Seçimlerle ilgili 3 mesele…

Seçimler geride kaldı, şimdi ilk kez oluşturulacak kabine ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tam anlamıyla yürürlüğe girecek. Fakat 8 ay sonra yerel seçimler var. Yani istesek de seçim atmosferinden kurtulmak mümkün değil. Yerel seçimler için süreç fiilen başlamıştır.

Seçimin üzerinden 10 gün geçti ama seçimden önce ve sonra çok sorulan, fazla fazla geyiği yapılan, seçimden sonra da üzerinde "algı"nın sürdürüldüğü birkaç konu var.

***

BİRİNCİSİ, "Muharrem İnce'nin CHP'nin oylarını patlattığı, yüzde 30 bandına çıkardığı" iddiası. Aslında tam olarak öyle değil.

2014'teki cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP-MHP ve SP'nin'çatı adayı' Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 38'in üzerinden oy almıştı. Demirtaş o zaman da adaydı ve yüzde 9'un üstünde oy almıştı. Şimdi MHP, AK Parti ile Cumhur İttifakına katıldı ancak bu sefer de Akşener, CHP'nin kurduğu ittifaka katıldı. Akşener'in ve diğer adayların aldığı oyu da eklerseniz yüzde 38 ediyor.

Yani CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı İnce, Akşener ve Karamollaoğlu toplamda İhsanoğlu'ndan bile az oy aldı.

***

İKİNCİSİ, Seçimlerde kilit rol oynayan Kürt kardeşlerimizin oyları üzerine yapılan spekülasyonlar. Seçim haritalarındaki mor renklere bakarak tüm Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'dan HDP tulum çıkarmış gibi bir algı yapılıyor.

Halbuki 24 Haziran'da Doğu Anadolu'da yüzde 41 ile AK Parti birinci oldu.

Aynı şekilde yaklaşık yüzde 40 oy ile Güneydoğu Anadolu'nun birinci partisi de AK Parti.

HDP, Doğu ve Güneydoğudaki kalelerinde geçen seçime göre yüzde 3 civarında oy kaybetti.

Hakkari'de AKParti 1 Kasımda yüzde 13 oy almıştı, şimdi yüzde 20 aldı. HDP'nin oyları da 1 Kasımda Hakkari'de yüzde 82 idi, şimdi yüzde 70.

Diyarbakır'daki HDP oyları da 1 Kasıma göre yüzde 71'den yüzde 65'e düştü.

Batı illerinde ise tam tersine 1 Kasıma göre HDP oyları artış gösterirken 1 Kasımda CHP'nin birinci çıktığı İzmir, Aydın, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da, bu seçimde CHP oyları düştü.

Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu'da AK Parti'nin 1. parti olmasına da tüm partililerin sevinmesi gerekiyor. Çünkü etnik siyaset yapanların aksine Türkiye'nin her bölgesinden oy alan AK Parti'nin ve Erdoğan'ın bu bölgelerde de birinci olması, Türkiye'nin birliğine, dirliğine, kardeşliğine katkı yapıyor…

***

ÜÇÜNCÜSÜ, Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimden iki gün sonra yaptığı basın toplantısındaki öfkesi ve seçtiği kelimeler. Kılıçdaroğlu, bir kez daha "kutuplaştırmayı" tercih etti maalesef. Kılıçdaroğlu, kendi partisinin Cumhurbaşkanı adayı İnce'nin bile siyasi nezaket göstererek 11 milyon oy farkla seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayıp tebrik etmesine aldırmadan "Diktatörün neyini tebrik edeceğim?" dedi.

Milletten yaklaşık 27 milyon oy alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'diktatör' demek, 27 milyon insana da hakarettir.Kılıçdaroğlu, seçimlerde onların oyunu almadan iktidar olamayacağını bildiği halde bu 27 milyon insanın iradesine 'yanlışlıkla' mi saygısızlık yapıyor?

Hiç sanmıyorum. Böyle yaparak yine CHP tabanını konsolideetmek ve Erdoğan düşmanlığı ile kutuplaştırmayı derinleştirmek istiyor. Başka bir anlamı yok. Kılıçdaroğlu ile İnce arasındaki bu "tebrik" tercihi bile CHP tabanı için çok şey anlatıyor bence.

Neyse, analizler bitmez. Yerel seçimlere odaklanalım…