Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

16 Temmuz 2018, Pazartesi

Merkez bankasının bağımsızlığından kasıt ne?

Askeri vesayetten kurtulmak kolay olmadı. Sonra vesayetin diğer unsurlarından tek tek sıyrıldık.
Vesayetin her türlüsüne "hayır" dedik.

16 Nisan 2017 bir milattı.
Oraya gelene kadar her türlü saldırılara hedef olduk.
Dünyada hiçbir ülke halkının hiçbir liderin yapamadığını yapıp, bedeller ödeyerek, o saldırıları bertaraf ettik.

Eski Türkiye tarihe karıştı.
Şimdi yeni Türkiye devri.
İşte bu devir 24 Haziran sonrası resmen başladı.
Başlar başlamaz da ekonomik saldırılar geldi.

Alışık mıyız, alışığız.
Düşman düşmanlığını yapacak, hain de hainliğini.
Elde avuçta az bir barutları kaldı onu da bertaraf edeceğiz, Allah'ın izniyle.

Vesayetlerden sıyrılırken dış politika bağımsız hale getirildi.
ABD ile AB ile Rusya ile ayrı ayrı bağımsız ilişkiler kuruluyor.
Elmalarla armutlar aynı sepete konulmuyor.

Dış politikada bağımsızlık terörle mücadelenin önünü açtı.
Terör örgütleri yurt içini bırakın sınırların ötesinden de def edildi.

Bugün uğradığımız saldırının adı ise ekonomik.
Çünkü Türkiye bağımsız dış politikadan sonra bağımsız ekonomi politikasına dümen kırdı.

O nedenle Amerikan, İngiliz, Alman medyası düğmeye bastı.
Derecelendirme kuruluşları ve onların tetikçileri de devreye girdi.
Döviz kurlarıyla oynamaya başladılar.

Merkez bankasını kafaya takmışlar.
Hepsi bir ağızdan "merkez bankası bağımsız olmazsa, ekonomi kötüye gider" diyor.

Peki Merkez Bankasının bağımsızlığından kast ettikleri ne?
Kime göre neye göre bağımsızlık.

Söylemlerine bakınca bu sorunun yanıtı çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Merkez bankasının eski haline dönmesi gerektiğini savunuyorlar.
Bunun adına Ortodoks ekonomi politikası diyorlar.
"İlla da Ortodoks politikalara dönün yoksa ekonominiz batar" diyorlar.

Yani Merkez bankasının bir ucundan tutmak istiyorlar.
En azından "bir taraftan bize bağlı olun" diyorlar.
Bağımsız Merkez Bankası dedikleri işte bu.

Batı'dan bir örnek verelim.
ABD Başkanı Trump AB ile ticaret savaşı başlattı.
Bunu yaparken Amerikan Merkez Bankası FED'i uyardı.
Ekonomi başdanışmanı aracılığıyla yaptığı ikazda "sakın ha kafanıza göre faiz arttırmayın" dedi.
Çünkü FED'in faiz arttırma politikası ABD Başkanının başlattığı ticaret savaşında elini zayıflatacak.
Bu nedenle bağımsız FED'in kulağını çekti.

Yeni Türkiye'de dış politika da ekonomi politikası da sorumluluk altında.
Bu ülkenin bir lideri ve kadroları var.
Ve bu ülkenin faiz lobisinin "bağımsızlık" adı altında yaptığı çağrılara, tehditlere ve saldırılara bırakacak pabucu yok.

SON DAKİKA