Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Havana Barosu mübarek

İstanbul Barosu'nda seçim yapıldı, muhalif basın pazar gününden beri harıl harıl başkanlığı kazanan adayın, Mehmet Durakoğlu'nun reklamını yapmaya koyuldu. Öve öve göklere çıkarıyorlar.
"Politikaya karışmadığını" söyleyip duran bir baro başkanı için azıcık tuhaf bir durum...
Öyleyse niçin parlatılıyor?
Durakoğlu "Atatürkçüymüş" de ondan. Bunlar Mustafa Kemal'in askerleriymiş, kendileri söylüyorlar.
Yaaa, demek ki seçime katılan "milliyetçi avukatlar grubunun" lideri Ali Rıza Kaplan Atatürkçü değilmiş!
(Neciymiş, Enverci miymiş?) Beyler, şaklabanlığı bırakınız.
Şuna açık seçik "CHP çizgisindeki avukatlar" deyiniz de rahatlayınız.
Korkmayınız, utanmayınız, "takiyye" devri bizim gençliğimizde kaldı. Hani, komünistlerin "devrimci" paravanasının arkasına saklandıkları dönem.
(Dışarıdan destekleyen burjuva çocuklarına da "ilerici" denirdi. Bu kelime, yani "progresist", uluslararası komünist sözlüğünde "bizden değil ama kesmeyeceğiz, yaşamasına izin vereceğiz" anlamına gelirdi. Bazı karta kaçmış komünistler eski alışkanlıkla bugün bile siyasi kimlik açıklamaya çekiniyorlar da sorarsan "emekten yanayım" diye laf yuvarlıyorlar.) Sayın Durakoğlu'nun baro içi iktidara gelen grubunun adı "ilke çağdaş avukatlar grubu"...
Ne demek bu? Hiçbir şey demek değil.
Bunların ilkeli ve çağdaş oldukları anlaşılıyor, o kadar.
Eee, örneğin rakip bir grup, "hukukun üstünlüğü platformu" ilkeli değil mi?
"Avukat hakları grubu" da çağdışı mı yani?
Komiksiniz komik.
Örneğin bir de "özgürlükçü çağdaş avukatlar grubu" var.
Bu hesaba göre Durakoğlu'nun ekibi çağdaş ama özgürlükçü değil.
Şaka mı bu?
Şuna adıyla sanıyla "sosyalist avukatlar" diyemiyor musunuz?
Yasak mı, yoksa müvekkil mi kaçar?
Al işte, bir CHP avukatları, bir sosyalist avukatlar, bir MHP avukatları, bir de liberal grup...
(Kürtler nerede?) Herkes rengini belli etsin, davası olan da kafasına göre avukat seçsin.
Olur mu hiç? O zaman "tarafsızlık maskesi" düşüverir.
O maskeyi kendileri çıkarıp attılar bir yandan.
Hazin bir çelişkidir.
O kadar çağdaş ve özgürlükçü olacaksın ki, meslekten avukat olan ve baroda kayıtlı bulunan TBMM başkanı İsmail Kahraman oyunu kullanmaya gelince bağırıp çağıracak, tepki gösterecek, slogan atacaksın!
O kadar demokrat olacaksın ki, meclis başkanını yuhalamaktan utanmayacaksın!
Darbeciler tarafından bombalanmış meclisin başkanı bu.
Peki neyi protesto ediyorsun?
O kadar tarafsız olacaksın ki, "hepimiz Che Guevara'nın yoldaşlarıyız" diye bağıracaksın!
Nerede? Miting meydanında değil, baro seçiminde.
Hadi yürüyün be. Vermem size vekalet mekalet.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA