Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Dudağında hıçkırık

Emekli binbaşı Erol Mütercimler pek seyredilmeyen küçük bir kanalda program yapıyormuş, haberim yoktu. Bunlardan "klipler" üretip YouTube'a göndermişler, tesadüfen karşıma çıktı, oturdum ilgiyle izledim.
Tanışıklığımız vardır ama görmeyeli de şöyle böyle on beş yıl kadar oluyor. Sözü sohbeti yerinde, bilgili, zeki, şakacı, keyifli bir adamdır. "Tarama özürlü" olması da ona bir Yul Brynner cazibesi katar, hanımlar beğeniyorlar.
Eski deyimle, mütekait bahriye zabiti... Devletin neresinde durur bilemem ama sanki derinlerde gibi görünüyor.
Fetöcüler gözdağı vermek için bunu içeri alıp bir süre sonra bırakmışlardı. O da bir süre sustu, şimdi "Fetösüz" bir ortamda serbestçe konuşuyor.
Binbaşım elbette muhalif. AKP hükümetinin (açıkçası Tayyip Erdoğan'ın) memleketi "belediye gibi" yönettiğini ve hiçkimsenin "devleti düşünmediğini" söylüyor.
Erdoğan herkese "para dağıtıyormuş", seçimleri böyle kazanmış, halkın yaptığı da "onursuzlukmuş"...
İşte bu, hep eleştirdiğimiz "memur kafası"dır.
Binbaşım, insanların para kazanmak istemeleri, daha iyi yaşamak istemeleri suç değildir, onursuzluk da değildir.
Hani Menderes iktidarının ilk yılları için "köylünün cebi para gördü" denilmişti ya, şimdi de öyle oldu. Daha üst düzeyde: Beş milyon köylünün poposu da ilk defa uçak koltuğu gördü.
Ölü eşek fiyatına apartman dairesi satılıyor. Eskiden bankalar kredi istemeye kalkanı kapıdan kovarlardı, şimdi kredi istemeyeni neredeyse dövecekler.
Evet, bugün işçi de, köylü de, "yeni burjuva" da on beş yıl öncesine nazaran daha iyi yaşıyor. Eski burjuvanın ağlaşıp duran ve Erdoğan'a düşman kesilen İstanbul kesimi de "kârdan zarar" etti alt tarafı.
"Gözlerini kapa, vazifeni yap, para mara da isteme" yaklaşımı ancak küçük memuru sömürebilmek amacıyla kullanılır. Küçük memur "devletin sahibi sensin" safsatasıyla da kandırılmıştır. Rahmetli babam iliklerine kadar memur, iliklerine kadar İsmet Paşa hayranı ve de Çetin Altan'ın babasıyla aynı kafadaydı: Köylü ayı, işçi ayaktakımı, tüccar ve sanayici hırsız, memur âlemin kralı. Herkes yerini bilecek.
Nevzat Tandoğan kafasıdır bu: Devlet düşünülecekse onu da biz düşünürüz!
Binbaşım, devletin sahibi siz değilsiniz, millet sizin sahibinizdir.
Hem PKK, hem PYD, hem DEAŞ, hem de FETÖ'yle kıyasıya savaşan, hem Amerikan emperyalizmine hem de Avrupa kalleşliğine karşı çıkan adam, devleti düşünmüyormuş...
Devleti düşünseydi ne yapacaktı acaba, sizlerin istediği gibi Turan İmparatorluğu mu kuracaktı?
Belediyeci kafası ha? Peki, ekonomiye bakalım: 2016 gibi son derece berbat bir yılda ve son derece nankör koşullarda bütçe açığını milli gelire oranla yüzde 1.1'de tutmayı başaranlar, vergi gelirlerini yüzde 12, bütçe gelirlerini yüzde 15 arttıranlar, askeri harcamaların rekor düzeyde artmasına rağmen sağlık, emeklilik ve sosyal yardım harcamalarını da yüzde 33 arttıranlar devleti düşünmüyorlarmış (rakamları gene muhalif bir iktisat yazarının köşesinden aldım.)
Aslında bürokrasi, elinden giden ve bir daha asla ele geçiremeyeceği iktidara ağlıyor.
Dostluk bakidir binbaşım, siz memur saltanatını özlediniz, ben de sohbetinizi özledim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA