da başladı. Yağmurlu bir günde tanıştılar. Yaşları küçüktü ama kocaman yürekleri vardı. Aileleri evlenmelerine izin vermedi. Onlar da küçük yaşta kendi hayatlarını kurdu. Şimdi 2 çocukları ve 4 torunları var. Kasımpaşa'nın bıçkın delikanlısı Fahrettin abi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gençlik çocukluk arkadaşı. Aynı semtte büyümüş, aynı takımda oynamış ve çok şey paylaşmış. "Her şeyi geride bıraktım" diyen Fahrettin abi, 'Aşkın, sarı kızın peşinden gittim' sözleriyle eşine olan sevdasını dile getiriyor.
"ELİNDEN BİLE TUTAMAZDIK"
Anlatmaya başlıyorlar Mükerrem ve Fahrettin Ergökşen çifti. Fahrettin abinin dilinden şu cümleler dökülüyor: "Yıl 1965. Bir arkadaşım, 'Kız arkadaşımla buluşacağım, yanındakini de sana yapalım' dedi. Hiç unutmam yağmur yağıyordu, buluşmaya gittik. 16 yaşlarındayım. 'Sarı kız' diyorum. Eşimi gördüm, vuruldum. (gülerek) Kasımpaşa'da Tonoz denilen yürüyüş yolunda dolaşırdık. Öyle elinden tutma falan yok. 'Nasılsın' demeye bile çekinirdik. Dokumacı olan babası sabah evden çıkar çıkmaz ben de gider onu alırdım ve akşama kadar gezerdik..."
"KAÇALIM DEDİ, KAÇTIK"
O yıllar kendisinin 16, eşininse 11 yaşında olduğunu söyleyen Fahrettin Ergökşen, "İstedik, nişan yaptık. Ama aylar geçti, kızın babası ve üvey annesi izin vermiyor. 8 ay sonra eşim, 'Hadi kalk, benimle gelir misin' dedi. Elimden tuttuğu gibi çıktık evden arkamıza bile bakmadan. İkimiz de çocuğuz. Güngören'de kapısı bile olmayan bir gecekonduda 5 yıl oturduk. 5 yıl sonra 1971'de nikâh kıyabildik. Aşk her şeyden üstün çıktı" diye konuştu. Ergökşen şöyle devam etti: Bir gün eşimi TV'deki dizide gelinlik sahnesini izlerken dalmış halde gördüm. O an, 'Neden biz de gelinlik ve damatlık giymeyelim' dedim. Zaten 45 yıldır içimizde kalan bir şey. Eşime sürpriz yapmak istedim ve belediyenin kapısını çaldım. O gün harika bir duyguydu ve heyecan vericiydi.
'ERDOĞAN'LA TOP OYNADIK'
Fahrettin Ergökşen, Cumhurbaşkanımız'la, çocukluk ve gençlik anılarımız var. Aynı semtin çocuklarıyız. Birlikte Camialtı Spor Kulübü'nde oynadık. Bir gün dedesi kendisini kovaladı. Top oynamasını istemiyordu. O İETT'ye ben Konya Ereğli'ye transfer oldum. Allah onu başımızdan eksik etmesin. 10 yıl olmuştur göremedim, görmek isterim" dedi.