Olay, 8 Şubat 2016'da meydana geldi. İddiaya göre, bir mobilya firmasında çalışan Türkan Sarıkaya (28), arkadaşları tarafından platonik aşığı olduğu iddia edilen Bünyamin F. tarafından cinsel eylemine karşılık bulamadığı için darp edilmiş ve kardeşi U.F. ile arkadaşı A.C.D. tarafından teyzesinin evine bırakıldıktan sonra, hastanede bir haftalık yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetmişti. Sarıkaya'nın başının arka tarafından aldığı darbe sonrası meydana gelen künt kafa travmasına bağlı beyin kanamasından hayatını kaybettiği saptanırken, Bünyamin F. ise tutuklandı.
ZANLI KENDİSİNİ SAVUNDU
Ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılandığı Adana 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde suçlamaları kabul etmeyen Bünyamin F., "Olay günü beni arayıp görüşmek istediğini söyleyince Türkan'ı alarak iş yerime getirdim. Alkol almak istediğini söyledi. Dolapta rakı vardı. Önce şişeden birkaç yudum aldı. Daha sonra beraber alkol almaya başladık. Birkaç defa telefonla görüştü. Başının ağrıdığını söyledikten sonra uyudu. Ben de yanına uzandım uyumaya başladım. Kanında neden alkole rastlanmadığını bilmiyorum. Daha sonra kardeşimin arkadaşı A.C.D. geldi. Ben Türkan'ı çekyata yatırmak isterken Türkan kayıp başını çekyatın ahşap kısmına çarptı ve burnu kanadı. Daha sonra kardeşim U.F. ile A.C.D., Türkan'ı alıp akrabalarına götürdü. Türkan'a ben hiçbir şekilde vurmadım, şiddet uygulamadım" şeklinde kendisini savundu.
Savcı, genç kızın Bünyamin F.'nin cinsel eylemine karşılık bulamadığı için kapıldığı öfkeyle darp ederek ölümüne neden olduğuna vurgu yaparak, kasten adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası ile cezalandırılmasını ve indirim yapılmamasını istedi.
Mahkeme heyeti cezaya indirim yapmayarak Bünyamin F.'nin ömür boyu hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
"AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEYECEĞİM"
Duruşma sonrasında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Türkan Sarıkaya'nın annesi Birgül Uğurçalar, karardan sevinçli olduğunu vurgulayarak, kendisine destek veren herkese teşekkür etti. Kızının kanının yerde kalmadığını belirten Uğurçalar, kızının katiline şöyle tepki gösterdi:
"Onun annesine acımıyorum, onun annesine bir anne olarak üzülüyorum. Ailesinin hiçbir suçu yok bir evlat kötüyse ama yetiştirmek de çok önemli. Benim erkek evladım olsa bunu yapmış olsaydı asla evladımı savunmazdım çünkü eğer bir kız evladım varsa onu kendi yerime koyardım. Yani ne diyeyim. Çok sevinçliyim, adalete güvendim adalet yerini buldu. Kanımız yerde kalmadı. Kararı temyize göndereceğim. Ağırlaştırılmış müebbet isteyeceğim. Ağırlaştırılmış müebbet olsun ki benim kızım mezarda o şimdi içeride çürüyecek. Evlat acısı nedir görsün. Evladının ne yaptığını, yaşadığını göremeyecek. Evladı ölsün demiyorum çünkü küçük bir çocuk. Ama Allah'ın adaleti diye bir şey var. Muhakkak Rabbim ona, annesine evlat acısı gösterecek."
Uğurçalar'ın avukatı Derya Göksuçukur ise cinsel istismarla ilgili şikayetlerinin devam ettiğini vurgulayarak, hukuk sistemine güvendiklerini söyledi.
