Geçen cumartesi akşamı Barcelona, afili Real Madrid'i evire çevire yendi: 6-2. Hem de deplasmanda! Barcelona'nın taktiği basit aslında:
Üç, dört kişilik ağlar kurup, seri biçimde paslaşarak topu ileriye taşıyorlar.
Forvette oynayanlar ( Messi, Henry, Eto'o ) haricinde, topu ayakta tutmak, çalımla ilerlemek ya da fantezi hareketler yapmak yasak!
Rakip oyuncu bu ağa takıldığı anda, ortada sıçan haline geliyor. Oraya atla, buraya zıpla derken boşu boşuna koşarak yoruluyor.
Benim izlediklerim içinde sadece Chelsea bu baş döndürücü pas trafiğine taş koyabildi.
Topun üçgenlerde dolaşmasını, yıldırıcı presle bozdular. Barcelona'dan gol yemediler ama atamadılar da. (Dün İngiltere'de o maçın rövanşı vardı.)

***

İspanya Milli Takımı, Aragones'in yönetiminde 2008 Avrupa Şampiyonu olurken aynı taktiği uygulamıştı. (Şimdi Del Bosque ile devam ediyor.)
Ancak Aragones 9 ay geçmesine rağmen, seri pas trafiği anlayışını F.Bahçe'li futbolculara benimsetemedi. Taa ki pazar akşamına kadar!
Sarı lacivertliler, Beşiktaş maçının ilk yarısında, en fazla ' Barcelona'nın karikatürü' diyeceğimiz bir düzeyde paslaştı.
Ama o kadarı dahi BJK'lilere yetti; boşa koşmaktan dilleri dışarıya uğradı.
İkinci yarıda, F.Bahçeliler skoru korumak için geriye çekilip, topa dan dun vurmaya başlayınca ancak rahatlayabildiler.

***

Ne var ki BJK'nin hocası Mustafa Denizli başına geleni tam kavramamış galiba. Bakın ne demiş:
"Biz totalde 100 kilometre koşmuşuz, F.Bahçe 70 ... Ortada 30 km fazla koşan bir takım var. Az koşalım ama kazanalım. Sahada ' paslaşma' sorunu vardı. Topu kontrol etmesi, pas yapması gereken, inisiyatif alması gereken güvendiğimiz oyuncular sahada kötüydü. Bir iki kişi kötü olur anlarım ama bu kadar çok oyuncunun aynı anda kötü olmasına kızdım." (Fatih Doğan'ın haberi, Sabah, 6 Mayıs)

***

Denizli'nin anlamadığı şu:
BJK'lilerin 30 km fazla koşmasına, F.Bahçe'nin biraz olsun paslaşması neden oldu. Sözünü ettiği o ekstra 30 km, işin 'ortada sıçan' kısmıydı. Yani gereksiz enerji kaybı!
Peki, siyah beyazlılar topu aldığında niye paslaşamadı? Çünkü o anlarda, F.Bahçe'liler (bu kez de bir ' Chelsea karikatürü' gibi) BJK'nin pas trafiğini presle engelledi.
Yani Denizli, BJK'nin neyi yapamadığını anlamış ama F.Bahçe'nin yarım yamalak da olsa neyi yaptığını anlayamamış.
Mustafa Denizli için ' şanslı' derler.
Ama şu hale bakın: 9 ay boyunca hocalarına kulak asmayan F.Bahçelilerin, tam da BJK maçında paslaşacağı tuttu.
Daha önce bunu becerebilselerdi, herhalde Mustafa Hoca tedbir alırdı.