Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

17 Eylül 2018, Pazartesi

Firari Dündar ile Macron Erdoğan'ın dedikodusunu yapmış

Casusluktan aranan bir firarinin Avrupa başkentlerinin saraylarında ne işi var?
Bu kesinlikle sorgulanması gereken bir durum.
Ama Avrupalılar, kaçak bir vatan hainini saraylarında ağırlamanın izahatını asla yapmıyor, bunu onlara sormaya da kimse cesaret edemiyor.
Can Dündar bir firari. Önce Almanya'da sarayda misafir edilmişti son olarak Paris'te Elysee sarayında görüldü.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a sormak lazım, "bu adamın senin sarayında ne işi var" diye.
Ne diyebilir ki Macron?
Belki şöyle yanıtlar, "ne var bunda, daha önce de PKK elebaşlarını ağırlamıştım".
Evet Macron'un Elysee Sarayı Türkiye düşmanlarına açık bir yer.
Mart ayı sonunda PKK-PYD'nin elebaşları gitmişti oraya hatta Macron tam da Zeytin Dalı harekatının devam ettiği o günlerde teröristlere destek sözü vermişti.
Şimdi de bir başka Türkiye düşmanı Can Dündar'ı ağırlamış, şaşılacak ne var bunda?
Peki firari bir casusu sarayında misafir ederken ne konuşuyorlar?
Bu sorunun yanıtı hakikaten dikkat çekici.
Dündar'ın başkan Erdoğan'ı şikayet ettiği kesin. Ama bununla da kalmıyorlar.
Avrupa'nın en önemli ülkelerinden birinin Cumhurbaşkanı olan Macron, bir kaçağı sarayında ağırladığı yetmiyormuş gibi bir de onunla kafa kafaya verip Türkiye'nin lideri Erdoğan'ı çekiştiriyor.
Evet, Fransa Cumhurbaşkanı bir firariyle Başkan Erdoğan'ın dedikodusunu yapmış.
Peki nasıl bir dedikodu geçmiş aralarında?
Macron, Dündar'la sohbet ederken, "Fransa'da kimse gazetecilik yaptığı için hapiste değil" diyerek imalı bakmış.
Firari Dündar da Macron'a, Erdoğan'ın Ocak ayındaki Paris ziyaretinde FETÖ'nün MİT operasyonunu soran gazeteciye verdiği cevabı hatırlatmış.
Fransa Cumhurbaşkanının bir firariye söylediği laftan başlayalım. Bir Cumhurbaşkanı neden casusluk firarisiyle bir başka ülkenin Cumhurbaşkanı hakkında dedikodu yapar, orasını bir kenara bırakalım.
Macron "Fransa'da kimse gazetecilik yaptığı için hapiste değil" demiş.
Türkiye'de de öyle.
Gazeteci görünümlü terörist sözcüleri hariç.
Çünkü bu durum Macron'un ülkesinde de aynı.
Fransızlar da gazeteci kisvesini kullanıp terör propagandası yapanları içeri atıyor.
Dündar o laftan kendine pay çıkarmış.
Ve sözde gazeteciliğini savunan Fransız bir muhabiri örnek göstermiş.
Peki kimdi o muhabir hatırlayan var mı?
Ocak ayında Başkan Erdoğan'ın Paris ziyaretinde Macron'a yaptığı basın toplantısında soru soran biri vardı.
FETÖ'nün MİT tırlarına yönelik operasyonunu gündeme getirmiş, Erdoğan da cevabı yapıştırmıştı.
O sözde gazeteci France 2 muhabiri Laurent Richard'dı.
Can Dündar'ın yakın bir arkadaşı olur kendisi.
Hazır Başkan Erdoğan'ı bulmuşken, MİT tırlarına yönelik FETÖ operasyonunu sormuş, ağzının payını almıştı.
Başkan Erdoğan ona operasyonun bir terör örgütü kumpası olduğunu net şekilde izah etmişti.
MİT tırlarına yönelik operasyon FETÖ'ye aitti.
Türkiye'yi Suriye'ye silah taşımakla suçlamaya yönelik bir kumpastı.
O FETÖ operasyonunun sözcülüğünü yapan ise Can Dündar olmuştu.
Dündar o nedenle firar etti. Almanya'ya kaçtı. Fransa'da sarayda ağırlandı ve Fransa Cumhurbaşkanına FETÖ operasyonunun sözcülüğünü yaptığı için Erdoğan'ın hışmına uğradığını söyledi.
Biri terörist sözcüsü, vatan haini bir firari diğeri ise bir ülkenin Cumhurbaşkanı.
Cumhurbaşkanının muhatap aldığı adama bak.
Bir de üstüne üstlük dedikodu yapıyorlar.
Hepsini geçelim.
Yaptıkları muhabbet de yalan.
Çünkü Macron'a hatırlatmak lazım.
Aklı sıra Başkan Erdoğan'ı suçluyor ya.
Erdoğan gazeteci kılığına girip terörist sözcülüğü yapanlara tepki gösterirken, Erdıoğan'ı gazeteci düşmanı ilan ediyor ya.
Bu iftiraların dedikosunu bir de terör sözcüsü bir firariyle yapıyor ya?
O zaman ilkokul çocuklarını kenara çekip "bana Mösyo diyeceksin" diye fırçalayan Macron bu sorulara da yanıt vermeli.
Ekonomi bakanıyken işçi reformu diye KHK ile yasa çıkarıp, yüz binlerce işçiyi mağdur eden kimdi?
O işçiler sokağa döküldüğünde OHAL ile polisi üzerlerine salan kimdi?
İşçi ayaklanması ve polis şiddetini görüntüleyen gazetecilere sansür uygulatan kimdi?

SON DAKİKA