Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ADALET CİNGÖZ

İmzası 'belirsiz' bir sanat eseri

Halil Altındere'nin, her zaman sevgi ve saygıyla andığım değerli dostum Hüseyin Alptekin'in bir fotoğrafından yola çıkarak yaptığı yağlıboya resmi, Altındere'nin kendi elleriyle yapıp yapmadığı merak konusu olmuş... Meraklılara duyurulur: Altındere, bu resimleri kendi elleriyle yapmıyor... Tıpkı, İngiltere'de yaşayan Kıbrıs asıllı sanatçı Mustafa Hulusi gibi, resimleri bu işin bir ustasına yaptırıyor. Lakin seçtiği Hüseyin Alptekin'in portre fotoğrafı çok anlamlı! Sevgili Hüseyin bize bakıyor ve elinde eski model bir fotoğraf makinesi var. Hem resmin hem fotoğrafın dertlerine, izleyicinin de bu dertlere göre şekillenişine Altındere her zamanki gibi ironiyle yaklaşmış bu yağlıboya tablo sayesinde...
Altındere'nin önümüzdeki sezon daha çok yağlıboya tablosunu göreceğiz... Henüz bu resimleri kime yaptırdığını öğrenemedim. Hiç de önemli değil...
Aklıma sanatçının bundan yıllar önce, 1990'ların sonunda, Urart Sanat galerisinde Esat Tekand'ın yağlıboya tablo olarak ürettiği Joseph Beuys performansları resimleri üzerine sprey boyayla dolar işareti yapması geldi. O zaman bir genç avangard olarak mahkemelik olmuştu... Şimdi bir başka neo-avangard çıkıp cebinde sprey boyası, Outlet'ten içeri girse, Altındere'nin yağlıboya resminin üzerine ne işareti yapar dersiniz? Dolar olmayacağı kesin...

Sanat dünyası sahile indi
İşte bu soruyla güney sahillerinde ilk durağım olan Datça, Palamutbükü'ne vardım.
Buranın rüzgârı ve temiz denizi, buraya gelmek için sarf ettiğim onca çabayı; Dalaman'a uç, oradan servisle Marmaris'e, oradan tekrar Datça'ya git, Datça merkezden Palamutbükü minibüsüne bin, unutturdu.
Sahildeki işletmelerden biri olan Kıvanç'ta, adeta 24 saat yaşamaya başladım. Bu arada Canan Şenol bienaldeki işinin üretimini bitirmiş kızı ve eşiyle Palamütbükü'ne tatile gelmiş. Ailece sudan çıkmıyorlar.
Ressam Ekin Saçlıoğlu'nun annesi Füsun Salor da Palamütbükü sahilini tercih eden sanatçılardan... Dün buranın balık pişirmeyi iyi bilen ve seven lokantalarından Dolphin'de, kalamar dolması siparişimi vermiş oturuyordum.
Önümden Genco Gülan ve iki çocuğu geçtiler. Onlar da Datça'da tatilde... Her birine demin size de sorduğum soruyu sordum, istisnasız her biri duymazlıktan geldi. Buranın yegâne, yeni açılan pastanesi Payam'da, sakızlı, ballı bademli dondurma ısmarladım, yine ses seda yok... Size aktarıyorum diye susmuyorlarsa ben de Adalet Cingöz değilim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA