İdris Kardaş

İdris Kardaş

29 Mart 2018, Perşembe

Amerikalıların Vergileri Türkiye’deki Darbede Kullanıldı

Bu sözlerin sahibi, 5 yıllık uzun bir araştırma süreci sonucunda "Killing Ed-Eğitimi Öldürmek" adlı bir belgesel hazırlayan Amerikalı belgesel yapımcısı Mark Hall. Belgesel birçok farklı dile çevrilmiş ve büyük izlenme oranlarına ulaşmış. Çünkü, konusu eğitim. Aileler için eğitim, en önemli gündem maddesi malum. Amerikalılar için de durum farklı değil tabi. Mark Hall, FETÖ'nün ABD'deki okullarını mercek altına alan özel bir çalışma yapmış. Okullarda yöneticilerle, velilerle, öğrencilerle ve diğer yetkililerle görüşmüş, devletin ilgili kurumlarından belgelere/dökümanlara ulaşmış ve hepsini şeffaf bir şekilde belgesel haline getirmiş. Ulaştığı sonuçlar hayli fazla. Kendisinden okuyalım.

"New York'taki bir gazeteden muhabir benimle iletişime geçtiğinde bu insanların (FETÖ) charter okullar yönettiklerini öğrendim. Bu durum beni ve ekibimi Amerika'da insanların verdikleri vergilerle fonlanan bu okulların nasıl büyüdükleri konusuna eğilmeye itti. Üstelik bu paraların çoğunun Gülen okullarında eğitime değil, Gülen'in siyasi amaçlarına hizmet etmek için kullanıldığını gördük. Yani Gülen hareketinin siyasi amaçları Amerikan vatandaşlarının vergileriyle finanse ediliyor."

Hall, Amerikalıların ödedikleri vergilerle böylesine bir örgütün finanse edildiğinden haberdar olmadıklarını söylüyor. Zira pasta çok büyük. Yılda 750 milyon dolarlık vergi diliminden faydalanıyor FETÖ okulları. 26 eyalette yaklaşık 80 bin öğrencileri var bu okulların. Bu da sadece finansal açıdan değil, ABD'nin geleceğini daha çok ilgilendiren insan kaynağı bakımından son derece kritik bir konuyu gündeme getiriyor. Zira FETÖ'nün nasıl bir yapılanma olduğunun farkında Hall. Okullar hem para hem de insan kaynağı olarak kullanılıyor. Mezun olan çocuklar üniversitelere, oradan da bürokrasiye ve siyasete sızdırılıyor. Tıpkı bizde olduğu gibi. İşte tam da bu nedenden dolayı ABD'nin de yıllar sonra benzer bir siyasi kriz ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekiyor belgesel yapımcısı.

FETÖ ve ABD'deki yapılanması ile ilgili başka bir önemli çalışma da, Türkiye adına FETÖ konusunu araştıran hukuk şirketi Amsterdam&Partners'ın ortağı Robert Amsterdam tarafından hazırlanan kapsamlı bir kitap. "Empire of Deceit: An Investigation of the Gülen Charter School Network" adıyla yayımlanan kitabın Türkçesi Turkuvaz Kitapçılık tarafından "Aldatma İmparatorluğu: Gülen'in ABD'deki Okul Şebekesi" ismiyle piyasaya sunuldu. Kitaptaki bilgiler Amerikalı avukatlar, araştırmacılar ve eğitimcilerden kurulu bir ekip tarafından derlenip, değerlendirilerek raporlanmış. Amsterdam, tanıtımı dün yapılan kitabı anlatırken Hall ile benzer noktalara dikkat çekiyor.

Kitapta, FETÖ'nün iş dünyasının çıkarları ve kültürel dernekler arasındaki ortaklıklarla oluşturduğu dolandırıcılık modeli deşifre ediliyor. Sınav ve akademik verilerin nasıl çarpıtıldığı ortaya konuluyor. Eğitim, gayrimenkul ve STK'lardaki FETÖ'cülerin yer aldığı, birbirine bağlı işletmelerden oluşan ağ gözler önüne seriliyor.

Robert Amsterdam; FETÖ sadece Türkiye için değil, ABD için de bir güvenlik sorunudur ve bunu ABD'ye çok iyi anlatmamız gerekiyor, minvalinde bir sunum gerçekleştiriyor. Esasen hem örgütleniş biçimi, hem faaliyetleri hem de etkinlik alanı bakımından pek örneği olmayan uluslararası bir suç örgütü, bir terör örgütünden bahsediyoruz. Bu noktadan hareketle Amsterdam, FETÖ'nün bir terör örgütü olduğu konusunda şüphesinin olmadığını söylüyor ve bir öneri getiriyor. FETÖ'ye terör örgütü demenin yanı sıra ABD'den somut olarak bir sonuç almak için FETÖ'nün uluslararası bir suç örgütü olduğunu, Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde terör, darbe ve diğer gayri meşru işlere bulaştığını, sadece Türkiye için değil, ABD için de bir tehdit olduğunu çok daha iyi anlatmamız gerektiğinden bahsediyor. Bu konuyu değerlendirmek ve sonuç alıcı bir hale getirmek için üzerinde düşünmek gerektiği kanısındayım ben de.

FETÖ gibi tehlikeli bir örgütü dünyaya iyi anlatmak bizim bir sorumluluğumuz ayrıca. Dolayısıyla Hall gibi, Amsterdam gibi ABD'lilerin yaptıkları çalışmaları daha çok yaygınlaştırmak konusunda emek sarf etmeliyiz.

SON DAKİKA