ÇOK BÜYÜK BAYRAM BU BAYRAM, HERKESE KUTLU OLSUN!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın önemine binaen sözü çocuklara vermek istedik. Bunun için aylık olarak yayınlanan, Türkiye'nin çocuk yayın kuruluna sahip tek dergisi olan, Turkuvaz Medya'nın çıkardığı edebiyat ve eğlence merkezli minikaGo dergisinin kapısını çaldık. Genel yayın yönetmenliğini çocuk edebiyatçısı H. Salih Zengin'in yaptığı minikaGo'nun yayın kurulunda görev alan dört çocukla hem dergiyi hem 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı ve geleceğe dair hayallerini konuştuk. İşte geleceğin büyüklerinden cevaplar...
ZEYNEP KUŞ
ÇOCUKLARIN MUTLU OLMASINI İSTERDİM
"8 yaşındayım. 3. sınıfa gidiyorum. Resim yapmaktan, kitap okumaktan, dans etmekten hoşlanıyorum. Okul dışında karete kursuna gidiyorum. Büyüyünce mimar, veteriner veya yazar olmak istiyorum. 23 Nisan aklıma gelince mutlu ve özel hissediyorum. Etkinlikler ise eğlenmemiz açısından yeterli. Bence bir çocuk bayramı sevinçle ama hiçbir çocuk ağlamadan kutlamalıdır. Çocuk bayramında tüm çocuklar özgür bırakılsa, her çocuk kendi istediğini yapsa daha eğlenceli olur. Özel bir gücüm olsa tüm dünya çocuklarının mutlu olmasını, dünyada hep barış olmasını sağlardım. Her çocuğun 23 Nisan'ı doyasıya yasamasını isterdim. Dünya çocuklarına mesajım: Hepimiz eşitiz. Büyüdüğümüz zaman da bu kadar masum olalım. Kimseye zarar vermeyelim. İyi olursak iyilikler bizimle olur. Yönetici olsam çocukların ağlamayacağı, üzülmeyeceği bir ülkede yaşamalarını sağlardım. Düşüncelerine değer verilmesini isterdim. Çocuk haklarımızın dünyada yeteri kadar verilmediğini düşünüyorum. En büyük sorun savaşların olmasıdır. Bunun çözümü ülkeler birbiriyle barış içinde yaşaması. Güçlü olabilmek için kimseye zarar verilmemeli. minikaGo yayın kurulunda olmak tüm çocuklara fikirlerimi duyurabiliyorum. Dergi ile çocukları eğlendirmek istiyorum. Dergide olmak beni heyecanlandırıyor. Yayın kurulu ile biraraya gelerek, çocukların güzel vakit geçirmeleri için neler yapmamız gerektiğini konuşuyoruz. Fikirlerimizin dinlenmesi kendime güvenimi artırıyor. Yazar olmayı isterdim. Hayalim ise safari turuna çıkmak."
ERTUĞRUL CİHAN ALTAY
EN BÜYÜK SORUNUMUZ BÜYÜKLER TARAFINDAN HEP KÜÇÜK SAYILMAMIZ
"Bana kısaca E.C.A. diyebilirsiniz. 9 yaşındayım. Bu yıl ilkokuldan mezun olup orta okula başlayacağım. 6 yaşında bir kardeşim var; Elif Elgiz Altay. Okul dışındaki vakitlerimi genellikle kardeşimle oynayarak geçiriyorum. Havalar ısınınca Badminton setini bahçeye kurarak hafta sonu birlikte oynarız. Ben de birçok arkadaşım gibi tablet ya da bilgisayar kullanıyorum. Oyunlar oynuyorum. Ama bunu abartmamaya çalışıyorum. Ayrıca oynadığımız oyunların ve kullandığımız programların nasıl yapıldığını öğrenmek için kodlama kurslarına katılıyorum. Babam çok kitap okuyan bir kişi. Ben de onu örnek alarak kitap okumaya çalışıyorum. Her hafta sonu Yüce Hocamın yanına gidip ud dersi alıyorum. Üç yıldır ud çalıyorum. Hayallerimden biri çok kalabalık bir salonda kudüm çalan kardeşimle birlikte konser vermek. Ülkemi çok seviyorum. Onu düşmanlarından korumak için büyüdüğümde rahmetli dedem gibi asker olmayı istiyorum. Başka bir meslek de seçebilirim ama şimdiki düşüncem bu. Dünyada çocuklarına bayram hediye eden tek ülke olmak ise önemli ama çocuklara bayram verecek kadar değer vermek daha önemli. Bir de bu bayramda dünya çocuklarıyla beraber kutlama yapmak çok güzel. Hem bayramını paylaşıyorsun hem de dünya çocukları gelip burada konuğumuz olup bizi tanıyor. Biz de onları tanıyoruz. O gün yaklaşınca diğer arkadaşlarım gibi ben de heyecanlanıyorum. Okulda ailelerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte kutluyoruz. Hazırlıklar yaparak yeteneklerimizi, becerilerimizi gösterme fırsatı buluyor, mutlu oluyoruz. Topluca yapılacak programlarda her çocuğun farklı istekleri olabilir. Bunlara dikkat ederek herkesin hoşlanacağı etkinlikler yapılabilir. Ben her ortamda sıkılmadan katılacağım şeyler bulurum. Benim için sorun olmaz. Yeter ki herkes bayramı gönlünce kutlasın. Eğlenebildiğimiz sürece evet. Bu bayram bizim bayramımız olduğuna göre bizim istediğimiz şekilde kutlanmalı bence. Sıkıcı olmamalı. Anne ve babaların çocukları ile konuşurken kendi çocukluklarını hatırlamalarını sağlamak isterdim. Dünyada aç, hasta, mutsuz, eğitimsiz hiçbir çocuk olmamalı. Bunun için bir şeyler yapmalıyız. Büyümeyi beklememeli, şimdiden çözüm düşünmeliyiz. Aç kalmış, sevdiklerini kaybetmiş, savaşın ortasında kalmış çocuklar mutlu olamaz. Onları düşününce ben de mutlu olamam. Ülke dışından gelen çocukları ise önce okuluma götürürdüm. Sonra birlikte parka gidip oynardık. Sahilde dolaşırdık ve birlikte sandala binip boğazda gezinti yapardık. Çocuklar için daha eğlenceli, yaşarken, gezerken, öğrenirken eğlenebileceğimiz okullar yapmak isterdim. Biz çocukların en büyük sorunu büyükler tarafından hep küçük sayılmamız. Bizim de her şeyi bildiğimizi, anladığımızı; bizim de duygu ve düşüncelerimizin olduğunu unutmasınlar. minikaGo'da benim fikirlerimin, yani bu dergiyi okuyan benim gibi çocukların fikirlerine önem verildiğini görüyorum. Bu iyi bir şey. Dergimizde neler olmalı, nasıl olmalı diye düşünüyoruz. Kendi aramızda buluşup tartışıyoruz. Söylediklerimiz yapılırsa seviniyoruz. Sonuçta bu bizim dergimiz. Olabilir. Mesleğim gazetecilik ya da yazarlık olmasa bile yazdıklarımın yayınlanmasını isterim. Tabii topluma yararlı şeyler yazarsam."
?
HATİCE MELEK ÇİLEK
YETİŞKİNLERİ ÇOCUK, ÇOCUKLARI YETİŞKİN YAPARDIM
"12 yaşında 6. sınıf öğrencisyim. Kitap gazete okumak ile şiir ve hikaye yazmaktan hoşlanıyorum. Boş zamanlarımda ailemle gezerim, internete girerim, kitap ve dergi okurum, şiir ve hikaye yazarım. Büyüyünce makinalar konusunda bilim insanı olmayı çok istiyorum. minikaGo yayın kurulunda olmak beni çok mutlu ediyor. Düşünsenize onca çocuğun arasından seçildik. Dergi hazırlanmadan önce eleştiriyoruz ve yazı veya şiir yazıyoruz. Edebiyatçılık güzel bir iş. Kendi yaptığım kitapların resmini de yaparım. Çok zevkli olur. Türkiye'de de çocuklara çok önem verildiğini düşünüyorum. Bu aslında çocukluk değil, çocuk günü kutlamak hiçbir şekilde çocukluk olmadı, olmayacak. Bugün bizim günümüz. Bu bayram şimdinin küçükleri, geleceğin büyüklerinin günü. Çocuk bayramı mutluluk, sevgi, barışın müjdesidir. Ama etkinlikler çok yeterli değil. Ben olsam her çocuğu ama her çocuğu mümkün olsa başkan koltuğuna oturturdum ve o gün çocuklara her şeyi bedava yapardım. Eskiden bir bayram sevinci, mutluluğu varmış. Alınan kıyafetler baş ucuna konularak yatılırmış, şimdi 23 Nisan sıradan bir gün oldu. 23 Nisan'da ise dünya çocukları için değiştirmek istediğim şey yetişkinleri çocuk, çocukları yetişkin yapmak olurdu. Savaşları durdururdum. Dünya çocuklarına mesajım ise 'Bugün sizin gününüz, bugünü mutlu ve huzurlu geçirin inşallah' olurdu. Ülkemize gelen dünya çocuklarını ise evde misafir edip Kız Kulesi ve Galata'ya götürmek isterdim. Büyünce yönetici olsam çocuklar için çocukların yönettiği bir müze yapmak istedimdim."
?
LAL ERTÜN
SİHİRLİ BİR DEĞNEĞİM OLSA ÇALIŞAN ÇOCUKLARI KURTARIRDIM
"12 yaşındayım. 7. sınıfa gidiyorum. Hikaye yazıp çizmekten hoşlanıyorum. Okul dışında spora giderim. minikaGo yayın kurulunda olmak beni heyecanlandırıyor. Çünkü büyük şeyler yapabileceğime inanıyorum. Gelecekte yazar veya çizer olma hayalim var. Çocuk bayramı kutlayan tek ülke olduğumuz için bununla gurur duyuyorum. Çocuk bayramı deyince aklıma eğlence geliyor o yüzden bu gün bana zor olan günleri arkada bıraktığımızı ifade ediyor. Bence çocuk bayramında herkes sokağa çıkıp mutlu olmalı. Bunun için balonlar oyuncaklar kurardım böylelikle herkes mutlu olmuş olur ve dertlerini unuturdu. Sihirli bir değneğim olsa tüm yetim çocuklar için bir aile bulur ve çalışan çocukları kurtarırdım. Dünya çocuklarına mesajım asla umudu kaybetmemeleri... Dünya çocuklarının mutsuz olduğunu düşünüyorum. Bu durumda büyükler bilinçlendirilmeliler ve çocuklara söz hakkı verilmeli. Yabancı ülkeden gelen misafir çocukları ağırlamak isterdim. Onları Anıtkabir'e götürürdüm. Bir yönetici olsam çocuklar için yeteneklerini keşfedebilecekleri atölyeler yapardım. Çocuk haklarımızın dünyada yeterince verilmediğini düşünüyorum. Bunun için yürüyüşler düzenler hakları savunurdum."
