Dün hem Sabah, hem de Hürriyet gazetelerini okuyanların kafası karışmış olmalı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kuveyt ziyareti esnasında söylediklerini, bizim gazete okuruna şöyle sunmuştu:
"Başbakan Erdoğan'ın olası Çankaya adaylığına Gül'den sıcak mesaj: Bu ay netleşir.
Oturur, aramızda konuşuruz."
Hürriyet'te ise Gül'ün sözleri şu cümleyle başlığa çekilmişti:
"Cumhurbaşkanı adaylığım konusunda Başbakan Erdoğan'la konuşmanın zamanı geldi."
Türk basınına yabancı bir kişi "Biri yanlış anlamış" diyebilir.
Ancak bu durum olasılık dışı... Çünkü Sabah'tan Yavuz Donat, Hürriyet'ten ise Taha Akyol izlemiş Cumhurbaşkanı Gül'ü... İkisi de gayet tecrübeli, ikisi de siyaseti çok iyi biliyor...
Peki, nasıl oluyor da aynı konuşmadan taban tabana zıt iki anlam çıkıyor: Sabah'a göre Başbakan Erdoğan'ın Köşk adaylığına Abdullah Gül sıcak bakarken... Hürriyet'e göre Gül, Köşk'e daha yakın duruyor.

AYNI SÖZDEN FARKLI ANLAMLAR
Bu çelişkili durumun nedeni bence gazetecilerden kaynaklanmıyor. Hatta sebep, Cumhurbaşkanı Gül bile değil.
Çelişkiye neden olan şey Köşk ile ilgili belirsizlikler. Bu durumda aynı sözlere, zıt anlamlar yüklenebiliyor.
Buradaki temel meseleyi anlatmaya çalışayım:
Hemen her siyasetçi gibi Başbakan Erdoğan da cumhurbaşkanı olmak ister. 1923'ten bu yana, ilk kez halkın seçeceği Cumhurbaşkanı olmayı daha da ister!
"Eh, o halde aday olsun, nasıl olsa büyük ihtimalle seçilir" diyeceksiniz... Seçilmesine seçilir ama Başbakan Erdoğan, "bu" cumhurbaşkanlığını istiyor mu?
Yürürlükteki Anayasa'ya göre, Cumhurbaşkanının geniş "atama" yetkileri var ama "icra" yetkisi yok. ("Şuraya köprü yapalım" diyemiyor.)
Cumhurbaşkanı seçilen kişi, eğer bir siyasi partiye üye ise bu bağı sona eriyor. Ayrıca Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme yetkisi var ama çok özel durumlar haricinde pratikte uygulanmıyor.
Kısacası: Başbakan Erdoğan pasif bir cumhurbaşkanı olmak istemiyor. Ya ne istiyor?

YARI-BAŞKANLIK GÜNDEMDE
Ne istediğini Yeni Anayasa görüşülürken AK Parti'nin verdiği öneriyle ortaya koydu: Başkan! Erdoğan, Köşk'e başkan olarak çıkmak istiyordu.
Ancak bu talep sadece Anayasa Komisyonu'nda değil, parti teşkilatında ve halk arasında da ilgi görmedi. AK Parti seçmeni bile Başkanlığa büyük bir destek vermedi.
Madem Başkanlık olmuyor...
O halde Erdoğan, Başbakan olarak mı kalacak?
Bunu da kesin olarak söyleyemiyoruz, çünkü en bilinen şekli Fransa'da uygulanan, 'Yarı-
Başkanlık' sistemi gündeme gelebilir.
Yarı-Başkanlık sisteminde, Cumhurbaşkanı sadece atama değil, icraat da yapabiliyor. Yürütme yetkileri Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bölüşülüyor.
Şimdilik şu noktanın altını çizelim: Bazı Anayasa hukukçuları... Mevcut Anayasa'nın Yarı-Başkanlık sistemine açık olduğunu... Birkaç değişiklik yapılarak, Yarı-Başkanlığa geçebileceğimizi söylüyor.
Başkanlık olmadığına göre Başbakan Erdoğan, Yarı Başkanlığı isteyebilir. Ancak o zaman da Başbakanlık meselesi gündeme gelecek... Onu da yarın konuşalım...