İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hızır Erdoğan ve avukatı Yalçın Bingöl katıldı. Duruşmada savunmasını yapan Erdoğan, "Ben yaklaşık 10 yıldır Kadıköy'de ikamet ederim ve su bayisi dükkanında yatıp kalkarım. Alper'i mahalleden daha önce az tanırım. Olay günü gece saat 03.00 sıralarında uykudayken, birisi dükkanın kepenklerine ve camına vurup, sinkaflı küfürler ediyordu. Camdan baktığımda bir gölge ve karartı gördüm. Cam ve kepenkleri tekmeleyen kişi bir süre sonra uzaklaştı. Camdaki buharı silip dışarıya baktığımda, karşı kaldırımda yer alan terzi dükkanının önünde birisinin eğilip montundan bir zıpkın çıkardığını gördüm. Bu kişi elindeki zıpkınla etrafa atış yapıyordu. Terzinin kepengine de atış yapıp deldi. Bir süre sonra bu kişi oradan ayrılınca üzerimi giyinip dışarıya çıktım. Komşum olan terzinin dükkanına bakıp hasarı inceleyecektim. Hava çok soğuk olduğu için gitmedim" dedi.
"BAYILDI SANIP, KAHVEHANE ARADIM"
Sanık Hızır Erdoğan, ifadesinde "Alper Engeler, öfkeli bir şekilde bana 'Beni mi arıyorsun lan?' dedi. Kendisine 'Sen miydin küfür edip kapıya vuran?' diye sordum. O da bana 'Benim lan' diye karşılık verdi. Yine ana avrat sövdü. Montuna doğru davranınca az önce terzi dükkanının oradayken aynı hareketle montundan zıpkını çıkardığını anımsayınca, yeniden zıpkınını çıkaracağını düşündüm. Bu esnada kaldığım dükkandan içeriye girip kendimi savunmaya yönelik sopavari bir şey aradım. Bu telaş içinde komidinin üzerinde bulunan bıçağı elime aldım. Alper'e, 'Defol git, başımı belaya sokma' dedim. Bıçağı sağa sola salladım. Ben çekileceğini düşünürken, beklemediğim bir şekilde üzerime atladı. Yere düştük ve kendisiyle boğuştuk. Yerde kar vardı. Bir süre sonra ayrıldık ve sol kolu üzerine sert bir şekilde düştü. Kendisinden anormal bir şekilde alkol kokusu geliyordu. Bayıldığını düşünerek oradan ayrıldım. Daha sonra arkadaşımı arayarak şahsın yerde yatıp yatmadığını sordum. Ambulans çağırmasını söyledim. Sabah olmasını beklemek için bir kahvehane ararken arkadaşım beni aradı. Nerede olduğumu sorunca, Koşuyolu'nda bir benzinlikte olduğumu söyledim. Yanıma gelince kendisiyle buluştuk. Bu sırada polisler gelip beni yakaladı. Benim maktulle bir husumetim yoktu. Pişmanım. Böyle bir şey olsun istemezdim. Çok üzgünüm ve hiç aklımdan çıkmıyor" dedi.
BIÇAK MAHKEMEDE
Bu sırada mahkeme başkanı, olayda kullanılan yaklaşık 21 santim uzunluğundaki bıçağı Hızır Erdoğan'a göstererek, aynı bıçak olup olmadığını sordu. Sanık Erdoğan'da, 'bu bıçak olabilir, bir diyeceğim yok' dedi. Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
