Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ADALET CİNGÖZ

Arap sermayesinin çağdaş sanatları

1001 İcat sergisi sayesinde, serginin sponsoru Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi diye bir komiteden ve FSTC vakfından haberim oldu. Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı (FSTC) İslam mirasının tam bir tanıtımını yapmak ve bu mirasın günümüz bilim, teknoloji ve medeniyetine yaptığı katkıları yaygınlaştırmak, neşretmek ve bunların tanınmasını sağlamak amacıyla kurulmuş merkezi Manchester/İngiltere'de olan, kâr amacı gütmeyen bir uluslararası eğitim kuruluşu. Serginin bülteninde FSTC şöyle anlatılıyor: "İslam mirasının eksiksiz ve adil bir şekilde temsil edildiğinden emin olmak, kültürlerarası diyalogu araştırarak ve İslam dünyasının modern medeniyetin kurumlarını inşa etmedeki katkısını tanıtarak teşvik etmek." Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi'nin amacı, ALJ Grup bünyesinde sosyal projeleri ve girişimciliği desteklemek.
1001 İcat sergisinin, dünya çapındaki turu ALJ sponsorluğunda gerçekleşiyor. BRJ ve ALJ Grup da Jameel ailesinin şirketleri. Jameel ailesi, Bab Risq Jameel ile Abdül Latif Jameel'ler ve oğulları. Direktörlüğünü Zaha Hadid'in yaptığı Jameel ödüllerini işte bu Suudi Arabistanlı aile şirketi veriyor. Jameel ödülleri, iki yılda bir, İslami sanatlara çağdaş yorum getiren sanatçılara veriliyor. Outlet'te sergi açan Hamra Abbas örneğin, geçtiğimiz yılın adaylarındandı.
Türkiye de ALJ'nin operasyonel olduğu bölgelerden. Şirketin sosyal sorumluluk Türkiye Genel Müdürü Dr. Fatih Mehmet Gül, 1001 İcat sergisinin basın toplantısında sıranın Jameel ödülleri sergisine ve Edge of Arabia'ya geleceğini duyurdu örneğin.
Edge Of Arabia, 17 Suudi sanatçının katıldığı çağdaş Suudi sanatını tanıtmak amacıyla düzenlenmiş bir sergi... 2008 yılında ilk durağı Londra'ydı. Venedik, Riyad, Dubai ve Berlin'e de gitti. Sergi, 10 Kasım ve 10 Aralık tarihleri arasında 2010 Kültür Başkenti Ajansı'nın katkısıyla Sanat Limanı'nda sergilenecek. Bütün bunları çağdaş sanat alanında da İslamifobiye kapılalım, sanat elden gidiyor isterisi yaratalım diye anlatmıyorum. Tüm bu gelişmeler, Arap sermayesinin çok farklı düzeylerde son derece örgütlü ve güçlü bir hale geldiğini ve dünya pazarına açıldığı gibi çağdaş sanat piyasasına da açıldığını gösteriyor. Tabii kendi kurallarıyla... Araplar, Avrupa'daki İslamifobiye inat serbest piyasa ekonomisinin kurallarıyla sanatı, seküler olmayan bir kategoride tanımlayarak İslami unsurları ön planda tutarak bunu yapıyor.
Türkiye'yi de bunu yaparken laik ve Müslüman bir ülke olarak önemli bir destek, dost olarak görüyorlar. Önümüzdeki günlerde, çağdaş sanat alanında gittikçe güçlenen Arap burjuvazisinin Türkiye çağdaş sanat piyasası ve aktörleriyle tesis ettiği ve edeceği ilişkileri gözlemlemek heyecanlı olacak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA