Bir türlü hazırlanamadığı söylenen yeni anayasanın en önemli bölümü hazır.
İktidar partisi başkanlık sistemi istiyor.
Başkan beş yıllığına seçilecek ve meclise karşı değil halka karşı sorumlu olacak. Bütçeyi başkan hazırlayacak, meclisin onayına sunacak. Bakanları da meclis değil başkan atayacak, meclis dışından.
Meclis seçimleri de bu durumda dört yılda birden gene beş yılda bire çıkıyor.
Milli Güvenlik Kurulu da tarihe karışıyor...
"Amerikan usulü" olmakla suçladıkları bu sistemde Amerika'daki gibi senato da yok, ikinci seçmen de.
Peki "güçlü olması istenen" muhalefet ne diyor?
Parlamenter sistemin sürmesini istiyor, başkanlık sistemini reddediyor.
Başkanın yetkilerinin daraltılmasını, eskiden olduğu gibi gene yedi yılda bir ve gene meclis tarafından seçilmesini istiyor.
Yani, hiçbir şeyin değişmesini istemiyor.
Tövbe, "eski Türkiye'ye dönülmesini" istiyor tabii.
CHP'nin, kamuoyunun baskısıyla, "anayasanın değişmesini o da istermiş gibi yapmak zorunda kaldığını" defalarca yazdık.
Fakat artık maske takmaya da gerek duymuyor, çünkü iş ciddiyete bindi!...
CHP, başkanlık sistemine, "Tayyip kazanır" diye karşıdır. Temelde de, "bürokrasinin oligarşik diktası sona erecek" diye karşıdır. Gerisi mugalatadır.
Ayrıca, "partili başkan ve tek adam sistemi istemeyiz" diyenler en başta Atatürk'e ve İnönü'ye karşı çıktıklarını göremeyecek kadar da böndürler tabii...
Bu tasarı Uzlaşma Komisyonu'na sunuldu. Reddedilecek ve o komisyon kısa sürede dağılacak.
İktidar anayasayı gene de yapacak ve meclis genel kuruluna sunacak.
Yeterli oyu bulamayacağı için mecliste de reddedilecek.
Ve referanduma gidilecek.
Zurna o zaman zırt diyecek.
Muhalif gazeteciler, halkın da reddedeceğini ve "anayasa işinin yatacağını" iddia ediyorlar.
Bu bir tahmin mi yoksa "wishful thinking" mi, yani gönüllerinden geçen sonuç mu, yorum yapmayı size bırakıyorum.
Bakalım, AKP'yi iktidara getirdiği zaman "nereye oy vereceğini bilemeyen cahil ve kandırılmış kitle" olmakla suçlanan halk, anayasayı reddederse "yüzyıllardan süzüp getirdiği şaşmaz sezgileriyle bilgelik aşamasına ulaşmış emekçi halk" mı kesiliverecek birdenbire onların gözünde?
O halkın hem Tayyip'i seçip hem de Tayyip'in anayasasına nasıl karşı çıkacağını bir türlü izah edemiyorlar, umutla bekliyorlar. Aslında, "eski Türkiye'nin" gömüleceği, oligarşik diktanın yatacağı mezarlıktan geçerken ıslık çalıyorlar.
Ya halk başkanlık sistemini "ruhuna ve bünyesine uygun" bulursa?
Benim içimdeki ses, cahil halkın cahillikte berdevam kalacağı, yani anayasayı kabul edeceği yönünde konuşuyor.
Eh, muhalif gazeteciler de o zaman Kılıçdaroğlu'nu devirip cahil halkı eğitecek Sarıgül'ü getirirler canım...
Hem bakarsınız Amerika'da Demokrat Parti 2016 seçimlerini kaybeder de "Türkiye'deki bir darbeye yeşil ışık yakacak" bir Amerikan başkanı gelir! Beklesinler bakalım.
