Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Dünyanın en komik siparişi

Bugün İngiltere'nin en önemli dilbilimcilerinden olan David Crystal, 22 yaşındayken İngilizce Araştırmaları Ofisi'nde çalışıyordu.
Ofis'in görevi, ders kitaplarında öğretilen 'resmi' İngilizcenin ötesine geçerek, gündelik dildeki farklı kullanım biçimlerini saptamaktı.
Proje toplumdan ilgi görüyor, basında sürekli haberleri çıkıyordu.
Genç David bir akşam Ofis'te yalnız başına teyp bantlarının çözümüyle uğraşırken telefon çaldı.

***

Telefondaki Ses: İngilizce Araştırmaları Ofisi mi?
David Crystal: Evet. Nasıl yardımcı olabilirim?
TS: Garden Ayakkabı Şirketi'nden arıyorum. Bir ricamız var da...
DC: Evet? Buyurun...
TS: Gazetede gördük. Siz dil uzmanıymışsınız.
DC: Öyle denebilir...
TS: Güzel. Şimdi efendim biz Garden Ayakkabı olarak yeni bir seriye başlıyoruz. Önümüzdeki ay vitrinlerde göreceksiniz.
DC: Tebrik ederim. Ne mutlu size.
TS: Ancak bir sorunumuz var. Bu yeni seriyi pazarlarken kullanılacak en uygun kelimeleri bulamadık.
DC: 'Sıfatlar' demek istiyorsunuz sanırım; 'şık' ya da 'güzel' gibi...
TS: Evet, evet. Sıfatlar! Sizde var mı?
DC: Pardon; ne var mı?
TS: Yani bize gönderecek sıfatlarınız var mı?
DC: Bizden sıfat mı almak istiyorsunuz?
TS: Evet, bedava değil tabii, parası neyse ödeyeceğiz.
DC: Peki kaç tane gerekiyor?
TS: Bilmem. Bir düzine yeter herhalde... Siz nasıl satıyorsunuz; taneyle mi, düzineyle mi?
DC: Eeee... Düzi...
TS: Neyse. Şunu iki düzine yapalım. 24 tane olsun ki arasından seçebilelim.
DC: (İşletildiğine emin olarak oyunu sürdürmeye karar verir.) Bir dakika efendim. Şu anda katalogumuza bakıyorum da... Sizin sıfatlardan başka şeylere de ihtiyacınız var.
TS: Aaa? Ne gibi?
DC: Birkaç 'isim', birkaç 'fiil'. Hatta birkaç da 'zarf'... Duymuşsunuzdur; bizi Ofis isimleriyle nam salmıştır.
TS: İyi olur ama fiyatlar ne?
DC: Sıfatların tanesini 5 pensten veriyoruz. İsimler ise 10 pens. Fiiller biraz pahalı ama değer: Tanesi 15 pens. Yani takımı 30 pens. Ancak kampanyadayız. Bir takım alana, bir zarf bedava...
TS: Tamam, uygundur.
DC: Güzel. İki düzinesi 7.20 sterlin eder. Paketleme ve postayı da eklersek, yuvarlak hesap 8 sterlin. Uygun mu?
TS: Evet. Kâğıtları yarın gönderirim. Çok yardımcı oldunuz. İyi akşamlar.
***

David Crystal bu şahane şakayı o akşam karşılaştığı herkese anlatır.
Ancak ertesi gün Garden Ayakkabı'nın resmi talep mektubu Ofis'e ulaşır.
Firma iki düzine sıfat, isim, fiil ve onların promosyonu olarak 24 adet zarfa 8 sterlin vermeye hazırdır.
Gözlerine inanamayarak formdaki adresi ve telefonu kontrol ederler. İş ciddidir.
David Crystal, Ofis'teki tüm sözlükleri raftan indirerek, ayakkabı reklamına en uygun olan kelimeleri aramaya başlar.
Bulduklarını sekreterleri Joan özenle daktiloya çeker. Sipariş bir gün içinde hazırlanıp Garden Ayakkabı'ya gönderilir.
Çok geçmeden, Ofis adına yazılmış 8 sterlinlik çek, hoş bir teşekkür notuyla birlikte postadan çıkar.
Bir ay sonra da Garden Ayakkabı mağazalarının vitrinleri, Crystal'ın kelimeleriyle doludur.
Not: 1963 tarihli bu olay, David Crystal'ın 'My Life in Language' adlı otobiyografisinde yer alıyor. Biraz uyarladım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA